Bölüm 4 - Değişim

480 46 43
                                    

Merhaba melekler

Yeni bolum sonunda hazir. Beni surekli sıkbogaz etmediginiz icin tesekkurler. Birkac gun sarkabiliyor iki ayri kurgu yazdigim icin. Ikisinden birini secmek istemiyorum yazmak icin anlayisiniza tesekkur ediyorum. Bolumle sizi basbasa birakiyorum. Iyi okumalar.

Sevgiler 💞💞💞
***

Bir türlü uyku tutmamış, yatak sanki çivili gibi her bir yanıma batmıştı. Birkaç kez kalkmaya yeltenmiş geri vazgeçerek kendimi uyumaya zorlamıştım. Çünkü uyanıkken akrep yelkovanı asla kovalamıyordu.

Gözlerimi her kapadığımda Arel'in bir başka görüntüsü gelip zihnimin içerisine yerleşiyordu. En tazesi de korkunun gözlerine yerleştiği, onu tutabilmem için ellerime uzandığı kaçırılma anıydı. Ne yaparsam yapayım o sahne her gece yatmadan önce mutlaka gelip yerleşiyordu beynimin içerisine ve fısıltısı 'bul beni' diye yakarışı. Asla ama asla gitmiyordu kulaklarımdan.

Sıkıntı ile üzerimdeki yorganı ittim kenara yatağımın tül perdesini aralayarak kalktım. Burada ne işim vardı ki benim? Şu anda benim Arel'i kurtaracak olan ekiple olmam gerekiyordu. Onların yanlarında bulunmam Arel'in 'beni bul' çağrısına kulak vermem gerekiyordu.

Ne yapıyordum ki? Ellerimle başımı iki yandan kavradım ve başım önümde soğuk taşları ezerken ayaklarım düşünmeye devam ettim. Ya onu bulamazlarsa ya bulduklarında geç olursa ya bir ömür esir olursa. Bir zamanlar benim bu kalede olduğum gibi. Gözlerimi içinde bulunduğum dört duvardan ayıramıyordum. Esir olarak gündüzlerimi gecelerimi geçirdiğim bu kalenin tüm duvarları şu anda bir tehlike gibi geliyordu bana. Işık huzmelerinin oynadığı oyunda duvarlarda yankılanıyor beni içerisine hapsediyordu.

Hayır dedim kendime hayır yeniden hapis olmaya gelmedim ben. Beni hapsetmek mümkün değil. Öyle mi gerçekten? Ruhumda asılı kalan geçmişin prangaları çekiştirirken her bir yanımdan odamın balkonuna attım kendimi. Soğuğun ayazı tenime değerken derin derin nefesler alıp verdim. Sakin ol dedim içime sakin ol kimse seni esir edemez. Sen Seraphimsin!

Simsiyah kanatlarımı açtım geceye ve görünmeyen sınırın ardındaki ağaçlara doğru fırtına gibi uçtum. Saniyeler içerisinde sınırı geçerken gözümü dahi kırpmadım ve herhangi bir engel beni geriye püskürtmedi. İşte dedim bana engel koymak mümkün değil. Ardımda kalan kaleye döndüm ve gördüğüm şey karşısında dehşete düştüm. İzimi görmek için sadece bakmak yeterliydi. Ağaçlar köklerinden sökülmüş, geçtiğim yollar yanmış gibi kömür karasına bulanmıştı. Balkonumun olduğu noktadan buraya kadar bir yol uzanıyordu şimdi. Simsiyah bir yol...

Bunun neden olduğunu anlamamıştım. Yani bunu nasıl yapmıştım? Her yeri bir anda yerle bir etmiştim. Sandığımdan daha mı tehlikeliydim? Gözlerim karanlıkta kalenin bir başka balkonunda bulunan Arbuz'a takıldı. Yüzüne yapışmış olan şaşkınlığı ile bir bana bir de yakıp kavurduğum bahçeye bakıyordu.

Hızla aşamadığı sınıra geldi ve sabırla beni bekledi. Yine o görünmez duvara toslamadan kolaylıkla ama kırgın bir şekilde geçtim. Bir eli elimi diğer eli sol yanağımı buldu. Zihnimi karşısına çırılçıplak açtım. Neyim ben? Nasıl bir tehlikeyim? Karanlığımın ruhumu ele geçirmesinin bedeli mi bu yoksa Seraphim olmanın mı? Bir canavar mıyım? Gözlerim karanlıktaki gözlerini ne anlattığını anlamak istercesine içti. Duyguları şefkatle içime dolarken "korkma eanqa. Ben buradayım, yanındayım. Sen benim gibi değilsin olamazsın."dedi. Alnıma soğuk öpücüğünü uzun uzadıya bıraktı ve yeryüzünde olan her şeyi unutmamı istercesine sarmaladı.

***

Berbat bir gece geçirmiştim. Olmayan uykumu daha da çok kaçırmış sabahı zor etmiştim. Salona ilk inen olmamda bunun kanıtıydı. Daimonlar geldiğimden beri etrafımda dönüyor bir dediğimi iki etmiyorlardı. Bunun Arbuz'un emri ile mi yoksa bir Seraphim meleği olmamla mı ilgisi vardı acaba? Sürekli gözlerinin üzerimde olması beni biraz huzursuz ediyordu. Ancak bu huzursuzluğun saçmalığı duygularını hissettiğim anda yok olup gidiyordu. Onlar bana ben olduğum için saygı ve sevgi duyuyordu. Artık Gece'nin melek kızı ve Arbuz'un esiri olan kız değil Seraphim olan Lal'dim. Ve bu gerçekten yaşadığım en büyük hazdı. Birilerinin bir şeyleri değil kendimdim.

Tesir III "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin