𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

8

Bu bölüm, BolKahveliHayallerr 'e ithaf edilmiştir. Yaptığın güzel ve anlamlı yorumlar için teşekkür ederim💜

Sizler de bölümlerin ithaf edilmesini istiyorsanız, içi dolu ve fikir belirten yorumlarınızın çokluğuna göre ithaf alırsınız❤️ İyi okumalar.

Hayat devam ediyordu. En azından görünürde öyleydi, Caris'in ruhunun yaşadığı hayat ise koridordaki o anda donmuş, devamlı James'in gidişini izliyordu.

Yüzündeki maske ağır gelmeye başlamıştı ancak onu taşıması gerekiyordu. Sargas veya başka biri fark etsin istemezdi. Yoksa sorular sormaya başlayacaklardı ve bu Caris'i epey rahatsız edecekti.

Annesinin odasının kapısını tıklatıp içeri girdi. Bianca önündeki parşömenleri okurken kızının geldiğini görünce her birini kenara itti. "Güzelim, merhaba."

"Selam anne." Kapıyı kapattı. "Konuşabilir miyiz?"

Bianca endişeyle kaşlarını çattı. "Elbette, ne hakkında?" Kızını süzdü. Gülümsemesi zorakileşmişti sanki.

"Şey-" dedi bocalayarak. "Babamla alakalı."

Pekâlâ, kızı Tom ile ilgili konuşmak istiyorsa peşinden iyi bir şey çıkamazdı. "Dinliyorum."

"Ona aşık olduğunu nasıl anladın?" Kızının sorusuyla şaşırdı ama şaşkınlığını ustaca gizledi. "Bu derin bir soru. Bir çayı hak eder. Ya da ateş viskisini."

Caris gülerek annesinin karşısına oturdu. "Viskiye hayır demem." Bardakları dolduğunda Bianca bir yudum aldı. "Bakalım, babana aşık olduğumu nasıl anladım..."

"Gördüğüm tüm erkeklerden farklıydı. Bir hedefi vardı ve bunun için her şeyi yapardı, yaptı da. Onun tutkusu beni ona çeken en önemli şeydi. Amaçlarına duyduğu tutku ve sınır tanımazlığı bana kimseyi görmeyecek kadar çekici gelmeye başladığında anladım."

"Babam nasıl anladı peki? Sevgi konularında pek iyi değil biliyorsun." Birlikte gülüştüler. "Bir gün kötü bir kaza geçirdim ve St. Mungo'ya yattım. Beni kaybetme şansı olduğunu fark ettiğinde sonunda kabullendi."

Caris bir süre sessizce içkisini yudumladı. Bianca da onu inceledi, kızının bu soruları sormasının mutlaka bir sebebi olmalıydı. Aşık mı olmuştu acaba? Kızıl cadı bir an heveslendi, çocuklarının aşkı tatmasını çok istiyordu.

"Büyükannem ve büyükbabam ne dedi peki? Çünkü babam melez sen safkansın." Gözlerinden en çok bu sorunun cevabını almak istediği belli oluyordu.

Kız düşündü. "Baban önemli işlerin peşinde olduğu için annem ona hayranlık duyuyordu ve ilişkimize izin vermesi zor olmadı. Babam ise sanırım Slytherin kanının cazibesine kapıldı."

Caris ellerini saçlarından geçirdi. Lanet olasıca Potter'ı kabul ettirmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Yalnızca safkan olması artıydı, o da kanı bozuk olarak anılıyordu!

"Bir şey mi oldu bebeğim?" diye sordu Bianca dayanamayıp.

"Hayır. Sadece ilişkinizle ilgili birkaç noktayı hiç bilmediğimi fark ettim." Gülümsedi. "Aşık olmanız çok güzel."

"Sen de aşkı hak ediyorsun Caris. Erkek kardeşin de elbette." Genç cadı dudaklarını birbirine bastırdı. Zihninde James'in ela gözleri parlamıştı.

"Aşık olacağım kişiyi seçememek ne kötü, safkan bulmalıyım." Bianca kaşlarını çattı. Kızı bir meleze mi aşık olmuştu? Veya daha kötüsü, bir bulanığa?