song; adele - when we were young
Hyunjin & Minho
Minho
Aklını mı kaçırdın sen?!Hyunjin
Minho ben gerçekten özür dilerim ama...Minho
Sana gerçekten de inanamıyorum
Ben onu sana emanet ettim.
Onu herkesten daha mutlu et diye.
Onun hafızasını kaybetmesini sağla diye değilHyunjin
Ben...zorundaydım.Minho
Umurumda bile değil
NE YAPIP EDİP ONU MUTLU EDECEKTİN
Bana söz vermiştin aptalHyunjin
Eğer yapmasaydım çok daha kötü şeyler olabilirdiMinho
Ne şu kodumun zorunluluğu
Ne kadar önemliyseHyunjin
:/
JinJinMinho
O aptal herifin adını bile ağzına almaHyunjin
Bende isterdim amaMinho
O mu bir şey yaptı?!Hyunjin
EvetMinho
Siktiğimin pezevengiHyunjin
WoWMinho
Kapa çeneniHyunjin
😐Minho
Konum at
evine geleceğimHyunjin
*Konum*
Beni öldürmeyeceksin değil mi?Minho
Kim bilir.Hyunjin
Ha ha 😅Minho
HA HA HA HAHyunjin
Umarım o kötü adam gülüşü değildir.Minho
BelkiHyunjin
PeeeeeeeeeekiMinho çevrimdışı
Hyunjin
Sana da görüşürüz
Neyse buna da şükürHyunjin çevrimdışı
...
Yazar
Yaklaşık 10-15 dakika sonra çalan kapı zili ile uzandığı koltuktan kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Titreyen elini engellemeyi çalışırken kapı deliğinden gelen kişiye baktı. "Minho.." dedi fısıltıyla ve yavaşça kapıyı açtı. Kendisinin aksine karşısında sinirden kızarma raddesine gelmiş bir Minho duruyordu. "Hoş bulduk" dedi ve sertçe Hyunjin'i ittirip içeri geçti.
Sert bir şekilde yutkundu ve Minho'nun arkasından o da salona geçti. "Anlat." dedi Minho otoriter bir şekilde. Derin bir nefes aldı ve anlatmaya hazırlandı. "Nerden başlayabilirim ki.." tüm vücudu titriyordu. Tekrar her şeyi aklına getirmek ve o acı dolu kelimelerin hiç bir şey olmamı gibi ağzından dökülmesini izlemek canını acıtıyordu. Hem de hiç olmadığı kadar. "JinJin beni okul çıkışı evimin 2 sokak ötesinde sıkıştırdı.." Yapamayacaktı, beceremeyecekti. Dışardan hiç bir şey olmamış gibi davranıp güçlü birisi gibi görünmek istemiyordu ama beceremiyordu da. Yavaşça tek tek döküldü göz yaşları.
Kızgındı kendisine. Hem de delicesine. Canından çok sevdiği adama böyle yakıcı sözler söylemiş olmak onu zorluyordu. "O küçük ve narindi. Nasıl olurda o minicik bedenini böyle ağır bir duygu ile baş başa bıraktım?!" diye geçirdi içinden. Minho ise öylece oturmuş koltuğa önünde acı çeken çocuğa bakıyordu. "Acı ç-çekiyorum.." diye mırıldandı Hyunjin.
"Hak ettin. Bazı kişiler gibi sende acı çekmeyi hak ettin. Onun aksine belki de acı çekmeye en çok sen hak ettin."
"Özür dilerim.."
"Şu siktiğimin özür lafını söylemeyi keser misin?! Zaten özür dilemek her bir boku çözseydi bu durumda olmazdık."
"Ben..özür dilerim.."
"Sabır..ya anlat yada gideceğim." Normalin aksine Minho, çok daha sabırsızdı. Bilmek istiyordu. Kardeşinin ne için üzdü, ne adına. Hiç mi sevmemiş veya değer vermemişti. Hangi cani sevdiğini söylediği adamı öylece karmaşık duygular ile yalnız bırakırdı ki?! Diye düşündü.
"Yapabileceğim bir şey olsaydı yapamayacağımı mı zannediyorsun?!" Sesinin bir anda gürleşmesi Minho'nun afallamasını sağlamıştı.
"Sadece aptal bir söz ile kendimi açıklamayı deniyorum ama sizler ise beni elinizin tersiyle itiyorsunuz. Acı çekiyorum!" diye bağırdı boş evin içinde. Acısının çıkardığı sesler beyninde yankılanıyordu adeta. Tek tek her tarafından bıçaklanıyordu sanki.
"Sevdiğim adamı ağlarken görmek canımı acıtıyor.." Ama o da biliyordu. Bunu hak etmişti.
Güzel gülüşlüm benim
Biraz duygusal ve abartılı bir bölüm oldu
He he :)
Neyse iyi akşamlar hepinize~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imkansız ―Hyunlix [Düzenleniyor]
De Todo[Tamamlandı][Angst] "Tanrı beni bir hastalıkla cezalandırırken nasıl huzurlu bir şekilde aşk hayatı yaşayabilirdim ki."