Mutluluklar

15 2 2
                                    

Açelya sabah gelen telefonla uyandı.
Oto tamirciden arıyorlardı. Arabasının girdiği ikinci bakımı da bugün bitmiş ve teslim alınabileceğini söyledi adam.

Açelya dejavu yaşadığını hissetti. Hemen hazırlanıp evden apar topar çıktı. Arabasını alırken bu sefer iyice kontrol edip eve getirdi.

Ama bu defa caddeye değil bahçeye bıraktı arabayı. Çünkü üçüncü bir bakımı kaldırabileceğini zannetmiyordu.

Onu arabanın etrafında dönerken gören Çağrı gülerek merdivenleri inip yanında durdu.

"Bu sefer ne yazmışlar? 'Ğ' falan?" dedi alayla.

Gözlerini devirdi Açelya.

"Saçmalama. Bakıyorum sadece. Hiçbir şey yok. Allah'tan."

"İyi iyi geç hadi içeri." dedi ve kendisi de girdi.

***

Alya çalan alarmıyla ayaklandı ve ufak bir duşun ardından giyinip çıktı. Hastanedeki odasına girdiğinde işlerine başlamadan önce Çağrı'yı aramak istedi.

Kısa süre çalan telefon sonunda açıldığında konuşmaya başladı.

"Günaydın canım. Uyandırdım mı?"

"Yok sevgilim. Kahvaltıdaydım da aşağıda. Telefon odada kalmış. Şimdi çıktım."

"Ha iyi. Öyle başlamadan bir arayayım dedim."

"İyi yapmışsın. Nasılsın bakalım?"

"İyiyim canım işte. Akşama tükenirim ama kesin." dedi kendi kendine gülerek.

"Merak etme. Alışkınsın sen."

"Evet öyle."

"Sen başla o zaman. Görüşürüz yine. Kolay gelsin." dedi.

"Saol sevgilim. Görüşürüz." dedi ve kapattı.

Alya o an akşamki mesaja cevap vermediğini hatırladı.

Biraz düşündükten sonra yazmaya koyuldu.

Peki o bıçak nerde A? Neden benimle ilgili olan hiç bir yerden çıkmadı? Yoksa sen mi sakladın. Kim bilir belki de sen öldürdün? Ve biliyor musun o bıçağı elimde gören sayılı kişi vardı... Galiba A kim sorusunun cevabındaki kişi sayısı azalıyor? Ne dersin? Ya da gizlice bizi mi izliyordun. Ayıp kapı dinlemek amaa yapmaaa.

Etkili bir mesaj olmasını umarak gönderdi.

Ve rutinine başlamış oldu böylece.

***

Kerem kahvaltı masasında babasına akşamki konuyu açmak için kıvranıyordu.

"Baba... Şey diyecektim ben de..."

Candan'ın uzattığı çayı alan babası oğluna baktı.

"Söyle oğlum."

Kerem güç almak istermiş gibi babasının çayına bakarken bir anda söyledi.

"Baba Açelya'yı istemeye gitmemiz gerekiyor." dedi.

Babası elindeki çatalla kalakaldı.

"Bunu biliyoruz oğlum. Metin ile de konuştuk bunu. Her şeyin usulüne uygun olmasını istiyoruz ikimizde." dedi.

Kerem hala istediğini alamamanın verdiği çaresizlikle devam etti.

"En kısa sürede baba." dedi.

"Yani?"

ArAmızdAki A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin