Merhaba melekler,
Sabırsız olduğunuzu yeni bölümü beklediğinizi biliyorum. Biraz zaman alsa da uzun bir bölümün sizi sevindireceğini düşünüyorum. İyi okumalar...
Sevgiler...💞💞💞
***
Yine oluyordu. Gözümün önüne yine anılar üşüşüyordu. Geçmiş yaşamlarımdan kısa bir an. Arel yeşil olmaktan çok uzakta insani kahveleri ile bana bakıyordu. Gamzeleri yoktu yüzü de bambaşkaydı ama o olduğunu biliyordum. Bakışlarından onun olduğunu anlamıştım. Kocaman siyah bir atın üzerinde tatlı bir gülümseme ile bana bakıyordu.
Yıldırım çarpmışçasına hızla titredim ve bana bakan yeşillerle kendime geldim. Uzun uzadıya sadece bana bakmıyor en ince ayrıntıma kadar inceliyordu. Beni tanıyor muydu? Tüm anıları da gitmiş değildi ya mutlaka bir parçamı hatırlıyordur. Öyle umut ediyordum ki en ufak bir kırıntı arıyordum çaresizliğimde. Gözlerinde bulamasam da zihnine girmeye çalışıyor engelleri yıkamıyordum. O zaman hislere yönelmeliydim. Onlarda esirgenmiyordu ya benden.
Etrafımdaki tüm hislere kendimi kapattım ve yalnızca ona odaklandım. Ondan bana akacak tek bir olumlu duyguya. Bekledim bekledim ama yoktu donuktu bir ölü gibi. Hayır bu kadarı fazla bunu düşünme. O yaşıyor diye kendimi telkin etmeye çalıştım. Bunu yapmazsam tüm irademi kaybetmekten korkuyordum. Daha kötüsünü yapmaktan.
'Yapmalısın! Zaten bunu yapmalısın.'derken karanlığım içimden ani bir alev gibi yükseldi. Hepsine yaptıklarının bedelini ödetmelisin. Önce Barın sonra Alkar ve en son da Alisa. Seni incitenlerden sevdiklerini incitenlerden intikamını almalısın.'
Öfkem koskoca bir alev topuna yükselmiş etrafını yakacak kadar sıçramaya başlamıştı. Gözüm Barın'dan başka bir şey görmüyor hedefe tam anlamıyla kitleniyordum. Çevremde olan meleklerin ve Daimonların ne düşündüğünden habersiz hızla savaşı başlatmıştım. Ne zaman zincirlerimi koparmış ve ona yönelmiştim bilmiyordum. Sanki yaşadığım her şey bir kurguydu film kurgusu ve ben oturmuş olanları izliyordum. O filmin içinde yer alan kahramanlardan biri değil karşısında onu izleyen izleyiciydim. Her şey birkaç saniye içinde olmuştu.
Tasarladığımız her şey o an tamamen silinip gitmişti. Yapacağım tek şey Barın'ı öldürmekti. Onu yer yüzünden sonsuza dek silmek. Sinsi gülüşü içimde daha büyük bir zehir salarken bana çarpan şeyle sersemledim. Olanca gücümle kurtulmaya çalışarak hedefime ilerlemeye çalışırken sesini duydum sert ama sevgi dolu sesini. "Lal durmalısın planı hatırla. Kendine gel." derken endişe dolu grilerinin beyazlarını kapladığını görebiliyordum. Sesi kaygılı olduğu kadar iyileştiriciydi. İçimdeki kötülüğü geriye itebilen bir etkisi vardı. Karanlığımı alt etmeme yardım eden bir sesi vardı. Bu melek bana her şeyi ile tesir ediyordu. "Onun için buradayız Arel için amacımıza sadık kal" dedi ve beni arkasına alarak o anda oluşan kargaşaya karşı korumaya çalıştı.
Mahvetmiştim tüm hepsini mahvetmiştim. Şimdi tüm melekler ve Daimonlar karşımızda olan Daimon'larla birbirine karışmıştı. Savaş başlamıştı bunu ben yapmıştım. Olmamız gereken rotadan sapmış yanlış yola girmemize sebep olmuştum. Karanlığımın zihnimi ele geçirmesiyle onları da yanlış bir yola sürüklemiştim.
Gece'nin müdahalesi bir işe yaramamıştı. Aptallığım yüzünden şimdi hepsini tehlikeye atmıştım. Kılıç sesleri koskoca alanda yayılırken gözlerim hala inatla Barın'ı arıyordu. Zaten planı batırmıştım. Daha kötü ne olabilirdi ki? Buradan nasıl kurtulur Arel'i nasıl kurtarırdık?
Barın'la göz göze gelmem onun bu durumdan olan memnuniyetini gösteriyordu. Bunu anlayabiliyordum çünkü kafamızda bir tasarıyla buraya geldiğimizi biliyordu ve şu anda bunun bozulması ile çoktan yenildiğimizi düşünüyordu. Ama hayır henüz yenilmemiştik bunu kabul etmiyordum. Ona doğru ilerleyerek onu ele geçirerek bunu sona erdirebilirdim. Arel'in etrafında olmaması da bana bir artı sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesir III "Tamamlandı"
FantasyGece ve Akay liderliklerini yaptıkları meleklerle Arel'i arıyorlardı. Haftalardır onları görmüyordum ve bu yokluğun sonunda elime sevinebileceğim bir şeylerin geçmesi için dua ediyordum. Arel'i eskisi gibi sağ salim aramızda görmek istiyordum. Ama y...