𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

16

Sabah uyandığında midesi bulanıyordu Caris'in. Yataktan hızlıca fırlayıp çıplak ayaklarıyla tuvalete koştu ama bulantı bir anda geçmişti, aynadan kendine baktı merakla.

"Pekâlâ, bu tuhaftı." dedi kendine ve odasına geri döndü. Birazdan kahvaltıya inmesi gerekiyordu çünkü yatak odasında kimse yoktu.

Cüppesini hızlıca geçirip eteğini giydi. Büyük Salon'a ilk kez bu kadar dağınık giriyordu. Slytherin masasına oturup kahvaltısına başlarken yorgunluktan soluğu kesildi.

"Sakin ol, bu hız ne?" Narcissa arkadaşına endişeyle baktı. "Geç de kaldın, iyi misin?"

"Bir uyumuşum." Kız sırıttı. "Uzun zamandır böyle güzel uyumuyorum."

Evan Rosier'in ölümünün üzerinden bir ay geçmişti. Artık mayıs ayındaydılar ve Hogwarts'ın bitmesine az kalmıştı. Bu da demek oluyordu ki FYSBleri yaklaşıyordu. Bu yüzden yedinci sınıflar gece gündüz çalışmaya başlamıştı.

Yorgunluktan batan gözlerini ovuşturup suyundan yudum aldı. Bu aralar olması gerekenden daha fazla yorgundu, belki de Madam Pomfrey'e gidip dinçleştirici bir iksir almalıydı.

"Haydi derse!" Regulus el çırpıp ayağa kalkarken Caris ilk dersinin boş olmasına teşekkür etti içinden. En azından biraz da olsa uyuyabilirdi.

Fakat anlaşılan James'in farklı planları vardı. Kahvaltıdan sonra yanına gelip beline sarıldı. "Günaydın güzelim."

"Günaydın Bay Potter." Gülümsedi. "Bugün çok enerjiksiniz."

"Senin aksine." Sevgilisini süzdü. "Ruh gibisin, rengin bile solmuş Caris. Hasta mısın?"

"Değilim." James inanmaz gözlerle ona baksa da gülümseyip dudaklarına öpücük kondurdu. "Yemin ederim değilim."

"Pekâlâ. Diyorum ki, ikimizin de dersi boş, o zaman bahçede takılabiliriz." Caris sızlandı. "Uyumak istiyorum!"

"Uyumanı da izleyebilirim." James gülümseyip sevgilisini elinden çekiştirdi. "Haydi Caris!"

Güzel cadı iç çekip "Hayır demem imkansız değil mi?" dedi. James'in tatminkar sırıtışını görünce peşinden ilerledi.

Uzaklardaki bir ağacın dibine oturdular. Caris oğlanın bacaklarına yatıp gözlerini kapattı. James saçlarını ve yanağını okşamakla meşguldü.

"Mezun olduktan sonra ne yapacaksın?" James'in sorusunu bir süre düşündü. "Hımmm, babamın imparatorluğunu devralmayı planlıyorum."

"O Sargas için değil miydi?"

"Tabii ki hayır." dedi kız. "Kraliçe olmak benim hakkım. Karanlık Kraliçe olacağım."

"Peki ya sonra?" Caris ona biraz daha sarıldı. "Sonrası yok. Her şey benim olacak. Ya sen ne yapacaksın?"

"Sanırım Ölüm Yiyen olduktan sonrasını diyorsun. Hiç düşünmedim." Mavi gözler elalara baktı. "Bu mevzu çıkmadan önce ne yapmak istiyordun?"

James geri yaslandı. "Basit isteklerim var aslında. Evlenmek, çocuklar, eğlenceli bir iş falan."

"Gerçekten basitmiş." Güldü. "Senin gibi güçlü bir büyücünün daha fazla isteği olmalı."

"Bu kadarı yeterli, fazlasını isterken onları da kaybetmek istemem." Caris'e gülümsedi. "Senin böyle hayallerin yok mu?"

"Hiç yoktu." dedi. "Sonra seninle tanıştım."

"İşte bir James Potter neler yapabiliyor." Caris gözleri kapalı olmasa onları devirebilirdi. "Tanrı aşkına iki saniye olsun egoist olmayı bırakır mısın?"