🦋
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
"I don't wanna fall asleep,
I don't wanna pass away,
I been thinking of our future 'cause,
I'll never see those days."○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
Teresa ela gözlerini Tony'nin uyuyan yüzünde gezdirip yorgunlukla gülümsedi. Hastanede savaşacağını söyledikten sonra doktorla uzun uzun tedavi süreci hakkında konuşmuşlardı ve Teresa kesinlikle ama kesinlikle çok acil bir durum olmadığı sürece hastanede kalmak istemiyordu. Doktoru buna zorla da olsa ikna etmişti. Bu onun için kesinlikle iyi bir şeydi.
Okulunu şimdilik dondurmuştu ve hemen bu sabah tedaviye başlayacaktı ama bu durumu kimse bilmeyecekti. Ne Mavis, ne Pepper, ne Rhodes, ne de başka biri.. Bu durumu bilen sadece doktor, Teresa ve Tony olacaktı. Tony ne kadar söylemek için ısrar etse de Teresa tamamen karşıydı çünkü başkalarının durumu bilip kendine porselen bebekmiş gibi davranmasını istemiyordu. Bu son zamanlarıysa bile bu muameleyle ölmek gerçekten berbat olurdu.
Eve dinlenmek için gelen ikiliden Tony istemsizce yatakta sızarken Teresa ona sarılmış onu izliyordu. Aklı hastalıkla o kadar doluydu ki Hans'ı ve o metal zırhı tamamen unutmuştu. Sadece... Ölmek istemiyordu.
Saatlerce Tony'i uyurken izleyip hastalığını düşünen Teresa, Tony'nin uyanmasıyla gülümsedi.
Tony kahverengi gözlerini açar açmaz onu izleyen kızla karşılaşınca gülümseyerek ona bir öpücük kondurdu.
"Lütfen az da olsa uyuduğunu söyle."
"Zaten hastanede uyumuştum."
"Ama tedavi göreceksin ve dinç olmalısın."
Tony kıza haklı olduğunu gözleriyle anlatırken Teresa adama kıkırdayıp onu başıyla onayladı.
"Biliyorum! Haklısın... Ama uykum yok, gerçekten! Hayatımı uykuyla geçirmek istemiyorum."
Tony duyduğu son şey ile azıcık düzelmiş moralinin yeniden bozulmasını engelleyemezken Teresa durumu fark edip ona kocaman bir öpücük kondurdu.
"Demek istediğim, yaşayacağımız daha çok şey var ve ben uyuyarak zaman geçirmek istemiyorum. Ben hep burada olacağım... Senin için.. Ve özellikle de bizim için."
Tony kızın dedikleriyle gözlerini kapatıp kafasını yastığa yeniden yerleştirdi ve boğuk bir ses tonunda konuştu.
"Biliyorum.. Hep yanımda olacaksın."
Teresa adama burukça gülümseyip yüzünü onun boynuna gömdü. Tony kızın saçına birkaç öpücük kondurup içinde yeniden belirmiş endişeyi dindirmeye çalışırken bu işte fazla beceriksiz gibiydi.
Bir süre öyle duran ikiliden Tony son öpücüğünü kondurup yataktan doğrulduğunda Teresa onun ne yapacağını izlerken Tony kıza az öncekinden daha iyi bir moral ve neşeli bir ses tonuyla konuştu.
"Şimdi kahvaltı zamanı!"
Teresa adama gülerken hızla yataktan fırlayıp onun üstüne atladı. Tony kızın bu hareketine her zamanki gibi büyük bir kahkaha atıp onu mutfağa kadar sırtında taşıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birthday || Tony Stark
Fanfictionİçindeki ateş kızın soğuk dudaklarıyla yavaş yavaş sönerken morarmış dudaklarını yavaşça ayırdığında fısıltıyla titreyen kıza doğru konuştu. "Tanrım.. Sen bana ne yapıyorsun böyle?" "Bilmiyorum... Ama ne yapıyorsam kesinlikle bu şeye devam etmeliyim...