MÜBREM (KAÇINILMAZ AŞKLAR-1) (TAMAMLANDI)

MÜBREM Bölüm 6

Selam MÜBREM severler..

Başlamadan önce yıldıza basalım mı?

Satır arası yorumlarda buluşalım..

+18

Özgür arabayı park ettikten sonra bir süre karısını izledi ve her halinin ne kadar güzel olduğunu düşündü tekrar. Uyandırmaya kıyamasa da uzanarak elini tuttu.

"Geldik." dedi Özgür sakince. Öznur'un çatık kaşlarla uyuması onu güldürmüştü. Klimaya rağmen yanakları al al olmuş, dolgun dudakları ise kurumuştu. Oldukça huzursuz ve bir o kadar da yoğun geçen son bir kaç günün genç kızı yıprattığı çok belliydi. Özgür'ün İstanbul'da işi yoktu aslında, amacı genç kızla yalnız kalmaktı. Toy delikanlılar gibi heyecanlı olması ise kesinlikle sinir bozucuydu.

Öznur bir an nerede olduğunu algılayamadı. Bir müddet etrafına bakındıktan sonra evlendiğini hatırladı üzgünce. Gördüğü kadarıyla bahçeli bir eve gelmişlerdi. Araç çoktan park ettiğinden hangi semtte olduğunu anlayamadı. Uyumasaydım keşke, diye geçirdi içinden.

"Burası neresi?" diye sordu etrafı incelerken.

"Burası benim İstanbul'daki evlerimden biri ve ben geldiğimde bu evde kalırım. Bir kaç gün işlerim nedeniyle burada kalacağız. Balayına düğünden sonra çıkarız." dedi Özgür ve arabadan indiklerinde Öznur'un elini tutarak onu eve doğru yönlendirdi.

Ev oldukça modern ve kullanışlıydı. Site içinde olan ev dubleks ve oldukça büyüktü. Camları duvardan duvara uzanıyor, evi daha görkemli gösteriyordu. Bahçede mavi ladinlerin arasında taş bir kamelya vardı ve evin etrafını değişik renkte güller sarıyordu.

İlerlediklerinde kapının önünde bekleyen ve evli olduklarını düşündüğü bir çift gördü Öznur. Evin çalışanları diye tanıttı Özgür ve sonrasında genç kadının belinden tutarak evi gezdirmeye başladı. Anlaşılan adam mermer her şeyi seviyordu. Salonun bir duvarı tamamen mermerdi. Mermerin üzerinde devasa bir televizyon vardı. Bej alçak koltuklar, beyaz duvarlar ve perdelerle çok hoş görünüyordu. Tam bir erkeğe göre bir salon, dedi Öznur içinden. Özgür'ün lükse ve rahatına düşkün olduğu belliydi. kaldı ki adam zaten inşaat işindeydi, harika evler tasarlaması şaşırtıcı değildi onun açısından.

Yatak odasına geldiklerinde bavullarının oraya çıkarılmış olduğunu gördü. Devasa bir odaydı. Duvardan duvara olan gardırop, büyük bir yatak, çalışma masası, dinlenme koltuğu, hatta nevresimler hepsi kırık beyazdı. Bu odada irili ufaklı yedi pencere vardı ve düzensiz şekiller halinde kimisi alçakta kimisi yüksekteydi. Beyaz duvarlara dikkat edilmezse, gardırop, duvar gibi görünüyordu. Yatak beyaz bir platform üzerine konulmuş, sözsüz vaatlerde bulunuyordu sanki.

Kim bilir bu odada kaç kadın kalmıştı? İçini anlamsız bir kıskançlık kapladı genç kadının.

Özgür kızdaki huzursuzluğu görüyor, onu ürkütmek istemiyordu ama daha önce hep tecrübeli ve istekli kadınlarla seviştiğinden tam olarak nasıl davranması gerektiğini de bilemiyordu. Genç kızın karşısında durduğunda, "Çok güzelsin." dedi ilk olarak.

Öznur hızla bir adım geriye çekildi ilk önce ama sonra gerdek gecesinin başladığını düşünerek duruşunu dikleştirdi. Kocası ona yaklaştıkça heyecandan bayılacak gibi oluyordu ve ne yapması gerektiği konusunda hiçbir fikri yoktu. Fermuarı açılınca o, elleriyle elbisesini tutmaya devam ederken, Özgür'ün dudakları şakaklarına değiyor, küçük öpücükler konduruyordu. Bacaklarının titremesine engel olmaya çalıştı ama bu kez de kalbi delice çarpmaya başlamıştı. O kadar kasılmıştı ki, elbisesine sıkı sıkıya yapıştığını Özgür'ün ellerini usulca tutmasından anladı ve üzerinden düşün elbiseyle aynı anda kapadı gözlerini.