MÜBREM Bölüm 36

8.7K 754 651
                                    

Selam canlarımmm

Yeni bölüm geldi..

Okur Kemal ve Zeynep konusunda ikiye ayrılmış durumda. Yazarınız arada kalmış anne gibi hissediyor. 

"Hayır olsun Mete Bey. Bir şey mi oldu?" diye sordu endişeyle.

"Çok bunaldım. Uyku da tutmadı. Yürüyüş yapmak istedim. Malum evli ve çocuklulardan fayda yok. Kemal de beni reddetti. Yoksa seni rahatsız etmek istemezdim." Dedi Didem'in gözlerinin içine bakarak.

Didem öyle sevindi ki. "Ne rahatsızlığı. Üzerimi giyip geliyorum." dedi. Jet hızıyla üzerini giydikten sonra dışarı çıktı. Yavaş bir tempoyla yürümeye başladılar. Konuşmaları sakin ve doğaldı. Parktan çıkarak koruya yöneldiler. 

Didem ne yapacağını bilemiyordu. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyor, bir yandan da bu akşam gezmesinin ikisi arasındaki bir şeyin başlangıcı olmasını umut ediyordu. Sohbetleri erkeklerin arkadaşlığının nasıl başladığından, kadınların nasıl dost olduğundan, iş hayatından, ailelerinden hatta korudan, korunun güzelliğinden, ikisi hariç her şeyden bahsederek ilerledi. Kesinlikle keyifli bir sohbetti ama Didem yürüyüşe çıkma teklifine farklı anlamlar yüklemişti. İçten içe üzüldü. Belki de istifa etmeliydi. Mete'ye ne kadar yakın olursa o kadar aşık oluyordu. Ona dokunmak, ona ait olmak istiyordu. Belki de uzaklaşmalıydı. Bilemedi. Kafası çok karışıktı.

Ertesi gün kahvaltıda kahkahalar yükseliyordu. Kemal baş belası ortağının yaptıklarını anlattıkça kadınlar gülmekten yerlere yatıyordu.

"Yeter. Sütüm kesilecek valla. İçim acıdı." dedi Aslı.

"Kesinlikle tanışmalıyız. Akşama yemeğe davet et." diye üsteledi Öznur.

Erkekler emin değildi. Karıları zaten normal değildi. Bir de aralarına bu manyak kızı alırlarsa huyları iyice değişebilirdi.

Hakan, "Ben bir GBT'sine bakayım madem. Kız tehlikeli duruyor." dedi alayla.

Israrlara dayanamayan Kemal, 'Tamam' dedi çaresizce. Zeynep'e uzun bir mesaj atarak kızları ve davetini anlattı.

Zeynep mesajı alınca hem şaşırdı hem sevindi. Moda evi harika işliyordu. Artık görüşmelerinin vakti gelmişti. Teklifi kabul etti. Hemen hazırlanmaya başladı. Savaş başlasın, dedi kendi kendine.

Akşam olduğunda herkes merak içinde Zeynep'i bekliyordu.

"Tam olarak nasıl biri anlatsana." Dedi Selin.

Kemal omuz silkti. "Rüküş, çirkin, hafif, dövme, piercing ne ararsan var işte. Felaket bir tip anlayacağın."

Kadınlar iyice merak etmişlerdi. Kız kendi yaşlarına yakındı. Aradan beş dakika geçmeden Zeynep göründü. Tarçın rengi saçları, beyaz teni, kahverengi gülen gözleri ve üzerindeki süet mini elbisesi ile çok güzel olduğunu düşündüler. Kulaklarının birinde zincirler ile altı kulak deliğine giren 'ZEYNEP' yazan çok şık bir küpe, diğerinde şans bilekliğindeki gibi ufak işaretler vardı. Bordo kovboy çizmeleri kahve süet elbisesi ile harika duruyordu. Burnundaki hızma ise minicik bir pırlantaydı. Hafif makyajı ve güzel vücuduyla kız çok alımlı ve kaliteli görünüyordu. Öznur şaşkınlıkla Kemal'e baktı. Amacı onlarla dalga geçip geçmediğini sormaktı ama Kemal küçük dilini yutmuş gibi kıza bakıyordu. Önce tek tek tanıştılar, keyifli bir yemek yediler. Kadınlar Zeynep'i kesinlikle çok sevdiler. Yemekten sonra bebekler bakıcıları ile odalarına gönderildi. Kadınlar kış bahçesine geçtiler dedikodu için. Erkekler ise tesisin kapalı terasında kaldılar.

MÜBREM     (KAÇINILMAZ AŞKLAR-1) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin