𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

5

Caris kompartımanın kapısını açıp "Acil yardım! Sirius beni öldürecek." diyerek içeri girdi.

"Yine ne yaptın?" Kuzeni Regulus'un yanına oturdu. "Potter beni sinirlendirdi ben de furnunculus büyüsü atıverdim ama Sirius'a denk geldi."

Bu sahneyi hayal edenler kıkırdadı. Sirius evden kaçtığında Bianca'ya sığınmamış olsaydı aileden atılacaktı. Ancak söz konusu Karanlık Leydi olduğu için Sirius'a verdiği korumaya kimse laf söyleyememişti.

"Caris!" Gri gözleri çakmak çakmak yanarak kompartımanın kapısını açtı. Yüzünün her yerinde çıbanlar vardı. "Mahvedeceğim seni."

"Lütfen Siri, seni severim bilirsin."

"Geri bas Black." Sirius'un gözleri konuşan kişiye döndüğünde iğrenen bir bakış attı. "Senin akan burnunu silmen gerekmiyor mu Sümsükus?"

Bellatrix ayaklanıp "Sen sesini kes kan haini." dediğinde Caris hınçla kıvırcık saçlı kıza döndü. "Yerini bil Bella!"

Sargas da aynı hışımla karşılık vermişti. "Bellatrix, karşında annemizin vaftiz oğlu olduğunu unutma!"

Bellatrix tersçe onlara baktı. "Ay tamam."

Muhabbet ilk haline dönmüştü Sirius, Caris'in üstüne atılıp onu gıdıklamaya başladığında. "Seni öldüreceğim, bu yakışıklı yüze nasıl çıbanları layık görürsün?"

Güzel cadı gülüşlerinin arasından "Aslında Potter'a atmıştım, önüne çıkmasaydın bunlar olmazdı." diye kendini savundu.

Sirius bir anda kızı omzuna atıp dışarı koşmaya başladığında güzel cadı çığlık attı. "Siri, tren sallanıyor bırak beni!"

"Seni trenden aşağı sarkıtacağım güzelim, dur sen." Sirius kuzenini sırtında taşırken James koridor nöbetinden dönüyordu. "Sirius bırak beni!"

James onlara yaklaşıyordu neler olduğunu anlamak istercesine. Gri gözler bir anda kızı yere bıraktığında James ile burun buruna geldi. Potter'ın ela gözleri camdan giren ışıkla parlıyordu adeta.

"Merlin! Potter, burnumun dibinde ne yapıyorsun?" diye sordu.

James biraz daha yaklaşınca Caris irkildi. "Ne oldu Slytherin'in kraliçesi? Rahatsız mı oldun?"

"Saçmalama." dedi Caris bir adım geri atarak. James'in parfüm kokusu kalbini hızlandırmıştı. Deniz mavisi gözlerini kırpıştırdı.

"Salak! İstesen düzeltirim." dedi sonunda Sirius'a dönerek. "Adamotu suyu var çantamda."

Black yakışıklısı yüzünü buruşturdu. "İğrenç kokuyor o şey." Caris göz devirdi. "Ve tek yolu bu. Ya yakışıklı yüzün böyle çıbanlara ev sahipliği yapacak ya da azıcık kokacaksın. Tercihini yap."

Sirius bir süre ciddi ciddi düşündükten sonra "Pekâlâ, eve gidince sürersin." dedi.

Caris yanlarından ayrılırken gözleri yine James'e takıldı. Yılardır Lily Evans'a aşık James'e. Yutkundu. İstediği aşk böyle bir şey değil miydi aslında?

Saçlarını karıştırıp arkadaşlarının yanına oturdu. Felix sırıtarak ayağıyla arkadaşını dürtükledi. "Şşt, ne oldu?"

"Hiç, adamotu suyumu feda etmeyi kabul ettim." Sırıttı. "İğrenç kokacak."

"Of Caris! Sirius ile odam yakın biliyorsun değil mi?" Sargas yüzünü ekşitti. "Şimdi o koku her yere yayılacak."

"Ay ne yapayım Potter salağına gelen büyüye atlamasaydı o da." dedi kendini savunmak amaçlı. Sonra aklına gelen şeyle durakladı. "Hoş, o da bizimle kalacak."