Yalnız Kurt

38. Bölüm - Panzehir

Keyifli okumalar...

Yazardan

Herkes baygın bir şekilde yerde yatan Yavuz'u uyandırmak için bir şeyler yapıyordur.

Haberi alan Erdem ve Derya da timin yanına gelmiştir. Hepsi ne kadar uğraşsalar da Yavuz'u uyandıramazlar.

Timde herkes seferber olmuştur. Biri revirden görevliyi çağırmaya giderken biri Bahar'ı arar başka biri su getirmeye gider.

Hepsi bir işin ucundan tutmak için koşuştururken Yavuz'un yanında sadece Deniz, Derya ve birkaç asker kalır.

"Deniz, burada böyle mi kalacak?"

"Haklısın. Yerde yatıyor resmen ama Erdem Albay oynatmayın, ne olur ne olmaz dedi."

"Sahi, o nerede?"

"Telefon gelmişti en son."

"Hı anladım."

Deniz ve Derya konuşmayı bırakıp bir şekilde Yavuz'u uyandırmaya çalışırlarken Avcı gelir.

"Bahar'la konuştum. Buraya geliyor. Bir yere yatırın ve uyandırmaya çalışın dedi. Ve fazla hareket ettirmeyin dedi."

"O zaman revire götürelim."

"Orası uzak. Daha yakın bir yer daha iyi olur."

"O zaman dinlenme odası."

"Evet, bence de öyle yapalım komutanım."

"Hadi o zaman."

Avcı karşısında duran askerlerden birine bakarak "Sen, Erdem Albay'a haber ver. Yavuz komutanımı dinlenme odasına götürüyoruz." der.

Daha sonra başka bir askere de hemen bir sedye getirmesini söyler. O sırada geri kalanlar hâlâ Yavuz'u uyandırmaya çalışıyordur.

Birkaç dakika sonra bir asker elinde sedyeyle gelir ve hemen sedyeyi yere bırakır.

Yavuz'u hızlı ve güvenli bir şekilde sedyeye yatırıp dikkatlice dinlenme odasına taşırlar.

Onlar Yavuz'u yatırdıktan birkaç dakika sonra yanında revir hekimiyle Çaylak gelir.

Herkes Yavuz için seferber olmuştur ancak Yavuz dakikalardır baygındır ve uyanacak gibi de değildir.

Erdem gelip herkesi işinin başına gönderdikten sonra revir hekiminden de iyi olduğu onayını alıp Yavuz'un kötü bir şeyi olmadığını sadece bitkin düştüğünü söyler.

Yavuz dinlenme odasındaki koltukta yatarken Erdem timi alıp harekat merkezine gider.

"Yavuz yine haklı çıktı beyler. Şırnak'ta yıllar önce kullanım dışı kalan bir karakolda hareketlilik tespit edildi. Yakın olduğumuz için ve operasyonu yürüten biz olduğumuz için siz gideceksiniz."

"Hemen gidiyoruz komutanım değil mi?"

"Evet Deniz, hemen şimdi hazırlanın. Helikopterle Şırnak kara kuvvetleri bölgesine ineceksiniz. Sonrasını size orada anlatacaklar. Hadi gidin hazırlanın."

"Emredersiniz komutanım!"

Tim tam çıkacakken Karabatak durur ve Karabatak'ın duymasıyla tim de durur.

Daha sonra Karabatak konuşmaya başlar. "Komutanım, Yavuz komutana ne oldu?"

"Yavuz... Siz gelince bunu kendisi anlatsın. Daha iyi olur."

"En azından çok kötü bir şey mi onu söyleyin komutanım."

"Ateş, siz geri dönünce Yavuz anlatır. Onun anlatması daha doğru."