10🖤

6.8K 608 705
                                    

Medya bitanecik bacıma gitsin chanxwally ❣️

Gözlerimi korkuyla açtığım an tüm bedenimde bir sıcaklık hissettim. Hava aşırı sıcak olduğundan terleyerek uyanmıştım. Tişörtüm ıslaktı resmen. Elimle sildim terleyen gözaltlarımı.

Saat gecenin 2'siydi. Kabus gördüğüm için uyanmıştım.

Yatağımdan kalkıp pencereye ilerledim ve camı açtım. İçerisi hamam gibiydi. Geri dönüp beşikteki kardeşlerimi kontrol ettim. Neyse ki onlar benim gibi terlememişlerdi. Rahat bir nefes vererek yatağıma döndüm. Ancak bir türlü uyuyamıyordum.

Bi' sağa, bi' sola dönüyordum. Yine de uyuyamıyordum. Gördüğüm kabusu düşündüm.

O geri gelmişti.

İkizleri götüreceğini söylüyordu. Ve götürüyordu da.

Ben ise hiçbir şey yapamadan öylece ağlıyordum. Babam ona engel olmuyordu bile.

Berbat bir kabustu.
Korkuyordum bir gün geri gelecek, yine hayatımızı alt üst edecek diye. Ancak bu sefer karşısında o küçük sessiz kızı yoktu. İkizleri bir kez daha götürmeye kalkarsa ortalığı savaş alanına çevirirdim. Değil onları götürmek, göz ucuyla bile bakamazdı ikisine de.

O annelik kavramını hak etmiyordu.

Alnıma yapışan saçlarımı geri itip derin bir nefes aldım. Kötü hissediyordum. Uyuyamayacağımı anlayınca kenardaki telefonumu elime aldım, biraz tereddüt ederek Seungmin'i aramaya karar verdim. Umarım bu saatte uyandırdığım için bana sövmezdi. Ancak şuan onunla konuşmaya her şeyden çok ihtiyacım vardı.

Üçüncü çalışta açtı.

"Ulan gerizekalı, sen saatin farkında mısın?"

Uykulu uykulu kurduğu cümleye karşı güldüm.

"Üzgünüm..."

"N'oldu, rüyanda beni mi gördün?"

"Hayır ama... Kabus gördüm. Çok kötüydü."

Bir süre sessizlikten sonra tekrar konuştu.

"Annen mi?"

Hemen anlıyordu. Zaten Seungmin hep böyleydi. Bir bakışımla bile durumun ne olduğu çözebilecek kapasitesiye sahipti. Sanırım bu yüzden onunla her derdimi paylaşırken rahattım.

"Evet."

"Hadi anlat bana."

"Hayır, dile getirip hatırlamak istemiyorum. Ben sadece ne yapacağımı bilemedim... Seungmin korkuyorum. Ya geri gelirse?"

"Nora, matruşkam benim. Korkacak bir şey yok. O kadın bu saatten sonra geri gelse ne olur gelmese ne olur? Sabıkası var bir kere, mahkeme ikizleri onlara verir mi sanıyorsun?"

Yutkundum.
"Vermez değil mi?"

"Vermez, endişelenme. Cezasını çekiyor şuan hak ettiği yerde. Sen rahat ol ve uyu. Yarın tatil, güzelce dinlenmiş olursun."

"Tamam... Seungmin! Bir şey daha."

"Hm?"

"Teşekkür ederim."

Görmesem de güldüğünü hissetmiştim.
"İyi geceler sarı cadı."

"Sana da~"

The Curly Haired Boy | Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin