℘ Sen

723 27 2
                                    

Kaybedenlerin                                                                                                                                                  Kaybedilmişlerin                                                                                                                                              Kaybettiklerine...                                                                                                                                                                  E.Y.

Kapı sesini duyduktan sonra odamdaki boy aynasından şöyle bir kendimi süzdüm tamamdı her şey sanırım. Hızlı adımlarla dış kapıya doğru ilerledim kapı kulpunu tutup derince bir nefes aldım heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu.

"Gülru kapı kızım duymuyor musun a kızım İnci teyzengil geldi "

Annemin bağırışını bir tek ben uymadığıma kapının önünde-kilerinde duyduğuna eminim. Derince bir nefes aldıktan sonra kapıyı yavaş bir şekilde açtım birden, görmeye hazır değildim sanırım. Kapı açılınca onlar girdi görüş alanıma yüzümde istemsiz bir tebessüm oluştu. İnci teyze en küçük kız çocuğu olan Helin onun bir büyüğü olan İlyas abi ve o vardı Gökalp ismi gibi mavi gözlü bir yiğit. Gözlerimin önündeydi işte sahi ne kadardır bekliyorum onu görmeyi sesini duymayı.

"Kızım ne bakıyorsun insanların suratına alık alık içeri davet etseydin ya kaç dakikadır inceliyorsun insanları "

Annem doğrumu diyordu sahi kaç dakikadır izliyorum onu.

"Bizi beğenmediysen gidelim biz , utanma söyle söyle " dedi İlyas abi.

"Ha yok abi sizi beğenmemek mümkün mü buyurun buyurun " hızlı nefes alıp veriyordum , umarım onlara bu halim garip gelmiyordur inşallah , kafamı çevirip onun yüzüne bakamıyordum .

"Yavrum önümüzden çekilsen ya o zaman "dedi İnci teyze. ben ne yaptığımın farkında bile değilim ki. Hep oğlunun suçu ama onu görünce beynim tüm fonksiyonlarını yitirip ona çalışıyor be teyzem. Hafif kenara çekildim yanımdan İnci teyze geçti anneme doğru ilerledi .

" İnci bu kızı bilmez misin sen hep böyle karşılar sizi " diyordu annem , üzgünüm annem bu karşılama heyecanı size özel değil. İnci teyze ile annem gülerek salona doğru gittiler.

" Ama sana kaç kere dedim beni görünce bu kadar heyecanlanmamanı " dedi İlyas abi . Yanağımdan makas alıp annem gilin peşinden oda gitti. Üzgünüm abi doğru tahmin fakat sana değil .

" kızım zaten tuvaletim vardı on saattir kapıda bekletiyorsun zaten anlamadım neyimizi bu kadar beğendin de süzüyorsun annem gilin yanında bir şey demedim kaç şuradan kaç kaç " dedi Helin , hızlıca içeri girdi .

Şu an ona cevap veremeyecektim çünkü kapının önünde o, içeride ben kalmıştık acaba bu bir işaretimi kader seni bana mı yazdı ha Gökalpim? Yiyorsa bu soruyu yüzüne sorsana.

Ağır ağır içeri doğru geldi. Tam yanımdaydı etraf onun gibi koktu kafamı hızla ondan tarafa çevirdim.

Yüzünü incelemeye başladım içim kıpır kıpır oldu görmeyeli hiç değişmemişti ne o sert mizacı ne de bakışının anlamları. Benim ona olan duygularımda ne bir değişiklik vardı ne de bir azalma sadece değişen zamandı akıp giden onsuz olan zamanlar.

Ceketini çıkarıyordu bende vücudunu dikizliyordum onun hareketlerine uyum sağlayan gömleğinin gerilişini...

" Gülru! " annemin bağrışına sıçradım yerimden. Öyle bir dalmışım ki ona hiçbir şeyin farkında değilim. Benim ani tepkime karşı onun bakışları da bana döndü göz göze gelince kitlendim kaldım .

" Sen kapı aşığımısın kızım , tutmuşsun kapının kulpunu sanki özlem gideriyorsun . Annen sesleniyor iki saattir ama sen özlem gidermeye ara vermiyorsun ." sesini duyunca bir garip oldum o kadar zamandır sadece aklımda ve hayallerimdeki şimdide öyle gibi sanki onun burada olduğunu ispatlayan sesi gibi .

" Ne aşkı , kimin kapısına aşkım " ne diyordu ki bu . O sırada açık olan dış kapı dikkatimi çekti ben de diyorum bacağıma bacağıma bir şey esiyor ama ne kapı açıkmış meğer .

"Hasbin Allah " dedi ve içeri ilerlemeye başladı. Bende kapıyı kapatıp kafamı kapıya yaslayıp gülümsedim. Ne kadar zamandır bu anı beklediğimi bilse acaba böyle der mi , hep onun yüzünden bu hallerim hiç sucunu kabul ediyor mu beyefendi.

Söylene söylene onun arkasından ilerledim. Salona girince İnci teyze ve annem yan yana oturmuş sohbet ediyordu ne ara başladılar ki bunlar sohbete acaba neyse İlyas abi de ciddi bir şekilde telefonu ile ilgileniyordu tekli koltuğa oturmuş.

" OOO , bitmiş abimi süzmen EEE beğendin mi güzel mi iç dış olarak , ona göre sahiplik etiketi keseceğim. " dedi Helin yavaşça bana doğru eğilip kulağıma yanaşarak.

" ben ne bileyim ki içini " dedim fısıltı şeklinde onu süzerek.

" bence bilirsin kapıda süzdün halen süzüyorsun " istediğim kadar süzerim ben onu ne kadar özledim senin haberin varmı demek vardı da şimdi .

" Yoo sana öyle gibi şey olmuş süzmedim ben " dedim hafif onu dürtükleyerek.

" sen zaten süzmedin ki canım benim tomografi çektin röntgen aldın " dedi Helin gülerek.

" kıkır kıkır neye gülüyorsunuz öyle daha oturalı iki dakika olmadı " dedi İnci Teyze

İlyas abi birden bizden tarafa dönüp

" Ben duydum anne , her zamanki konuları işte ."

Helin ile ben birden birbirimize bakakaldık ağzımız açık şekilde.

" Her zamanki konu neymiş ? " dedi Gökalp ciddi bir şekilde önce İlyas abiye bakıp sonra bize dönerek .

Hadi bakalım Gülru...

BALLIBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin