34. Bölüm - Hikaye Anlatayım mı?

275 26 7
                                    

Keyifli okumalar...

Yazardan

"Yavuz! Kan."

"İyiyim bir şey yok."

"Öksürüğünden kan geliyor ve sen iyiyim mi diyorsun?"

"Basit bir şey Bahar, iyiyim."

"Yavuz birinin ağzından kan gelmesi demek iç kanaması olabilir demektir."

"İç kanama geçiren biri bu şekilde olamaz değil mi Bahar? En azından şu an burada oturuyor olamazdım."

"Ne olursa olsun Yavuz. Ağzından kan gelen biri ya iç kanama geçiriyordur ya da dili veya damağı kanıyordur."

"Bahar, ben iyiyim. Devam ederse gideriz doktora söz. Ama bak öksürmüyorum bile şu an."

"Tamam pes. Ama dinleneceksin. Uzan şuraya kitap mı okuyorsun telefona mı bakıyorsun artık ne yapıyorsan yap."

"Emredersiniz komutanım."

"İşte böyle sarı komutan. Ben de Elif'e bakacağım."

"Tamam. Ben de geleyim."

"Olmaz sen uzan orada. Ben konuşurum. Gerekirse çağırırım seni."

"İyi tamam."

Yavuz koltuğa uzanırken Bahar hızlı adımlarla Elif'in odasına gider.

Kapıyı çalıp içeri girer ve yatağında arkasını dönüp uzanmış olan Elif'i görür.

Hemen yanına yaklaşır ve yatağa oturur.

"Elif?"

Bahar'ın sesini duyan Elif yüzünü istemeyerek de olsa Bahar'a döndürür.

Bahar Elif'in yüzünü gördüğünde tüyleri diken diken olur. Elif'in gözleri hâlâ yaşlıdır. Daha sadece birkaç aydır tanıdığı babasının arkasından ağlıyordur.

Bunu gören Bahar derin bir nefes alır ve konuşmaya başlar.

"Bak sana ne anlatacağım Elif."

"Ne anlatacaksın?"

"Kendi babamı."

"Neden? Kim ki senin baban?"

"Benim babam... Yıldırım Kutlu. Ünlü işadamı Yıldırım Kutlu. Benim babamı bir asker öldürdü biliyor musun?"

"Nasıl yani? Yanlışlıkla mı?"

"Hayır, bilerek. Benim babam bir suçluydu. Ünlü bir işadamı olan babam bir teröristti."

"Gerçekten mi?"

"Evet, gerçekten. Benim babam çok kötü biriydi Elif. Ama senin baban çok iyi biriydi."

"Evet. Çok iyi biri hem de..."

"Yavuz daha küçükken annesini kaybetti. Bir sürü arkadaşını kaybetti. Hayatta birilerini kaybetmek de var. Biliyorim çok zor ama buna alışmak zorundayız Elif."

"Ama hep iyiler ölüyor. Her zaman en iyi olanlar ölüyor."

"Şöyle düşün Elif: Sen kocaman bir bahçeden bir çiçek koparacak olsan hangisini koparırdın?"

"En güzelini..."

"Hayat da böyle. En güzel çiçekleri koparıyor. Ama merak etme, yakında bahçenin güzelliğini bozan otları da yolmaya başlayacaktır."

Elif'ten

Bahar ablam çok haklıydı. Ben de bir bahçeden bir çiçek koparacak olsam en güzelini koparırdım. Çünkü en güzeli benim olsun isterdim.

Yalnız KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin