12

2.1K 172 102
                                    

Bölüm ithafı:  @whiteasnoww ilk kez yorum yaptığını gördüm ama yorumları çok eğlenceliydi💚

Evliliğin yasaklandığı bir dönem varmış Antik Roma'da. Aşklarını yaşayamayanlar kahırlarından ölürken Aziz Valentine adındaki bir papaz aşık gençleri gizlice evlendiriyormuş. Bir süre işler yolunda gitmiş olsa da zamanla evlilikler çoğalmaya başlamış. Bunu fark eden imparator, buna sebep olan kişiyi, Valentine'ı, aşıkların kurtarıcısını, bulup idam ettirmiş.

Sevgililer günü işte buradan çıkmıştı. Aziz Valentine'ı andıkları gün çiftlerin birbirlerine aşklarını tazeledikleri gün olmuştu. En azından sevgilisi olanlar için.

Sevgilisi olmayanlar ikiye ayrılıyordu, bu yalnızlıkla mutlu olanlar ve sevdiği biri olmasına rağmen onunla olamadığı için mutsuz olanlar.

Caris bir açıdan ortada kalmıştı. Sevgilisi olmamasını hiç dert etmemişti daha önce ama James'e uzaktan bakmak da üzücüydü.

Yine de yüzündeki neşeli maskeyle etrafa gülücükler saçıyordu. Bu yılki sevgililer gününde kime biri tarafından seni seviyorum denirse o kişinin elinde gül belirecekti, bu şekilde bir eğlence yapmışlardı.

Caris ilk gülünü sabah Regulus'tan almıştı. "Seni seviyorum Caris Riddle!" diye haykırıp kollarını ona doladığında güzel cadının ellerinde kırmızı bir gül belirmişti.

İkinci gülünü de Lucius Malfoy'dan almıştı. Dalga geçer gibi yanaklarını öperek kendisini sevdiğini söylemişti ve Narcissa bir miktar kıskançlık krizlerine girmişti. Nişanlısıyla kahvaltı boyunca konuşmamıştı.

"Seni seviyorum Sargas Riddle." Güzel cadı, erkek kardeşinin yanağını öperek ona gülümsedi. Oğlan elindeki gülü kız kardeşine takdim etti. Araları düzeldiğinden beri birbirlerinin değerini daha iyi anlıyorlardı sanki.

Büyük Salon'a inene kadar Caris beş gül sahibi olmuştu. Üçünün nereden geldiğini bilse de diğer ikisi şüpheliydi. İçinden bir ses James'in adını anıyordu ancak Riddle cadısı bunu imkansız buluyordu.

Çapulcular, Gryffindor masasında kahkahalar atarken Lily kıpkırmızı bir suratla içeri girdi. Kollarında iki gül vardı. "Bunlar ne Potter?" diye öfkeyle sordu.

"Güller Lils, bu yılın eğlencesi bu." Lily zümrüt gözlerini devirdi. "Hala bıkmadın mı?"

James kaşlarını çattı. "Ben sana bir şey yapmadım. Altıncı sınıfta vazgeçtiğimi biliyorsun Lily, artık seni sevmiyorum."

Lily utanarak daha da kızardı. "O zaman güllerde sakınca yok."

Sirius "Oh, şuna bakın." dediğinde bakışlar onun baktığı yöne döndü. Caris elinde artık yedi olan güllerle içeri girmişti. James kaşlarını daha da çattı, içinde bir hınç kavrulmuştu. "Kuzenimin aşıkları fazla."

Ela gözlü oğlan dudak büzdü ve Sirius'un yanına oturdu. Caris'in hazırladığı sürprize nasıl tepki vereceğini merak ediyordu çünkü.

Riddle kızı, kardeşiyle yan yana oturup sohbet ederken önündeki tabağın kapalı olduğunu ve üzerinde adının yazdığını fark etti. "Bu ne?" diye sordu Bellatrix merakla. "Sana karşı yapılan bir komplo olmasın?" Bellatrix, lorduna düşkünlüğünden ona zarar verecek bir şey olsun istemezdi.

Ve Tom Riddle'a zarar vermenin en kolay yolu çocuklarını incitmekten geçerdi.

"Saçmalama Bella." Caris tabağı açtığında içinden gül yaprakları ve konfetiler yukarı fışkırdı ve kızın başından düştü.

𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin