2

20.8K 2K 2.2K
                                    

jeongin

"Sıkıntı olmaz benim için."

"Gerçekten yapar mısın bu iyiliği?"

Lia kafa salladığında gülümseyerek teşekkür etmiştim. Minhyuk geldiğinde kız arkadaşım gibi davranmayı kabul etmişti.

Changbin, Minhyuk beni bulamadığı için sürekli beni ona sorduğunu söylemişti. Bugünden sonra artık beni sormayacaktı. Biz Lia ile kampüste otururken Minhyuk yanımıza gelecek ve plan tıkır tıkır işleyecekti ve mutlu son.

Lia dersi bittiğine dair mesaj attığında onu almak için fakültesinin önüne gitmiştim. Gülümseyerek yanıma geldiğinde ben de karşılık verip gülümsedim. Bir yandan da bizimkilerle mesajlaşmaya çalışıyordum. Changbin, Minhyuk geliyor diye mesaj atıp duruyordu. Lia'ya söylediğimde kafa sallayıp role girmişti.

"Jeongin!" Minhyuk adımı bağırarak ve uzatarak söyleyip yanımıza gelirken Lia'nın elini tutmuştum. Minhyuk yanımıza iyice yaklaştığında yavaşlayıp ellerimize daha sonra bana bakmıştı. Lia ise beni dürtüp garip bakışlar atmakla meşguldü.

Minhyuk "Ne bu şimdi," dedi. Ellerimizi havaya kaldırıp "Sevgilim," dedim. Minhyuk dolu gözleriyle uzaklaşırken Lia elimi bırakıp arkasından ona seslenmişti.

Minhyuk bakmadan gittiğinde kız bana dönmüştü. "Neden o kişinin Minhyuk olduğunu söylemedin," diye bana çıkışmıştı.

"Ne," dedim ellerimi kaldırıp.

"Sevgilimin en yakın arkadaşı o," dediğinde canımı alsın diye tanrıya dua etmeye kalkışmıştım.

"Git özür dile," dedi. "Kalbini kırdın."

"Ne? Ben ona güzel bir dille bizden olmayacağını söylemiştim."

"Jeongin! Çocuk ağlıyor. Senin yüzünden bir daha kimseyi sevemeyeceğini bile düşünebilir."

Lia'nın sözlerinden sonra Minhyuk'ın sakinleşmesini bekleyip yanına gitmiştim. Beni gördüğünde hiçbir şey yapmadan oturmaya devam etmişti. Yanına oturduğumda "Neden yaptın bunu," diye sordu. "Beni kendinden uzaklaştırabileceğini mi düşündün bu şekilde? Gerçekten çok kırıcıydı."

"Bu kadar kırılacağını düşünmemiştim. Üzgünüm."

"Sadece bana bir şans verebilirdin."

"Minhyuk," dedim. "Benim tipim bile değilsin. Yani anlaşabileceğimizi sanmıyorum."

"Beni tanımıyorsun bile."

İç çekip oturmaya devam ettim. O da göz yaşlarını silip kalbini onun için açmamı söylemişti. Ertesi gün yine aynı şekilde nereye gitsem peşimdeydi. Herkesin içinde bana seslenip yanıma koşuyordu. Bunlar sevdiğim hareketler değildi açıkçası. Yine çocuklarla otururken yanımıza gelip yediğim hamburgeri çöpe atıp çantasından kendi yaptığı yemeği önüme koymuştu. Hamburgerimin arkasından yas tutmaya vaktim olmamıştı bile.

Önümde duran sebzelere bakarken Changbin ağzındakini yavaşça çiğnerken bizi izliyordu. Felix ve Jisung da onun gibi sessizce bakıyorlardı ama alttan alttan acı çekmemden mutlu gibiydiler.

"Minhyuk bunu yemek istemiyorum."

"Senin için hazırladım."

Dün gözyaşlarıyla kırıldığını söyleyen çocuk yine klasik Minhyuk olmuştu. Yemeği zorla ağzıma sokarken bağırmamak için zor tutmuştum kendimi.

Jisung "Biz yediririz ona," deyip Minhyuk'u iyice ikna ettiğinde sonunda gitmişti. Kafamı masaya koyup ağlamaya başlarken Changbin yanıma oturup omzumu dürtmüştü. "Ya oğlum tamam dur," dedi.

Kafamı kaldırıp önümdeki yemeği ittim. "Ya ben böyle bir şey istemiyorum," dedim. "Kurtulamıyorum çocuktan.  Dünki plan da götümde patladı işte."

"Evet o kötü oldu," dedi Felix yine Minhyuk'un aldığı içeceği içerken. Tabaktaki kabak dilimini ona fırlattığımda "Ya," deyip yüzüne çarpıp kucağına düşen kabağı kutuya geri koymuştu. "Üstümü kirlettin."

"Herkes sakin olsun. Farklı ve sağlam bir plan kurmalıyız," dedi Jisung. Hepimiz küçük beyinlerimizi çalıştırıp bir şeyler bulmaya çalışırken etrafımızdaki herkes aynı yere çevirmişti kafasını. Biz de ne oluyor diye bakarken erkek yüzme takımının kaptanı ve birkaç arkadaşının geçtiğinü görmüştüm. Of deyip önüme dönerken Changbin hala oraya bakıyordu. Elimi yüzünün önünde sallayıp "Hey," dedim. "Bir şeyler bulmaya çalışıyoruz burda. İşimize mi odaklansan?"

Gülümseyerek kabaklardan birini ağzına atıp "Buldum," dedi aynı anda elektriği bulmuş gibi bir özgüven ifadesi vardı yüzünde. Felix "O benim yüzüme atılan kabak," dediğinde ağzındakini kabın içine çıkarıp ağzını silmiş ve gülümsemeye devam etmişti.

Biz iğrenerek ona bakarken o yüzme takımına bakıp kötü karakter kahkahası atmış ve "Minhyuk'tan kesin olarak kurtuluyoruz," demişti.


2gether gibi değil bunu bir daha söylüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2gether gibi değil bunu bir daha söylüyorum

attention pls

2=1 ーhyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin