Merhaba melekler,
Yeni bolumumuz geldi. Arbuz sayiklayanlar bu bolum sizin icin. 😄 doya doya tadini cikarin keyifli okumalar...
Sevgiler 💕💕💕
***
Salona indiğimde kimse ortalarda görünmüyordu. Bu kaleyi daha önce hiç bu kadar boş görmemiştim. Şimdi içi boşaltılmış gibiydi. Tahminimce birçok Daimon Arel'i kurtarmak üzere bize yardım ediyordu. Bu nedenle o gözlerimin aşina olduğu kalabalık sessizliğe bırakmıştı kendini.
Balkona doğru adım atıp bahçenin o muhteşem görüntüsüne bırakıyordum ki kendimi ileride dolaşan birkaç kişiyi gördüm. Eskiden olsa göremeyeceğim uzaklıktaki şeyleri görebilmem büyük bir nimetti bence. Arbuz yanında birkaç Daimon ile konuşuyordu aslında vücut diline bakılırsa daha çok emir veriyordu. Kibirli Daimon...
Nira'nın yanıma geldiğini sesinden değil yaydığı duygulardan anlamıştım. Arkamı döndüm ve ona borçlu olduğum açıklamayı yapmak için eline uzandım.
"Göker konusunda konuşmak istiyorum. Ben senden bilerek isteyerek birşey saklamadım. Bu aslında biraz karmaşık bir durum."
"Karmaşık olan şey sana olan aşkı mı senin ona olan dostane yaklaşımın mı?"
"O bana aşık değil" dedim inatla savunduğum düşüncenin arkasında kalarak sonra devam ettim "sadece o bunun farkında değil henüz, o aşk olduğunu sanıyor ancak bu sadece saygı ve sevgiden duyulan hayranlık."
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"dedi Nira gözlerime hayretle bakarak. Söylediklerimi kendimi kandırmak için sarf ettiğim cümleler olduğunu düşünüyordu.
Ona onlardan bana doğru akan duyguları ve bunlardan belki kendilerinin bile haberi olmadığından öyle safça içlerinden akıp bana geçtiğinden bahsedip bahsetmemede kararsız kaldım. Sakladığım başka bir sır daha dedim kendime. Sadece Arbuz ve benim bildiğimiz bir sır. Zamanı gelince belki söylerdim ama şu an değil. Tam olarak değil.
"Bende hissediyorum sanırım senin gibi güçlü hislerim olmasa da yeni doğan bende bir şeyler farklı Nira. Tam olarak ne olduğundan emin olamasam da bu yeni kişiyi tanımaya çalışıyorum şu an." Yalan söylemiyordum yeni Lal farklıydı ve hem etrafındakileri hem kendini anlamaya çalışıyordu.
***
Hala bir haberin gelmemesi canımı sıkıyordu. Neler oluyordu durum lehimize mi yoksa aleyhimize miydi öğrenmek istiyordum bir an önce. Ve Arel. Onun iyi olduğunu duymaya ihtiyacım vardı her şeyden çok. Tüm bu olayların içerisine benim yüzümden girmişken suçluluk duygusunun içimi yiyip bitirmemesi mümkün değildi.
Zamanda sanki öyle bir kısılı kalmıştı ki bir yerlerde ilerlemesine izin verilmiyor gibiydi. Geçmiyordu bir türlü ve içimi bir huzursuzluk, karamsarlık kaplıyordu. Kendimi bu durumdan sıyırmaya çalışarak simsiyah kanatlarımla bahçeye doğru uçtum ve heykelin olduğu yerde durdum. Anka kuşu... küçük bir hikayedeki şimdiki ben olmamı sağlayan kuş. Elimi uzatarak kuşun kanatlarından akan suya dokundum. O hani bir olan koşa koşa bir olmamı sağlayan damlacıklara. Tekken bir bütün olan damlaya...
"Seni burada bulacağımı biliyordum." Gelenin kim olduğuna bakmama dahi gerek yoktu artık kokusu ile birlikte duygusu da ondan önce gelip yerleşiyordu içime. "Bu heykeli kıskanmama neden oluyorsun eanqa."
"Burayı seviyorum bununla aramda bir bağ olduğunu hissediyorum."dedim heykeli gösterirken.
"Onunla aranda bağ var zaten o sensin unuttun mu?" dedi saçımın bir tutamını eline alıp kıvırırken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesir III "Tamamlandı"
FantasyGece ve Akay liderliklerini yaptıkları meleklerle Arel'i arıyorlardı. Haftalardır onları görmüyordum ve bu yokluğun sonunda elime sevinebileceğim bir şeylerin geçmesi için dua ediyordum. Arel'i eskisi gibi sağ salim aramızda görmek istiyordum. Ama y...