7

18.8K 1.9K 2.7K
                                        

jeongin

Hayattan artık hiçbir beklentim olmadan fakülteye doğru yürürken Minhyuk'a yakalanmak umrumda değildi. Hyunjin'den de günlerdir haber yoktu.

Fakülteye yaklaşırken yüzme takımının kaptanıyla karşılaşmıştım. Beni gördüğünde gülümsemişti. Kafamı eğerek selam verdikten bir süre sonra arkamı dönüp "Chan," diye seslendim. Durup bana dönmüştü. Gülümseyerek "Hyunjin'le konuştun mu," dedim.

Kafa sallamıştı. "Ne dediysen birebir söyledim," dedi. Kafa sallayıp "Sağol," dedim ve binaya doğru yürümeye devam ettim. Orospu Hyunjin.

"Selam," deyip bizimkilerin yanına otururken yana kayarak bana yer açmışlardı biraz daha.

"Selam tatlım. Ne bu mutsuzluk," dedi Jisung eliyle yanağımı sıkıp. Bakışımla sanki bilmiyorsun mesajı verip kafamı sıraya koymuştum. Felix gülümseyerek bana bakıyordu. Tek gözümü noldu anlamında kırptığımda elindeki şişeyi gösterdi. "Minhyuk sana vermemimizi söyledi," dedi. "Ama senin istemeyeceğini bildiğim için ben içtim."

"İyi bok yedin."

"Ona sinirlenip bize saldırma."

Göz devirdikten sonra gözlerimi kapatmıştım. Üzerimde yorgunluk, halsizlik, mutsuzluk ve üşengeçlik vardı. Depresyona mı giriyorum noluyor ya?

"Kanka çok gizli bir masa buldum. Tam köşede. Orda yersek Minhyuk bizi bulamaz."

Felix'in muhteşem ve işe yaramayacak olan planı tabii ki işe yaramamıştı. Minhyuk eliyle koymuş gibi bulmuştu bizi.

"Planını sikeyim," dedi Changbin sessizce. Felix göz devirdiğinde ona sırnaşıp "Özüv dilevim," demeye başlamıştı.

Hyunjin'in yokluğundan çok fazla yararlanan Minhyuk bugün de kendi yaptığı sebze yemeğini bana zorla yedirmeye kalkmıştı. Bir insan seni reddediyorsa neyi zorlarsın ki?

Önümde tuttuğu kabak dilimini ben ittikçe o ağzıma ağzıma tutuyordu. Üç dakikadır bu olay galip taraf olmadan devam ederken masanın yanına gelen biri Minhyuk'un elini birden itmişti, "Çek şunu be," diyerek.

Hepimiz elin sahibine merakla dönerken Hyunjin'i görmemle hem sinirlenmiştim hem de şükür kavuşturana moduna girmiştim.

Minhyuk kaşlarını çatmış Hyunjin'e bakarken, Changbin de gözlerini açmış ağzına yemeğini kaşık kaşık atıp olayları dikkatle izliyordu. Chaos-lover Changbin online.

Hyunjin soluna gelip Minhyuk'u yana kayması için dürtmüştü. Minhyuk istemese de kaydığında Hyunjin yanıma oturmuş önündeki tabakları Minhyuk'a doğru itmiş ve kendi çantasını masanın üstüne koymuştu. Felix, gülümseyerek Hyunjin'e masadaki içeceklerden birini uzatınca Hyunjin "Sağol," deyip almıştı. Sağol dedikten sonra Felix'in adını söylemek istemiş de bilmediği için susmuş gibi bir hava oluşmuştu. Minhyuk burnundan sesli bir şekilde soluk vererek dalgaya alır gibi gülmüştü. "Jeongin'le sevgilisin ama daha yakın arkadaşlarının adlarını bilmiyorsun," dedi akabinde.

Hyunjin sert bakışlarıyla Minhyuk'a dönüp "Nerden biliyorsun bilmediğimi," diyerek bilmediği isimleri biliyormuş gibi üste çıkmıştı. Minhyuk ve geri kalan tayfa ben de dahil, Hyunjin'in isimleri söylemesi için beklemeye başlamıştık. Hyunjin, Minhyuk'la göz gözeyken bakışlarını karşısında sessizce ağzını oynatıp adını söylemeye çalışan Changbin'e yöneltip tekrar Minhyuk'a çeviriyordu.

Jisung araya atlayarak "Neden bilmesin isimlerimizi ya," dedi. "Changbin, Felix ve Jisung işte. Ne abarttınız he."

Jisung'tan sonra Hyunjin kafa sallayarak "Aynen," demişti. "Changbin haklı." Daha sonra Jisung'a dönüp "Sağ ol Changbin," dedi. Jisung kaşlarını kaldırdığında "Yani Felix," diye düzeltti. Felix eliyle burun kemiğini tutup kafasını sağa sola sallarken Jisung da umutsuzca kafasını eğmişti.

2=1 ーhyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin