Merhaba Meleklerim,
Geldik finalden bir önceki bölüme. Hem üzülüyor hem de yeni bebeklerim için heyecanlanıyorum. Kiminizi mutlu edecek kiminizi üzecek bir bölüm bırakıyorum. İnanın okurken ne düşündüğünüzü çok ama çok merak ediyorum. Bu nedenle olayların akışında durup bir mola vermek isterseniz yorumlara bekliyorum.🙏🏻🥰
Hepinize Sevgiler...
Not:+18 bölümler içermektedir.
***
Birkaç gündür kendimi burada buluyordum. Bu heykelin başında. Arbuz'un Gece'ye hayatını yeniden verdiği Daimon'ların kutsal saydığı bu suyun yanında. Anka kuşunun kanatlarından usulca akan damlalara doğru dalarken buluyorum kendimi. Neden arıyordum bir neden?
Gece'nin ölümünde, yeniden doğumunda, Arbuz'un cezalandırılmasında, benim esir oluşumda, serbest kalışımda, melek oluşumda ve yeniden her adımın beni buraya sürüklemesinde. Hepsinde bir neden arıyorum. Neredeyse tüm geceler buraya yalnız başıma gelip uzun uzadıya düşünüyorum. Nedenini bilmediğim sorular soruyor cevaplar arıyorum. Çünkü bu aralar yapacak daha iyi bir işim yok.
Ne düşmüş melekler ne de diğer Daimon'lardan ses seda yoktu. Daimon'ların sessiz kalması olasıydı ancak düşmüşlerin sessiz olmasının iyi olmadığını düşünen melekler vardı. Ne yapabilirdik ki takip edip inlerini mi basmalıydık. Belki de yapmalıydık. Ancak kendimi bir süredir güçsüz hissediyordum. Elim kolum kalkmadığı gibi düşüncelerimde çok saçma yerlere kayıyordu.
Gece'den gittikçe uzaklaştığımın onun benden uzaklaştığının farkındaydım. Aramızda olan bitenlerin ayrımında dahi değildi. Söylemek ise çok manasızdı. Neyi değiştirecekti ki? Beni sevmedikten sonra bilmesinin ne önemi vardı ki? Bu sebepten dolayı herkese bu konuyu açmamaları gerektiğini tembihlemiştim. Artık bu konu önemsizmiş gibi konuşmuştum. Hepsinin bakışlarından ve hislerinden anladığım benim bir tür reddetme durumuna girdiğimdi hatta bazılarına göre bunalıma bile girmiş olabilirdim. İşte bu gerçekten olabilirdi. Oturup burada anlamsızca bir neden arayışına girdiğime göre muhakkak debelenmenin eşiğindeydim. Tek tesellim ise günbegün her şeye daha kolay alışacağım ve silinip gideceğiydi.
Neden dedim kendi iç sesime neden bana yeniden aşık olup beni sevebileceğine inanmıyorum da bu duruma alışacağıma artık normal geleceğine inanmak istiyorum. Vaz mı geçiyorum ondan, sevgisinden? Bu düşünce neden?
İlk değilim belki ama son ben olacağım diyen Arbuz'dan kaynaklanıyor olabilir mi? Belki de beni manipüle ediyordur. Ya da tüm bunlar aslında olması gerektiği için oluyordur. Doğru olanı, asıl olanı bulmam için aynı Gece'nin dediği gibi. İçinde o olmasa bile.
Rüzgarın hafif serinliği tenimi okşadı ve içime tatlı bir ürperti gönderdi. Şimdi yalnız olmadığımı biliyordum. Güzel kokusundan tanımıştım. Uzun güzel saçlarını tepesinde toplamış olan Nira göründü karanlığın içinden ve gelip yanıma oturdu "neden her gece gelip burada oturuyorsun?"dedi.
"Sen beni mi gözlüyorsun?"
"Aslında hayır hava almaya çıktığımda seni görüyorum."
"Her gece mi?" dedim ona bir kaşımı havaya kaldırarak. Nira kızarmış mıydı? Tatlı bir kıpırtı vardı bedeninde ve bakışlarında bir gizem. Güzel bir duygu onun kalbini mi ele geçirmişti? İşte bu şaşırtıcıydı ve çok hoş. Bana yüklediği enerji çok yüksekti. Bunu daha önce bir araya gelmelerimizde hissetmemiştim. Demek ki yeni bir heyecandı. Yeni bir aşktı.
Ona "sevindim senin için" dedim. Ama cevap vermedi gözlerini biraz önce benim gibi heykele dikmiş düşünüyordu gülümsüyordu. Buna anlam veremedim ve ona seslendim "Nira"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesir III "Tamamlandı"
FantasyGece ve Akay liderliklerini yaptıkları meleklerle Arel'i arıyorlardı. Haftalardır onları görmüyordum ve bu yokluğun sonunda elime sevinebileceğim bir şeylerin geçmesi için dua ediyordum. Arel'i eskisi gibi sağ salim aramızda görmek istiyordum. Ama y...