MÜBREM (KAÇINILMAZ AŞKLAR-1) (TAMAMLANDI)

MÜBREM Bölüm 13

Başlamadan önce yıldıza bastığından emin ol lütfen:)

Keyifle okuyun..

Hazır mısın??

"Hemen eşyalarını topla gidiyoruz." dedi Ufuk saçlarını okşarken. 

"Bu rezilliği nasıl kabul edersin? Nasıl bana haber vermezsin? Çıldırdın mı? Bizimle Edirne'ye dönüyorsun bu akşam." dedi.

Öznur ne söyleyeceğini, ne yapacağını hatta ne yapmak istediğini bile bilemiyordu. Özgür ile Ufuk'un kavga etmelerini ise hiç istemezdi. Ayrıca bir yanı kocasından uzakta olmaya dayanamayacağını ısrarla vurguluyordu. Evli bir kadın olduğunu öylesine benimsemişti ki daha ilk günlerde kalbini kocasına kaptırmakta sorun görmemişti. Yıllarca arzuladığı aşk ise onu canlı canlı mezara koymuştu adeta.

Özgür karısını başka ve üstüne üstlük çok yakışıklı bir adamın kollarında gördüğünde yaşadığı duyguları anlatamazdı. Kıskanmış, öfkelenmiş ve kesinlikle katil olmak istemişti. Sinan'dan aldığı bilgiye göre Ufuk'tu bu. Fotoğrafını görmüştü ve kesinlikle karısının arkadaşı olduğunu biliyordu ama karısının adamın kollarına atılmasına hazır değildi. Bu sırada Ufuk'un konuşmalarına dikkat kesildi. 

Ne! Ne!..

"Yavaş ol delikanlı. Sen kimi, nereden götürüyorsun?" derken sesi sakin ancak tehditkârdı.

Ufuk, Öznur'u kenara çekerek öne doğru bir adım attı. 

"Anlayamadıysan izlersin ve kimi götürdüğümü görürsün." diyerek Öznur'a döndü.

"Hadi bebeğim, seni bekliyoruz." dedi. Sanki Öznur'un kocası oymuş gibi hayatı ile ilgili kararlar alıyor, bu hakkı kendi görüyordu. 

Özgür bunu hoş göremezdi, kendini zor tutuyordu. Adamı gebertse karısını tamamen kaybedeceğini biliyordu ama lanet olsun, daha o bile karısına bebeğim dememişti. Bu adamın Öznur'u bu kadar sahiplenmesi kabul edilemezdi. Selin ile annesine baktı önce. Annesi kesin olarak şoktaydı ama nedense Selin'in eğlenen bir hali vardı. Beş yıldır ilk kez gülmek, hatta kahkaha atmak istediği belliydi. Özgür'ün bu ikilemde kalan halinin onu bunalımdan çıkaracağını kim tahmin ederdi ki?

"Burada misafirsiniz. Öznur'un yakın arkadaşları bizim için de kıymetlidir ama sabrımı zorlama. Alıp götürmek istediğin kişi benim karım ve inan seninle hiçbir yere gitmiyor." derken öfkesini kontrol altında tutmak için derin derin nefes alıyordu Özgür ama pek işe yaramıyordu doğrusu.

"Karın mı? Hani şu bir ay boyunca saçma bir oyunla korkuttuğun kadın mı? Paranın gücünü kullanarak sevgilisinden ayırdığın. Annesini, abisini işten attırdığın ve hakkında soruşturma açılmasına sebep olduğun. Öznur senin karın falan değil. Şimdi bizimle birlikte burayı terk edecek ve sen elinden ne kötülük gelirse yapacaksın. İnan hiçbiri beni korkutamaz, hatta eğlendirir. Benim blöf yaptığımı da düşünme. Yapacaklarının sonunda kaybeden inan sen olursun. Senin bu tavırların ancak kadınları sindirir. Bu tehditkâr mafya tavırların bana sökmez." diyen Ufuk öyle sakin öyle kendinden emin konuşmuştu ki Öznur bir an Özgür ile kardeş olsalar bu kadar benzerlerdi, diye düşündü. 

Öznur iki arada kaldığından çaresizce etrafına bakınmaya başladı. Gözleri kayınvalidesine takıldığında hemen yanına gitti. Kadının yüzü bembeyaz olmuştu ve ayakta durmaya zorlanır gibi bir hali vardı.. 

Ortamdaki gerilimi yok etmek için sert bir sesle  araya girerek, "Lütfen!" dedi.  "Oturup konuşalım."

Erkekler, yoğun bir testesteron savaşı ve ters bakışmalardan sonra oturduklarında derin bir nefes aldı Öznur ve her şey mükemmel maskesini taktı yüzüne.