Fal

19 4 3
                                    

Kerem her şeyi anlatmak istedi ama kardeşim dediği adamın bile ailesinin gözündeki konumunu aşağı çekmek istemedi.

"Bir şey yok baba. Saçma bir mesele vardı. Artık çözmeye bile gerek kalmadı." dedi hala ellerini sıkarken.

"Tamam hadi geçin içeri. Gençlerin arasında bir şey demekki. Bizim bilmemiz gereken bir şey olsa söylerlerdi." dedi Eslem Hanım.

Hep birlikte içeri girip oturdular. Fakat ortamdaki sessizliği bozmaya yeltenen yoktu.

***
Çiçeği onu sabaha kadar orada bekledi. Akşam Alya sonunda odaya girdiğinde sanki daha da canlandı yaprakları.

Alya "Çağrı Bey yine iş başında galiba." diye geçirdi içinden tebessümle çiçeğe yaklaşırken.

Bu çiçekler kırmızı begonyaydı. Alya'nın sevdiklerinden. Çiçeklere bakarak gülümserken üstündeki notu fark etti.

"Dost dersin canını esirgemezsin,
Kalkar da eli senin yerine koyar.
Düşersin yaralanıp yerde kalırsın.
O duymaz yedi kat yabancı duyar..."

Seni öldürmeyen şey güçlendirir Bayan Z.

Sevgilerle -A

Alya elindeki kartla odasının ortasında duruyordu.
Siyah kartı katlayıp çiçeğin üzerine bıraktı.

Elini saçlarının arasından geçirip ofladı.

"Allah'ım delireceğim. Kim bu sapık ya? Hangi cürretle bana çiçek gönderir?" dedi odada volta atarak.

Aklından geçirmeye başladı tanıdığı isimleri. Hangisi yapardı bunu? Onu bu kadar iyi tanıyan bu kadar yakınında olan kimdi?

Alya önlüğünü çıkardı, çiçek ve çantasını alıp odadan çıktı. Hastanenin otoparkına inip arabasına bindi. Yan koltuğa koyduğu çiçeklere baktı bir süre.

Sonra gaza basıp evin yolunu tuttu.

***

Çağrı evin salonunda öylece oturuyordu. Televizyon açık ama farkında bile değildi.
Açelya biraz önce gelmiş odasına çıkmıştı.

Çağrı Alya'nın son zamanlardaki tuhaf hallerini düşünüyordu.

Bir anda çalan telefonla düşüncelerinden sıyrıldı.

Masanın üzerindeki telefonu eline alıp açtı.

"Alo kardeşim n'apıyorsun?" dedi Kerem.

Kardeşinin sesiyle canlandı bir anda.

"Ne yapayım abi. İşte evde oturuyorum. Hiç şirkete falan da gidesim yok." dedi bezgince.

"Anladım kardeşim. Hayırdır bir şey mi oldu? Alya ile falan aranız iyi değil mi?" diye sordu Kerem.

"Bilmiyorum abi ya. Her şey bir tuhaf geliyor gözüme bu günlerde." dedi.

"Gel dışarıya hadi biraz dolaşalım. Beni de karabasanlar basıyor evde." dedi.

"Tamam çıkarım birazdan neredesin sen?"

"Şu fal bakan bir kadın vardı ya geçende gördüğümüz. Onun karşısında bir kafe var oraya gidiyorum." dedi.

"Çıkıyorum ben de. Hadi görüşürüz." dedi ve kapattı.

Üst kattaki odasına çıktı. Beyaz bir gömlek ve siyah kot pantolonunu giyip merdivenlere yöneldi. Fakat onu Açelya'nın sesi durdurdu.

Odasında birine bağırıyordu.

"Neden anlamıyorsunuz hanımefendi? Bu davayı alamam. Hakime gerek yok ben size söyleyebilirim. Siz en dört beş yıl yatarsınız. Boşuna ne bana para ödeyin ne de kendinizi tüketin. Haksız olan sizsiniz. Kusura bakmayın sizi daha fazla dinlemeyeceğim."
dedi ve ses kesildi.

ArAmızdAki A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin