jeongin
"Ben gidiyorum."
"Nereye?"
"Nereye?"
"Görüşürüz kanka."
"Felix!"
"Felix!"
Gidiyorum dememin üstüne hesap soran iki gerizekalının aksine Felix görüşürüz dediğinde, iki gerizekalı kaşlarını çatarak çocuğa dönmüştü.
"Jeongin'e göz kulak olmalıyız."
"Manyak mısınız siz ya?" Felix, elindeki kitaplarla ayağa kalkıp yanıma geldiğinde Jisung ve Changbin kaşlarını çatmaya devam etmişti. "Manyaksınız. Yürü Jeongin gidelim."
Felix'in yürümeye başlamasıyla masadaki iki gerizekalıya bakıp peşinden yürümeye başladım. Mal abimi adamdan sayıp benimle uğraşıyorlardı.
"Hava kararınca yurtta ol Jeongin!"
Arkamdan bağıran Jisung'a orta parmak çekip yürümeye devam ettim. Çocuklardan uzaklaştığımızda Felix, sırıtmaya başlamış ve sesini bir garip çıkararak "Nereye," diye sormuştu.
"Sanane," diyerek aynı şekilde cevap verdiğimde yüzünü düşürüp omzuma vurdu. "Senden yanayım farkındasın değil mi?"
"Farkındayım."
"İyi cevap ver. Nereye?"
"Cevabı biliyorsun."
"Hyunjin?"
"Yes."
"Aranızda nasıl bir ilişki var?"
"Bilmiyorum. Bir şeyler var."
"Karşılıklı mı yoksa..."
"Karşılıklı."
"Düğün ne zaman?"
"Sadece takılıyoruz Felix."
"Nikah şahidin ben olacağım. Jisung veya Changbin olamaz. Bak bu konuda anlaşalım."
"Tamam sensin fakat şimdi gitmem gerek."
"İyi hadi git. Manitanı daha fazla bekletme."
"Haha," diyerek geri geri yürümeye başladığımda elini kaldırıp ben uzaklaşana kadar yavaşça sallamıştı. Telefonumdan saate bakıp acele ederek Hyunjin için küçük bir pasta alıp yüzme havuzuna doğru hızlıca yürümüştüm.
İçeriye sessizce girip girişte mumu pastanın üzerine koymuş ve yakmıştım. Yanınızda çakmak taşıyın, sünnettir.
Gizlice kapıdan Hyunjin'e baktığımda soluklandığını görmüştüm. Havuzun başındaydı ve arkası dönüktü. Derin bir nefes alıp suya daldığında aceleyle içeri girip havuzun başına gittim. Hızlı yürüdüğüm için mum sönmüştü ama Hyunjin bir tur atana kadar tekrar yakabilmiştim.
Havuzun başında eğilmiş elimde pastayla sudan çıkmasını bekliyordum. Yaklaştığında yüzüme bir gülümseme yerleştirip çıkacağı yere bakmaya devam ettim. Hyunjin suyun altından çıkıp havuzun kenarına tutunarak gözlüğünü çıkarmış ve yere koymuştu. Henüz beni görmemişti fakat saçlarını geri atıp kafasını kaldırdığında göz göze gelmiştik. Şaşırmıştı ama gülmeye başlamıştı.
"İyi ki doğmuşsun!" Pastayı üfleyebilmesi için ona doğru eğip "Bir dilek tut," dedim. Gözlerini kapatarak bir dilek tutmuş ve ardından mumu üfleyerek söndürmüştü.
Yüzüme daha büyük bir gülümseme yerleştirip pastayı kaldırırken Hyunjin kollarından destek alarak havuzdan çıkmış ve "Sürpriz dediğin böyle olur işte," demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2=1 ーhyunin
Humor"Hey bekle! Erkek arkadaşım olur musun? Sahte ama gerçek değil yani."