Bölüm 2 - Pazarlık

476 47 59
                                    

Yeni bolumle merhaba 😍
Sabirsizlikla beklediginizi biliyorum bende dusuncelerinizi merakla bekliyorum. Arbuz diye sayiklayanlar muradina ermistir umuyorum 😁🙊
Iyi okumalar sevgiler💕💕💕
***
Uykunun kollarına bıraktığım anda ya kabuslarım sarıp sarmalıyordu beni ya da Arbuz. Arel'in kaçırılmasından bu yana neredeyse her gün rüyalarıma giriyor ve bilgilendiriyordu beni. Bu zamana kadar bilgilendireceği pek bir gelişme olmamıştı. Ama umutla bekliyordum Alisa'yı ele geçirdim, Arel'i buldum demesini diliyordum.

"Merhaba güzel eanqa hoş geldin" dedi buz gibi eli elimi tutup dudakları elimin üzerine öpücük kondururken. Anka kuşunun heykelinin orada karşılanmıştım bu sefer. Burayı sevdiğimi biliyordu o nedenle rüyalarımın birçoğunda burada karşılanıyordum.

Gülümsemesi yüzüne yayıldı düşüncelerimi kendine aldığı gibi. Elinin diğerini sırtıma koyarken fazla yaklaşmamaya çalıştı. "Sana güzel haberlerim var."

Umut dolu ama korkak bakışlarımı üzerine çevirdiğimde gülümsemesi daha da genişledi. "Lütfen bana onu bulduğunu söyle."dedim yalvarıyormuşum gibi çıkmıştı sesim. Gibisi bile fazlaydı yalvarıyordum da zaten.

"Evet yerlerini buldum. Nerede olduklarını biliyorum."

Elimle kolunu çekiştirerek "o zaman bir an önce gidelim ve onu oradan çıkaralım."dedim. Sanki benimle gelebilecek bu kaleden bu zindandan çıkabilecek gibi. Yaptığım şeyi fark ettiğim anda elimde asılı olan kolunu bıraktım.

Hıhlayarak "evet buradan çıkamam ancak meleklerin ve Daimonlar bu işi en iyi şekilde halledebilirler. Çoktan bulunduğunuz yere Nira'yı gönderdim seni almaya gelmiştir."dedi.

"O zaman bende bir an önce gitmeliyim" diyerek uyanmam için ne yapabileceğimi düşündüğüm sırada soğuk elini omuzumda hissettim.

"Evet eanqa gideceksin ama oraya değil."dediği anda midemin sıkıştığını hissettim. "Tek şartım senin güvende kalman burada benimle olman. Ancak o şekilde onu bulmalarına izin veririm."

"Sen...sen ne dediğinin farkında mısın? Bu tamamen saçmalık benimde orada olmam gerekiyor."

"Hayır gerekmiyor senin güvende olman gerekiyor."

"Hem de seninle burada öyle mi?"dedim elimle kaleyi ve çevreyi işaret ederek.

"Öyle" Sesi kararlılığını kıramayacağımı gösteriyordu.

"Bana daha önce benimle bir daha pazarlığa girmeyeceğini söylediğini hatırlıyorum. Sanırım yalan söylüyordun."

Bana verdiği sözü hatırlayarak bir küfür savurdu dudaklarından. "Bu durum tamamen istisna. Bir daha böyle bir şey öne sürmeyeceğim lütfen eanqa bir kere olsun beni dinle."

"Sen pisliğin tekisin. Bunu biliyorsun değil mi?"

"Ne yazık ki öyleyim ya da senin bir başka deyiminle tiranım."dedi kulağıma fısıldayarak. Bu yaptığı tüm bedenimin ürpermesine neden oldu.

Hızla aldığım nefesi bir solukta bırakarak "seninle birlikte bu kalede kalacağım ve sen Arel'i geri getireceksin sapasağlam"dedim. İşte bende şartımı öne sürmüştüm onu sağlam bir şekilde getirmeliydi. Madem öyle gücü ile bu kadar övünüp duruyordu bunu yapabilirdi değil mi?

Düşüncelerimi okuyarak "evet onu sana getireceğim bunu yapabilirim."dedi.

"Tamam öyleyse kabul ediyorum yanına geleceğim ancak bir şartım daha var; yanımda bir arkadaşımda gelecek."

Söylediğim şeyin şaşkınlığı ile gür kaşının biri havaya kalktı ve "tamam kabul ne kadar arkadaş istersen getirebilirsin eanqa burası hepimize yeter."derken koca ellerini iki yana açtı. Sonra bana iyice yaklaşıp bir eliyle belimi tutarken beni yanağımdan öptü; yumuşak ama soğuk bir öpücüktü. "Şimdi uyan"dediği anda rüyamdan sıyrıldım ve kendimi yatağımda buldum. Tam ayağımı yataktan dışarı atmışken Nira'yı karşımda buldum.

Tesir III "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin