Hogsmeade gezilerinden gizlice cisimlenen St. Mungo'ya giden iki genç oldukça heyecanlıydı.
"Ne olacak?" diye sordu James merakla.
"Bebeği gösterecekler ve kalp atışlarını duyacağız. Cinsiyeti için daha çok erken ama zamanı geldiğinde onu da göreceğiz."
"Erkek olursa Quidditch oynayabiliriz." Gülümsedi. "Çok hoş olurdu."
"Kız olursa da oynarsın! Ne ayıp." dedi Caris küçümser bir edayla. "Kızlar da Quidditch oynuyor biliyorsun."
"Erkeklerin sevme olasılığı daha yüksek!"
Binadan içeri girip kadın doğum katına çıkarken el eleydiler. Bu kadar genç ikiliyi görenler onlara bakıyordu. Caris derin nefes aldı, birazdan bebeğiyle tanışacaktı.
"Bayan Riddle, şöyle geçin." Muggle işi olduğu belli olan cihazları gören Caris yüzünü ekşitti, onların yaptıkları şeyleri kullanmak hoşuna gitmiyordu.
Yatağa uzandı ve karnını açtı. Tuhaf bir alet karnına yaklaştığında Caris'in yüzündeki ifadeyi gören James onun elini tutup gülümsedi. Bu kızı biraz da olsun rahatlattı.
"Çok gençsiniz." dedi şifacı ekrana bakarken. Caris'in gözleri de siyah beyaz ekrandaydı. "Hamilelik için fazla erken değil mi?"
"Sizi ilgilendirir mi?" diye sordu tersçe Caris. Kadın susmayı tercih etti. "Bebek sağlıklı gözüküyor. Her şey yolunda."
James rahatlayarak soluk verdi. Bebeği göremese bile görüyormuş gibi yapıyordu ve açıkçası Caris bunu biliyordu. "Şurası kafası mı?" diye sordu heyecanla oğlan.
"Orası kolu." Şifacı tuhafça James'e baktığında Caris dayanamayıp kıkırdadı. "Cinsiyeti ne zaman belli olur?"
"Gelecek ay geldiğinizde şanslıysanız görebiliriz." James yumruk yapıp göğsüne vurdu. "Benden şanslı kimse yoktur burada! Küçükken beşikten kafa üstü düşmüştüm ve ölmedim."
"Aynısını beynin için söyleyemem." Caris'in sırıtarak söylediklerine Şifacı güç bela gülmemeyi başardı, James'in yüzünde alıngan bir ifade oluşmuştu. "Bu sertti Bayan Riddle."
St. Mungo'dan çıkarken Caris de James de gülümsüyordu. "Bence erkek olacak." dedi James. "Hissediyorum."
"Bebeği ben taşıyorum Potter, ne hissediyor olabilirsin?" James eliyle kızı sinek kovalar gibi kovaladı. "Şşşt, babalık iç güdüsü."
Hogsmeade'e ışınlanmak için el ele tutuştular. Onları şirin köyde karşılayan babasının mavi gözleri oldu. Caris aniden nefesini tuttuğunu hissetti ve James'in elini bıraktı. "Babacığım?"
Tom nazikçe gülümseyerek kızının eline uzandı ve küçük bir öpücük bıraktı. "Asalet timsalim, nasılsın?"
"Şey- İyiyim." Gülümsemeye çalıştı Caris ancak gerginliği onu ele geçirmişti. Bebek için iyi olmayan ne varsa yapıyordu şu an. James'i tutup arkasına almak için hamle yapsa da Gryffindor ruhlu genç bir adım öne çıkıp lorduna başını hafifçe eğdi. "Efendim."
"Potter, nasılsın?"
"Harikayım lordum." Caris babasına hitap ettiği şekli duyunca dönüp sevgilisine baktı, biraz gülünçtü açıkçası. "Siz nasılsınız?"
"İyi diyelim." Kızını bıraktı. "Sizinle konuşmak istiyordum ama görünen o ki siz başka bir yerden geliyorsunuz."
"St. Mungo'dan." dedi Caris çekinerek. "Bebek kontrolü için." İçi titremişti bunu söylerken. Babasından hayatı boyunca hiç korkmamıştı, ona zarar vermeye kıyamayacağını hep bilirdi ancak şimdi işler değişmişti. Bebeği için korkuyordu Caris.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」
Fanfiction❗ KARANLIK MELEZ İKİNCİ KİTAPTIR. KARANLIK MELEZ OKUNMADAN OKUNAMAZ. ❗ 𓆩*𓆪 𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍 𓆩*𓆪 Kehanetin gücüyle kendine bulduğu dayanak Tom Riddle'ı zafere götürürken kendisine verilen iki varis gücüne güç katmaya hazırlanıyo...