song; tom petty - free fallin'YAW HAYIR
Jisung
HyunjinHyunjinefendim
Jisung
Yanınızda ki masa var yaHyunjin
EeJisung
O masa var ya o masa
sana girsinHyunjin
Ya amk ne diyon
ben sana bir şey sokucam şimdi
nerdesiniz hem sizJisung
ha o sana giren masanın yanında oturuyoruzHyunjin
o masa da size girsinJisung
inşallahHyunjin
...
her neyse bizi görüyor musunuzJisung
YoooHyunjin
kafanızı sikim
bizi görebileceğiniz bir yere otursanızaSeungmin
Ben sana demiştim bi arkaya oturalım diyeHyunjin
ORDAN HİÇ GÖRÜNMÜYOR MALSeungmin
güzel tarafı da o yaHyunjin
hay senin benSeungmin
mwaahHyunjin
ıy
öğk"Kiminle yazışıyorsun?" gelen soru ile kafamı telefonumdan kaldırdım ve bir bende birde açık olan telefonum da gözlerini gezdiren Yeji'ye baktım. Kiminle yazıştığımı görebiliyordu ancak onun yerine sormayı tercih etmişti. "Bizimkilerle." kafasını anladığını belirten bir şekilde salladı ve önüne döndü. Bir süre oluşan sessizliğin ardından gelen soru ile tekrardan ona doğru döndüm
"Bize sorulan soruları ne yapacağız. Yani şu nerde tanıştınız, kim sayesinde tanıştınız, nasıl tanıştınız soruları falan."
Sorduğu soru aşırı mantıklı gelmişti, bunu günlerdir neden düşünememiştik ki. Düşündüğümü belli eden bir kaç mırıltı çıkartırken boşta olan elim ile boynumu kaşımaya başladım. Cidden ne diyecektik? Düşünmeye devam ederken çalan telefonum ile düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve arayan kişiye baktım, Jisung'tu.
Ne var lan?
[Sorunuzun cevabını bulduk.]
Söyleyin bakalım.
[Şimdi sen işinden dolayı bir kadını havalimanından alacaksın, kadının adı da Hwang Yeji ama sen yanlışlıkla Yang Yeji yazıyorsun. Oradan da tanışıyorsunuz, nasıl fikir? Bence mükemmel.]
Ya olm siktirip gitsenize siz ya!
[Bizi çağıran sensin mal.]
Kafamı sikim
[Ağla *kahkaha sesleri*]
Şerefsizler.
Arama sonlandırıldı
Konuşma başlar başlamaz kulağını telefona yaslayan Yeji bir anda kahkaha atmıştı. Jisung'un fikri ona çok güzel gelmiş olsa gerek ama değildi. "Anırma!" dedim sahte bir sinirle. Ne kadar gülme desem bile gülmeye devam ediyordu. Tam Yeji'yi tekrardan azarlayacakken bize doğru gelen beden ve duyduğumuz ses ile ikimizde susmuş gelen kişiye bakmaya başlamıştık. "Merhaba." Felix, gelmişti.
HASİKTİR
İkimizde ayağa kalktık ve tokalaştık. Ardındansa yerlerimize tekrardan oturup küçük bir sohbet başlattık. Sohbetin tam ortasında Felix gözlerini bana dikmiş ve "Sizi bir yerden tanıyor gibiyim." dedi. Her şeyi unut bir bunu hatırla zaten. İçimdeki fırtınayı dışarıya vurmamaya çalışarak "Üzgünüm ama ben sizi hatırlamıyorum." dedim. Ne kadar belli etmemeye çalışsam da titrek çıkan sesim bir çok şeyi bariz ediyordu. "Anladım." dedi dalgın bir şekilde ancak bakışlarını hala benden çekmemişti. "E daha daha na-" Felix'in aniden aramızdaki masayı umursamadan bana daha da yaklaşması ile sözünün tamamını söyleyememişti Yeji.
"Siz şu yağmurun altında ağlarken bana aşkım diye adamsınız."
Ve o an anlamıştım ki, yine sıçmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imkansız ―Hyunlix [Düzenleniyor]
Random[Tamamlandı][Angst] "Tanrı beni bir hastalıkla cezalandırırken nasıl huzurlu bir şekilde aşk hayatı yaşayabilirdim ki."