𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

27

Tom Riddle, aldığı haber sayesinde Lord Voldemort'a saniyesinde dönmüş ve kırmızı gözlerle etrafta tur atıyordu.

"Böyle bir rezillik olamaz!" diye haykırdı. "Şerefsiz herifi mahvedeceğim."

"Baba, sakin ol." Caris ağır başlı bir edayla konuştu. "James bunun doğru olmadığını bir şeyler döndüğünü söyledi."

"Ama yine de gitmiş!" Bianca öfkeyle yumruklarını sıkıyordu. "Demek ki doğru!"

Caris gülümsedi sinsice, canı acısa bile rolünü iyi oynamalıydı. "Aslında," dedi. "Gitti çünkü Lily Evans yoldaşlık üyesi ve onun yanında yaşayarak yoldaşlıktan bilgi almaya çalışacak."

Tom bir an durdu. "Hımmm," dedi. "Mantıklı bir karar ama ya seni kandırıyorsa?"

"Babacığım, sence Zihnefendet yapmadan inanır mıydım?" Gülümsedi. "Eminim ki James o çocuğun babası değil ama ona babalık yapacak."

"Alvina?" diye sordu Tom. "Ona ne olacak?"

"Gizli gizli onu da görmeye gelecek." dedi kız. "Sen merak etme, Yoldaşlığı içten yok edeceğiz."

Tom'un yüzünde memnun bir gülücük oluştuğunda Caris de zorla gülümsedi. Yanındaki Sargas konuşma boyunca susmayı tercih etmişti, ki bu en doğrusu olmuştu. Yalanları Caris'in söylemesi daha doğruydu.

İkisi de odadan çıktıklarında Sargas kız kardeşine eğildi. "Teşekkür ederim."

"Etme." dedi. "Senden nefret ediyorum ama sen benim kardeşimsin, sana yardım edeceğim."

"James ile işleri berbat ettiğim için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam Caris. Lütfen, beni affet."

"İşler yoluna girdiğinde affederim Sargas ama şu an... Nişanlımı kaybedişimin yasını tutmak istiyorum."

"Benim hatam yüzümden James orada." dedi. "Ne yapsam bunu unutamıyorum."

Caris'in kendisi için yaptığı fedakarlık onu içten içe tüketiyordu. Aynısını ben de yapabilir miydim diye düşünürken buluyordu kendini, yapamayabilirdi ve bu vicdanını iyice rahatsız ediyordu.

"Senin hatan derken?" Annesi arkalarından sinsice yaklaşmış ve tüm konuşmalarını dinlemişti. İkizler ona döndü. Caris'in yüzü ne kadar normal olsa da içinde alarm zilleri çalıyordu, panik olmuştu.

"Anneciğim..." Sargas öne çıktı. "Gel, dışarı çıkıp yürüyelim. Seninle konuşacak şeylerimiz var muhtemelen."

"Sargas?" Caris erkek kardeşine sorarcasına baktığında oğlan ona gülümsedi. "Sorun yok." Anne oğul birlikte dışarı çıktılar. Caris de kendi evine cisimlendi.

Sirius ve Regulus koltukta oturmuş kitap okurken gelen Caris ile ona döndüler. "Alvina?"

"Uyuyor." dedi Regulus. "Birazdan James gelecekmiş, haber yolladı."

Caris bir anda neşelendi. Üzerini hızlıca düzeltip saçlarını geri attı. İki dakika sonra birisi cisimlendi içeriye ve Caris aşık olduğu kişiyi gördü. "James! Merlin." Ona sımsıkı sarıldı. "Seni yalnızca iki günde nasıl bu kadar özledim?"

"Benim yanımdan bile geçemezsin emin ol." Birbirlerine gülümsediklerinde Sirius "Biz üst kattayız." dedi ve kardeşiyle gözden kayboldular.

"Durumlar nasıl?" diye sordu Caris merakla. James bıkkınca yanaklarını şişirdi. "Lily de Harry de iyi. Doğuma daha bir ay var ama erken de gelebilirmiş. Temmuzun sonundayız neredeyse, ağustosta doğması gerek. Alvina nasıl?"