2=1 ーhyunin

35

jeongin

"Yarışmada seni en önden izleyip en çok ben tezahürat yapacağım."

Hyunjin, ona uzattığım içeceği almadan önce hırkasının fermuarını kapatmış ve gülerek elimdeki kahveyi almıştı. 

"Gelmen bile yeterli."

Nemli saçlarıyla dolaştığı için uzanarak kapüşonunu kafasına geçirdim ve yürümeye devam ettim. "Kazanacağına eminim."

"Biraz gerginim."

"Rahat ol. Dünyanın sonu değil."

"Eğer bunu kazanırsam milli yüzücü olmam kolaylaşacak."

"Biliyor musun," dedim ona dönerek. Neyi der gibi kafa sallamıştı. "Çok havalısın."

"Etkilendin mi?"

"Son zamanlarda ne yapsan etkilendiğimin farkında değil misin?"

"Ah, kalbim!" Hyunjin, elini kalbine götürdüğünde "Haha," deyip yürümeye devam ettim. Hyunjin de bana gülüp elimi tutmuştu.

"Elimi tutmadan önce bana sordun mu?"

"Sahte sevgilin olarak bunu yapabileceğimi sanıyordum."

"İyi yap bari."

"Hala sahte sevgilinim yani?"

"Başka ne olacaktın? Gerçek sevgilim mi? Yok artık."

Rol yaparak konuşuyordum ve o da bunun farkındaydı.

"Daha neler."

"Bence de."

"Neden beni öpmedin? Kucağın da çok rahat..." diyerek daha önce söylediğim sözleri sıralamaya başladığında onun yöntemiyle cevap verdim. Kana kan dişe diş abisi ikile.

"Tam benim tipimsin Jeongin. Çok tatlısın Jeongin. Havuzun altında öpüşelim mi Jeongin. Öp beni Jeongin."

"Susar mısın?"

"Seni öptüm çünkü öpmek istedim Jeongin."

"Susmazsan bir daha öperim."

Ciddiyetle bana döndüğünde dudaklarımı birleştirip susmuştum. Sana istediğini vermeyeceğim hyunjin bb.

Ve Hyunjin beni öper...

"Susmuştum."

"İçinden söylediklerini duyabiliyorum."

"Beynim de mi sussun? Beynim nasıl sussun? Beynim nasıl susabilir?"

Hyunjin bana cevap vermeden içeceğini içmeye devam etmişti. Tavırlara bak aa.

Onun umursamaz tavırlarına karşılık ben de umursamaz bir hal takınıp yürümeye devam ettim. Cebimdeki telefonum titremeye başladığında elimi Hyunjin'in elinden çekip telefonumu almak zorunda kaldım. Abim arıyordu. Lan abimi unuttum ben.