Keyifli okumalar...
Yazardan (Sabah)
Bahar gece Elif'i yatırdıktan sonra Yavuz'dan haber beklerken salonda uyuyakalmıştır. Sabah kalktığında ise saatin 10'u geçmiş olduğunu görür.
Hemen Erdem'i arayıp Yavuz hakkında bir bilgiye sahip olup olmadıklarını sormak için Erdem'i arar.
Erdem'den artık kötü haber almaya alışmış olan Bahar yine çok umutsuz bir sekilde aramıştır Erdem'i. Endişesinde haklı çıktığında ise artık delirmek üzere olduğunu fark eder.
Bahar kendi kendine konuşarak salonda gezinirken çoktan uyanmış ama Bahar'ın durumu yüzünden yanına gitmeye çekinmiş olan Elif gelir.
"Günaydın Bahar abla."
"Günaydın Elif'im."
"Şey, Yavuz abimden haber var mı?"
"Maalesef, yok."
"Fethi abi peki?"
"O iyi merak etme. Akşam odaya alacaklarmış."
Elif Bahar'ın sözüne kafa salladıktan sonra bir sessizlik olur. Daha sonra Elif "Abim ne zaman döner?" diye sorup sessizliği bozar.
"Keşke bilsem Elif. Keşke bilsem."
Elif ve Bahar biraz daha konuştuktan sonra kahvaltı yaparlar ve genelde her gün aynısı yaşanan günlük rutinlerine devam ederler.
Tek eksik Yavuz'un yanlarında olamaması ve bir türlü akıllarından çıkmamasıdır.
Yavuz'da ise onlardan farklı bir durum yoktur.
Yavuz'dan (Dün Gece)
O adamın yerini bulmak için kendime yemin etmiştim. Söz vermiştim. Ne olursa olsun o adamı bulmadan dönmeyecektim. Onların yanına ya o adamın kellesiyle ya da ceset torbasıyla dönecektim.
O adamın nerede olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Olabileceği birçok yer vardı ve hepsini aramam günler sürerdi. Ama ya bulursam? Böyle bir ihtimal var olsa bile bulamama ihtimalim ondan çok daha üstündü.
Belki bulamayacaktım ama bulana kadar aramak zorundaydım. Buna mecburdum. Fethi için yapacaktım. Kardeşim şehit mi oldu bilmiyordum ama ne olursa olsun intikamını alacaktım.
* * *
Son kez tahminlerim üzerinde durdum ve bulunması en yüksek ihtimal olan yere gitmek için hazırlandım. Yerimi tespit edemesinler diye telefonumun sim kartını çıkardım. Artık hazırdım.
Tek umudum gittiğim ilk yerde onu bulmaktı. Ya bulacak ya da bulacaktım. İkinci bir seçeneğim yoktu. O adamı bulup kardeşimin hesabını soracaktım.
Çok uzun olmayan bir süre sonunda bölgeye varmıştım. Silahımı, tabancamı ve mühimmatlarımı son kez kontrol ettikten sonra harekete geçtim.
Tek başımaydım. Uzun bir süredir olduğu gibi sadece ben vardım. Yine yalnız kurt olmuştum ve sanırım bu benim kaderimde vardı.
Tek başımaydım ve beni ayakta tutan sadece iki şeye sahiptim: Vatanıma ve bayrağıma duyduğum aşk, bir de intikam.
Belki ikincisi çok kişisel bir meseleydi, belki ordudan atılmama bile sebep olabilirdi ama o intikamı almadan bir daha asla rahat uyuyamazdım.
Hedefimde belirlediğim alana doğru yürürken bu düşüncelerimden vazgeçtim ve aklıma beni ayakta tutan o iki şeyi koydum.
Çok hızlı bir şekilde ilerliyordum. Ta ki bir gölge görene kadar. Tek bir gölge vardı. Tek bir insan silüetinin aydan yansıyan ışık sayesinde oluşmuş gölgesi vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/227823567-288-k618144.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kurt
FanficBu yalnız bir kurdun hikâyesi, Bu sevdiği kadını kaybedip tekrar bulan ve her şeyin yoluna girdiğini sanan bir adamın hikayesi, Bu sevdiği adam için her şeyi yapmaya hazır olan bir kadının hikayesi, Bu Yavuz ve Bahar'ın hikayesi... *** "Tam 21 gün o...