MÜBREM (KAÇINILMAZ AŞKLAR-1) (TAMAMLANDI)

MÜBREM Bölüm 22

Selam canlarımmmm

Keyifler nasıl??

Yıldıza bastığımızdan emin miyiz peki?

Başlayalım o zaman..

"Selin?"

"İçerde kadın varsa gidebilirim." diye soran Selin minicik etek ile ince bir kazak giymiş, galiba sutyenini evde unutmuştu. Nadir bir an gözlerini oradan hiç çekemeyeceğini düşündü ve yana çekilerek genç kadının içeri girmesine izin verdi. 

Selin ne diyeceğini bilemeden durdu bir süre. Adamın yeşil gözleri şaşkınlıkla kendine bakıyordu ve bir açıklama istediği aşikardı.

"Beni öpüp sonra bana küsemezsin, kalbimi çok kırdın." diye söze girdi Selin.

"Ya.." dedi genç adam alayla. 

"Demek kalbin kırıldı. Hatırlarsan seni sadece öpmedim, o esnada sana aşık olduğumu da söyledim. Bu durumda kalbi kırılan kesinlikle ben oluyorum Selin."

Selin  heyecandan o itirafa dikkat etmemişti ve şimdi Nadir söyleyince hatırladı konuşmalarının ayrıntısını. Aşkı hemen bitmişti anlaşılan. Nadir onu gördüğüne hiç sevinmemiş, ifadesiz gözlerle bakıyordu sadece. Belki Esma ile tekrar bir araya gelmişlerdi. O kadar büyük tepki vermeseydim keşke, diye düşündü. En iyisi gitmekti. 

"Üzgünüm."  diyerek sakince kapıya doğru yürüdü ama Nadir önüne geçti.

"Buraya neden geldin Selin?"

"Bilmiyorum. Seni.. Özledim sanırım." diyen Selin,  başını kaldırmış Nadir'in gözlerinin içine bakıyordu. Duygularını açıklamaya cesareti yoktu, Nadir gözlerinden anlasın istiyordu hislerini. Hem aşk itirafı yapıp hem Esma ile bir araya geldiklerini duymaya katlanamazdı.

Nadir'in gözleri bir süre genç kadının gözlerinde kayboldu ve elleriyle genç kadının yüzünü tuttu. "Ben de seni özledim." diyerek eğildi ve onu karşı konulmaz dudaklarından öpmeye başladı. Adımları  yatak odasına giderken dudakları ayrılmamıştı hiç. 

Selin ne zamandır hasretini çektiği dokunuşları teninde hissettiğinde aşkla karşılık verdi Nadir'e. Yıllar sonra bedenini bir erkekle paylaşıyordu ve hislerini kelimelerle ifade edecek durumda değildi. Sonsuzluk kadar gelen bir sürenin sonunda bedenleri huzura kavuştuğunda Selin, Nadir'i izliyordu. Nadir onu kozasından çıkarmayı başarmış, ona yeniden baharı yaşatmıştı.

"Şu haftalardır her gün, sıkılmadan dışarı çıktığın esrarengiz arkadaşını bilmek istiyorum." diye sordu Nadir.  Bilmeye kesinlikle ihtiyacı vardı. Eğer erkekse onu bir güzel benzetecekti. Kıskançlıktan kudurmuştu resmen. Selin onundu.

"Ne arkadaşı? Kaç haftadır ilk kez dışarı çıktım. O da sana gelmek içindi. Bu da nereden çıktı?" diye sorarken şaşkındı Selin.

"Ama annem dedi ki.." derken kaşlarını çatmış düşünüyordu genç adam.

"Asıl ben şu gizemli gelin adaylarını bilmek istiyorum. Hani annemin arkadaş çevresinden olanları." 

Genç kadın annelerin aralarında konuştuklarını duymuştu ama kadınlar o gelince susmuş başka konuya geçmişti. Buluşma gerçekleşti mi bilmiyor, meraktan çatlıyordu. 

"Ayrıca bu yatağa attığın kadın sayısını da öğrensem fena olmaz."

Şaşırma sırası Nadir'deydi. "Ben kimseyle tanışmadım. O ne saçmalık öyle! Yatağa attığım tek kadın şu lanet bilgisayar ve bunun dabtek suçlusu sensin. Bir gün bana geleceğini bilsem Erdem'in iki yeni projesi için gönüllü olmazdım. Şimdi yalnız da olduğuma göre ben çalışırken bana kim bakacak söyle." derken sözleri çok davetkârdı.