Bellatrix saçları kazınmış bir şekilde kahvaltıya indiğinde Caris gülmemek için dudaklarını dişledi.
Yaptığı şeyden son anına kadar gurur duyuyordu.
"Tüm kıyafetlerini yaktı inanabiliyor musun?" diye fısıldadı Narcissa. "Delirmiş bu." Caris gülümsedi. "Hepimiz biraz deli değil miyiz Cissy?"
"Felsefe yapma." Sarışın cadı göz devirdi. "Ay, Lucius geliyor, ben kaçıyorum." Caris'in bir şey demesine fırsat bırakmadan uzaklaştı kız.
"Günaydın!" Felix'i görünce Caris hemen ayaklandı. "Felix! Nasılsın?"
"Beni her gördüğünde böyle yapmazsan daha iyi olacağım kraliçem." Kız göz devirip ona sarıldı. "Senin için endişeleniyorum Felix, lütfen konuş benimle."
"Konuşacak bir şey yok. Herifler yakalandı sonuçta. İyiyim ben, olmaya çalışıyorum."
"Eğer bana ihtiyacın olursa," Caris ona baktı gülümseyerek. "Adımı söylemen yeter."
"Biliyorum Caris, biliyorum." Felix nazikçe gülümseyip kahvaltı masasına oturduğunda Caris midesinin kalktığını hissetti, tam o esnada da James ile göz göze geldiler.
Güzel cadı tuvalete yetişmek için midesiyle savaş verirken kazanan o oldu ve lavaboya girip kustu.
İçinde hiçbir şey kalamayana kadar sabah bulantısını dindirdi ve ayağa kalktı. Ağzını ve yüzünü yıkayıp kahvaltı için geri döndü.
"Ne oldu?" diye sordu Andromeda.
"Yok bir şey." Gözlerini kaçırıp tabağa dikti. Daha kimse bilmiyordu hamileliğini ve okul bitene kadar böyle kalmasını sağlayacaktı. FYBSler başlayacaktı ve ondan bir süre sonra okul kapanacaktı.
Caris üç buçuk aylıkken okul bitecekti. Kimsenin bilmesine gerek yoktu.
"Son zamanlarda böyle hastasın Caris, iyi misin? Lorda haber vermek ister misin?"
"İyiyim Rabastan!" Sesi yükselmişti, böyle bir çıkış beklemeyen oğlan "Tamam, bir şey demedim." dedi ve önüne döndü.
"Of, özür dilerim. Bu aralar sınavlar yüzünden sinirlerim gergin." diye yalan attı, aslında hormonları iyiden iyiye yükselip alçalırken dengesi şaşıyordu.
"Sorun değil." Rabastan ona gülümsedi ancak bu buruk bir gülümsemeydi.
James'in Slytherin masasına yaklaştığını gören Caris kaşlarını çattı. "Merhaba."
"Merhaba?" Tüm kafalar James'e dönmüştü, Slytherin olmayanlar bile ona bakıyordu. Bir Gryffindor'un Slytherin masasına gitmesi olacak iş değildi.
"Kahvaltın bittiyse çıkalım mı hayatım?" Caris gülümsedi, yüzü aydınlanmıştı. "Elbette." Ayağa kalkıp sevgilisinin elini tuttu.
"Kustuğunu gördüm iyi misin?"
"Daha iyi olmuştum." Sırıttı. "Küçük afacan beni mahvetmeye yeminli. Sınavlarda kusacağım diye korkuyorum."
"Anneni zorlama küçük Çatalak."
"Küçük- Ne?" James güldü. "Çatalak ailesiyiz! Ben Çatalak, sen dişi Çatalak, bebeğimiz mini Çatalak."
Caris göz devirdi. "Bu dahiyane lakapların Sirius'tan çıktığına eminim."
James onu onayladı. "Güzel ama!" Caris güldü. "Merlin aşkına, çocuğumuz bir geyik değil. Ben de değilim!"
"Metafor olarak! Benim kanım ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」
Fanfiction❗ KARANLIK MELEZ İKİNCİ KİTAPTIR. KARANLIK MELEZ OKUNMADAN OKUNAMAZ. ❗ 𓆩*𓆪 𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍 𓆩*𓆪 Kehanetin gücüyle kendine bulduğu dayanak Tom Riddle'ı zafere götürürken kendisine verilen iki varis gücüne güç katmaya hazırlanıyo...