𝐇𝐄𝐈𝐑𝐒 𝐨𝐟 𝐒𝐋𝐘𝐓𝐇𝐄𝐑𝐈𝐍「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

23

Göbeği neredeyse hamile olduğunu belli edecek kadar büyümüş olan Caris evin içinde dolaşırken Sirius "Eh, eskisinden daha iyi gözüktüğü bir gerçek." dedi ve L koltuğa zıpladı.

"Her şeyi attım Siri senin için." Gri gözler kuzenine öpücük attığında koltuğun diğer kenarında oturan James yakın arkadaşına yastık fırlattı. "Sevgilimle seviyeli bir ilişkide olur musun Pati?"

"Ben onu on yedi yıldır tanıyorum sen yalnızca dokuz aydır. Lütfen, seviyeli ilişki ne demek?"

"Of, siparişim hala gelmedi." Olduğu yerde dört dönerken Caris'in bileğini yakalayıp onu kucağına oturttu James. "Gelecekler elbet güzelim, sakin ol."

"Hayır, o değil Ölüm Yiyen toplantım var o esnada gelirlerse kötü olur."

"O zaman eşyaları biz taşırız kuzenciğim, üzülme." Sirius elindeki snitchi havaya atıp duruyordu. "Sen küçük kuklalarınla oyna."

"Onlar kukla değil Sirius!"

Sirius'un her bakan kızı aşık eden gri gözleri kuzenine döndü. "Aslında, kuklalar. Ne hamle yaparsan o yöne gidiyorlar. Nasıl kukla olmazlar?"

Kapı tıklatılınca Caris ayağa fırladı ve zümrüt yeşili elbisesini düzeltti. Gelenler Rabastan, Rodolphus ve Bellatrix ile Narcissa'ydı. "İçeri geçin."

"Kraliçem." Bella hariç hepsi reverans yaptığında Caris gözlerini kıstı. "Bellatrix?"

"Efendim?" Şişik göz kapakları olan kız ona dönmüştü. "Unuttuğun bir şey yok mu?"

Bella kocasına baktı merakla. Evleneli yalnızca iki ay olmuştu. "Önümde eğilmeyi unuttun Black."

Bellatrix güldü. "Ben yalnızca lordumuzun önünde eğilirim."

Caris'in gözleri öfkeyle ışıldadı. Sirius ve James ağızları açık tartışmayı izliyorlardı. "Ah, babam demek ben demek unuttun mu? Onun işlerini devralıyorum. Sizin kraliçeniz artık benim, bunu istersen lordumuza da sorabilirsin."

Kıvırcık cadı dişlerini sıka sıka Caris'in önünde eğildi, güzel cadı tatminkar bir şekilde gülümsedi.

"O kadar da zor değilmiş gördüğün gibi." Sonra diğerlerine döndü. "İçeri geçin."

Ölüm Yiyenler yavaş yavaş toplandıktan sonra Caris toplantıya başladı. Şişik karnı onu ne kadar otoriter gösteriyordu bilmiyordu ancak yine de otoriter bir ses tonuyla başladı. "Öncelikle, bakanlıktaki durumla ilgili bilgiler almak istiyorum."

"Kraliçem, Bakan önlemleri gevşetti ve bu bizim için bir fırsat oluşturdu. Eğer şimdi saldırırsak-"

"Şu an saldırma niyetimiz yok." diyerek sözünü kesti Rodolphus'un. "Bakan yardımcısı olarak durumlar nedir Sargas?"

"Bakanlığı rahatlıkla kontrol edebiliyorum." dedi sarışın oğlan. "Önümüzdeki günlerde tam tarihi belli olmamakla birlikte Bakan, Fransa'ya bir gezi yapmayı planlıyor."

"Ancak gezsin." diye homurdandı Caris. "Ama bu bizim işimize yarayacak. Lordumuz ve ben gizlice kurulan bir yoldaşlıktan şüpheleniyoruz. Bunun gerçekliğini araştırmak için bakanın ağzını aramamız gerekiyor elbette. Bu iş Sargas'a kalıyor."

Erkek kardeşine gülümsedi. "Geri kalanlarımız ise bakanlıktaki odasına bakacağız. Eğer bir örgütlenme söz konusuysa bunu bizi sevmeyen o bakan müsveddesi de biliyordur elbette. Bir belge, isim bulmanız yeterli."

"Kraliçem?" Rabastan ona dönmüştü. "Alınmazsanız, bakanlıktaki işi biz halledelim. Siz kendinize bakın."

"Bu da ne demek Lestrange?" Güzel cadının kaşları çatılmıştı ve gözleri çakmak çakmak ışıldıyordu. "Şey, hamilesiniz ya."