33. Bölüm - Hamit Karasu

276 27 12
                                    

Keyifli okumalar...

Yazardan

Yavuz bayılmamak için zor dururken tim onu sakinleştirmeye çalışıyordur. Ama ne kadar uğraşsalar da Yavuz'u sakinleştiremezler.

Yavuz kimseyi duymuyor, kanlar içindeki cesedin başında ağlıyordur. Herkes Yavuz'u teselli etmeye uğraşıyordur. Ama hiçbiri bunun işe yaramayacağına adı gibi emindir.

Yavuz ise hiç kıpırdamadan cesedin yanında ağlıyordur. Kimse ağladığımı görmesin diye uğraşmıyordur bile.

Herkes ona bir şeyler söylerken o tek bir şey söylüyordur.

"Baba."

"Baba."

"Baba."

Ağzından başka hiçbir kelime çıkmıyordur. Sadece hıçkırıklarının arasından "Baba." diye gözyaşı döküyordur.

Ama biliyordur ki hiçbir şey babasını ona geri getirmeyecektir. Hiçbir şey onun acısını hafifletmeyecektir. Hiçbir şey onun intikamını almayacaktır.

"Yavuz, Yavuz kendine gel. Yavuz lütfen kendine gel."

"Baba, babam. Babam gitti komutanım."

"Biliyorum Yavuz, biliyorum. Kalk hadi gitmemiz lazım."

"Beni, Elif'i bıraktı ve gitti komutanım."

"Yavuz beni dinle! Kalk dedim gidiyoruz."

"Komutanım ben ne diyeceğim ona? Ben Elif'e ne derim komutanım?"

Yavuz'un hıçkırıkları dinmek bilmiyordur. Kimsenin sözüne aldırmadan sadece ağlıyordur. Sessizce ama içli içli ağlıyordur.

Yaklaşık 20 dakika hiç durmadan ağlayan Yavuz artık ağlamaktan yorgun düşmüştür.

"Yavuz gel artık gidelim. Yarım saattir burada duruyoruz birileri gelecek."

Yavuz sonunda Erdem'in sözü üzerine ayağa kalkar ve gözlerindeki yaşları siler. Daha sonra yavaş yavaş yürümeye başlar. O kadar yavaş ve dengesiz yürüyordur ki bütün tim aynı anda Yavuz'un yanına gidip onu tutmaya çalışırlar.

1 saat sonra cenaze işlemleri ikindi saatine ayarlanmıştır. Yavuz biraz daha sakinleşmiştir ama hâlâ aklına geldikçe gözyaşlarının akmasına engel olamıyordur.

Daha hiçbir şeyden haberi olmayan Elif ise okuldan gelmiş Güler ve Nazlı'yla birlikte televizyon izliyordur.

O sırada tim odada oturmuş sessizce Yavuz'u izliyordur. Yavuz karşısındaki beyaz duvarı, tim ise Yavuz'u izliyordur. Hepsi gözleriyle birbirlerine bir şeyler anlatmaya çalışırken hiç ses çıkarmamak için uğraşıyorlardır.

O kadar gergin bir ortam vardır ki ortamda duyulan ses sadece nefes alıp verme sesleri ve Yavuz'un titreyen nefesidir.

Birkaç dakika sonra içeri Erdem girer ve Yavuz dışında herkes ayağa kalkar.

"Yavuz."

Erdem kendisine seslendiğinde Yavuz onu duymaz.

"Yavuz."

Erdem bu sefer daha yüksek sesle seslense bile Yavuz yine duymaz.

"Yavuz!"

Erdem bu sefer bağırdığında Yavuz onu duymasıyla bir anda ayağa fırlar. Erdem de yanına gidip Yavuz'la konuşmaya başlar.

"Yavuz gel seninle biraz hava alalım."

"İstemiyorum komutanım."

"Yavuz gel seninle hava alalım dedim."

Yalnız KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin