🖤Final🖤

8.4K 564 1.5K
                                    

Başlamadan önce bu satıra siyah kalp '🖤' emojisi bırakır mısınız acabaa<3

Kafamdan aşağı soğuk su boşaltılması ile çığlık atarak olduğum yerde durdum. Arkamı döndüğümde Seungmin'i kaçarken görmüştüm. Hızla peşine düştüm.

"Hain polis!"

Kahkaha atarak benden kaçmış, ve gülerek bizi izleyen Yuna'nın arkasına saklanmıştı. Ben ona ulaşmaya çalıştıkça Yuna'yı engel olarak kullanıyordu.

"Ya hava sıcak zaten, serinlersin diye şey ettim."

"Yedek kıyafetim yoktu ama!"

Halimize gülmeye devam eden Yuna, kollarımdan tutarak beni başka bir yöne götürmeye başladı.

"Tamam dur artık." Gülerek konuşunca ofladım. Minibüse doğru ilerliyorduk. Minibüsün içine girdiğimizde Yuna kendi çantasının içinden birkaç parça kıyafet çıkardı.

"Al giy bunları, bedenlerimiz aynı zaten."

Kafamı sallayarak teşekkür ettim. Sırılsıklam olmuştum, of Seungmin of!

Yuna hala bana gülüyordu.

"Ne gülüyorsun?" Diye çıkıştım ve devam ettim; "Hoşlandığın çocuğa dön bi' bak, kankanı ne hallere sokuyor!"

Yuna ellerini kot şortunun cebine koydu. "Ben memnunum açıkçası."

Tek kaşımı kaldırarak alayla güldüm. Bir yandan da bana verdiği katlanmış pembe tişörtü açıyordum.

"Git açıl o zaman? Platonik platonik takılıyorsun iki aydır."

Dudak büzerek;
"Utanıyorum ya." Demiş ve minibüsten inmişti. Gülerek kafamı salladım iki yana. Utanacak ne vardı ki? Seungmin de ondan hoşlanıyordu ve bu çok belliydi.

Tişörtü giydikten sonra siyah şortu da altıma geçirdim ve omuzlarıma kadar uzayan ıslak saçlarımı at kuyruğu yaptım. Uzamalarını hiç sevmiyordum, en kısa zamanda kestirmeliydim.

Islak kıyafetlerimi de aldıktan sonra minibüsten inip kapısını kapattım. En çok güneş alan ağacın dallarına astım ıslak kıyafetleri. Hava sıcaktı zaten birazdan kururlardı.

Arkamı dönüp diğerlerine baktım. Babam ile Chan piknik örtüsünün üstünde oturmuş sohbet ediyorlardı. Sue salıncakta, Felix ise onu sallıyordu. Seungmin ile Yuna flörtleşirken Jeong İn yanlarında sap gibi kalmıştı.

Etrafıma baktım şöyle. Yuna'nın beraberinde getirdiği kuzeni Wonyoung'un, kendi arkadaşları ile başka bir tarafta oturduğunu gördüm. Bizimle gelmişti ama aslında sınıf arkadaşları ile önceden sözleşmişti. Bu yüzden onlarla vakit geçiriyordu. Şuan burada olması kesinlikle bir tesadüf olamazdı.

Wonyoung, ellerini yıkamak için çeşmeye doğru gitti. Gözlerimle onu takip ediyordum. Musluğu açmak için uğraşıyordu. O musluk sabahtan beri bizi sinir etmişti, rahat açılmıyordu. Şimdi bunun için şükrediyordum. Hızla Yuna, Seungmin ve Jeong İn üçlüsünün yanına koşup Jeong İn'in koluna yapıştım.

"Koş musluğu aç."

Jeong İn kaşlarını çattı.
"Ne?"

The Curly Haired Boy | Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin