2=1 ーhyunin

5

jeongin

Hyunjin'le konuşmak için hazırdım. Şuan üç metre önümde yürüyordu ama ayaklarım nedense ona doğru büyük adımlar atamıyordu. Kendimi hazır olduğuma inandırmıştım ama şu an çok fazla gergindim.

Başlarım gerginliğine Minhyuk'u düşün diyerek kendime gaz verdiğim anda onun sesini duymuştum. İti an çomağı hazırla demek istiyorum şu an üzgünüm.

"Jeongin!"

Bağırarak yanıma gelirken kaçacak yer aramıştım. Daha sonra önümdeki çocuğu fark ettiğimde kafamın üstünde bir ampül yanmıştı. Minhyuk bana yaklaşırken koşarak arkasından Hyunjin'in elini tutmuştum.

İlk başta doğal olarak şaşırmıştı. Kafasını bana çevirdi yürümeyi bırakıp. Çok büyük bir tepki vermemişti sadece bir açıklama bekliyordu.

Minhyuk sonunda bizi gördüğünde yavaşlayıp bakışlarını ellerimize indirmişti. Sıkı sıkı tutuyordum Hyunjin'in elini.

Minhyuk hemen yanımıza gelmeden önce ağzımı çok oynatmadan Hyunjin'e "Bozma. Lütfen yardım et," demiştim. "Ne dersem onayla."

Hyunjin bakışlarını gelen Minhyuk'a çevirip sessizce ona bakmaya başlamıştı. Ben de Minhyuk'a bakıyordum bir şey demesi için ama sadece adımı söylemişti.

"Selam Minhyuk," dedim gülümseyerek. Kaşlarını çatıp bana bakmaya devam etti.

"Bu ne demek Jeongin?"

"Ne ne demek Minhyuk?"

"Yüzme kulübündeki çocukla el elesin," dedi Hyunjin'e bakarak. Sesi biraz kısıktı ona bakarak konuşurken. Daha sonra bana dönmüştü. "Neden elini tutuyorsun?"

"Sevgilimin elini tutuyorum," dedim. Hyunjin kafasını bana çevirmişti. Minhyuk da şokla bana bakıyordu. Hyunjin'in elini sıktığımda kafasını tekrar Minhyuk'a çevirmişti.

"Kızlardan hoşlandığını söyleyip beni reddettin. Şimdi onunla sevgili olduğunu söylüyorsun."

"Seni üzmemek için öyle söyledim Minhyuk. Ben Hyunjin'den hoşlanıyorum. O da benden hoşlanıyor. Seni reddettiğimde kızlardan hoşlandığım için kendini daha iyi hissedersin diye düşünmüştüm. Üzgünüm."

"Bu da beni kendinden uzaklaştırman için bir oyun mu?"

Minhyuk'un sözü üstüne Hyunjin sıkılmış gibi iç çekmişti. Minhyuk ona kısa bir bakış atıp bana dönerken "Minhyuk ben Hyunjin'i seviyorum," dedim sıkı sıkı tuttuğumuz ellerimizi havaya kaldırıp ona göstererek.

Minhyuk'un düşük olan suratı daha da düştüğünde Hyunjin "Noldu sen bir morardın," dedi çocuğun mor saçlarına gönderme yaparak. Ardından çok komik bir espriymiş gibi gülmüştü.

Bu esprisine hiçbir tepki vermeden karşımdaki çocuğa bakmaya devam ettim. Bilmiyorum belki başka bir zaman olsa gülebilirdim ama Minhyuk için üzülmüştüm biraz. Gözleri sulanmıştı.

Üzülme Jeongin diye avutuyordum kendimi. O bir manyak. İkinizi shoplayıp profil fotoğrafı yapan bir manyak. Acıma Jeongin acımaaaa.