6

18.2K 1.9K 1.6K
                                    

jeongin

"Jeongin!"

Geldi allahın cezası.
Geldi yine ya.

Changbin, Minhyuk'un tekrar onu iteceğini düşünüp masaya sertçe tutunmuştu bu sefer. Felix ona gülerken Jisung merakla olacakları izliyordu.

Minhyuk yanıma gelip masanın başında dikilmeye başlamıştı. "Gerçekten o çocukla sevgili değilsin değil mi," dedi.

"Niye şaka yapayım Minhyuk?"

Şaka yapıyorum Minhyuk haha.

"Sizi daha önce hiç beraber görmemiştim."

"İlişkilerini gizli yaşıyorlardı," dedi Jisung lafa atlayıp. Minhyuk ona bakıp tekrar bana dönmüştü.

"Pek inandırıcı gelmiyor. Bana bir şans versen daha mutlu olabilirsin."

Kalbini mi kırayım illa ya? Üzeyim mi seni? Niye böyle yapıyorsun?

"Ben Hyunjin'le gayet mutluyum," dedim. Geldiğinden beri elinde tuttuğu içeceği önüme bırakıp gitmişti sonrasında. Oflayıp elimdeki çubuğu yemek tepsisine bırakırken Felix uzanıp önümdeki içeceği aldı.

"Çok düşünceli çocuk ha."

"Ya seni döverim."

Jisung, Felix'i sus der gibi dürttüğünde Felix omuz silkip içeceği içmeye başlamıştı. Changbin kafasını ondan bana çevirip "Hyunjin'e söylesene gelsin yanına. Bu çocuğun kolay kolay gideceği yok," dedi.

"Kahvaltımı zehir etti amk."

"Öğlen yine gelir. Mesaj at Hyunjin'e seninle yesin."

Kafa sallayıp cebimden telefonumu çıkarırken rehbere girdiğimde aklıma gelen şeyle kafamı kaldırıp onlara baktım. "İyi de ben onun numarasını almadım ki."

"Beyin bedava."

"Hiç aklıma gelmedi ki o an."

"Yüzme kulübüne git iste numarasını. Yüz yüze orda söylersin hem."

"Biriniz benimle gelsin. Tek gitmek istemiyorum."

"Ben gelirim," dedi Jisung. Kafa salladığımda yemeklerine devam etmişlerdi. Ben de ağzıma birkaç şey daha atmıştım.

Kahvaltıdan sonra Jisung'la ikimiz yüzme kulübüne gitmek üzere diğer ikiliden ayrılmıştık. Yüzme havuzunun yerini ikimiz de tam olarak bilmiyorduk. Sora sora bulduğumuzda Jisung "Ben kapıda bekleyeyim," demişti. "Hayır benimle gel," deyip içeriye çekerken bir şeyler gevelemeye başlamıştı.

Havuza ulaştığımızda antrenman yapan kişiler arasından Hyunjin'i bulmaya çalışmıştım. Göremediğimde Jisung "Nerde," diye sormuştu. "Bilmiyorum. Dersi vardır belki," dedim.

"Birine mi baktınız?"

Arkamızdan gelen sesle ikimiz de aynı anda oraya dönmüştük. Takımın kaptanı bize bakıyordu gülümseyerek. Ben de gülümseyip hafifçe kafamı eğdim. "Hyunjin'e bakmıştık ama," dedim.

"Bugün dersi yok. Gelmez okula."

"Anladım, teşekkürler." deyip çıkışa doğru yürümeye başladığımda Jisung'ın arkamda kalmış çocukla konuşmaya devam edişini geç fark etmiştim.

"Pardon adın neydi," diye sordu çocuğa.

"Chan."

"Öncelikle merhaba Chan. Rica etsek Hyunjin'in telefon numarasını verebilir misin? Çok önemli bir konu var da."

2=1 ーhyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin