💙
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
"My doctor say you're no good,
But people say what they wanna say.
And you should know if i could,
I'd breathe you in every single day."○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
Teresa hüzünle başını hiçbir şey anlamadığı kağıttan kaldırıp elleriyle yüzünü kapadı. En son 5 gün önce Tony ile konuşmuştu ve Tony ona gerçekten kırgın gibiydi. Yapmamalıydı, biliyordu. Ama yapmıştı! Ve şu an düşününce gerçekten pişmandı.
Teresa ellerini yüzünden çekip bir süre sessizce önündeki kağıtları inceledi. Ders çalışamayacağını anlayıp sandalyeden kalktığında hızla eline telefonunu aldı. Mesaj bölümüne gelip parmağını bir süre harflerde dolaştırdı. Defalarca yazdığı şeyi sildiğinde sinirine hakim olamayıp telefonu yatağının ucuna doğru fırlattı. Tanrım.. Bu kadar aptal olmak zorunda mıydı?!
Teresa kendini yüz üstü yatağa atıp dolmuş gözlerinin akmasını engellemeye çalışırken cam da duyduğu ses ile başını cama çevirdi. Bu... Tanrım...
"Tess? Bence biri görmeden açsan iyi olacak!"
Teresa zırhın içindeki Tony'i görüp hızla penceresini açarken Tony zırhıyla beraber içeri girdi. Zırhı odanın ortasında hızla çıkarırken Teresa adamın boynuna sıkıca sarıldı. Tony bu anlık hareketle afalladığında mayhoşça gülümsedi. Evet, hala kıza kırgın ve sinirliydi ama özlemişti ve bu bütün duygularından daha üstündü.
Tony kızın sarılmasına sıkıca karşılık verdiğinde Teresa adamın yanağına bir öpücük kondurup konuştu.
"Çok üzgünüm Tony.. Ben çok üzgünüm. Seni dinlemeliydim. Yapmamalıydım. Sen haklıydın. Ben çok üzgünüm..."
Tony kıza gülümseyerek kollarını yavaşça kızdan ayırdı. Teresa hala onun bir şey demesini beklerken Tony alkollü dudaklarını umursamadan kıza bir öpücük kondurdu. Teresa kendi dudaklarına buluşan yoğun viski tadıyla istemsizce yüzünü ekşitirken Tony gülerek kızdan ayrıldı.
"Sadece seni özledim.. Diğer hiçbir şey umrumda değil."
"Seni çok özledim.."
Tony kıza mayhoş bir gülümseme gönderip kendini yatağa attı. Teresa ona gülerken Tony gözlerini kapatıp kızın gelmesini işaret etti. Teresa hiç düşünmeden kendini Tony'nin üzerine atarken Tony biraz kıkırdadı.
"Ben.. Sanırım.. Şu an sarhoş olduğumun farkındayım.."
Teresa adama gülerken onun gülmesi Tony'i de güldürmüştü.
"Kaç bardak viski içtin?"
"3.. Aa.. Hayır! 5... Sanırım.."
Teresa adamın haline kıkırdarken konuştu.
"Seni öldüreceğim.."
"Beni zaten öldürüyorsun!"
"Hadi!! O kadar baş belası değilim!"
"Hayır! O kadar baş belasısın ve bunu seviyorum."
Teresa adamın alkollü dudaklarına bir öpücük daha kondurduğunda Tony sırıttı.
"Sanırım... Sızacağım.."
"Sorun değil. Ben de seninle beraber sızabilirim."
Tony kıza kıkırdarken başının altındaki yastığı daha rahat olması için kaydırdı ve anında sızdı. Teresa, adamın bu kadar kontrollü sarhoş olmasına gülerek onun yataktaki rahatsız pozisyonunu düzeltti. Kendisi de adamı kollarıyla sıkıca sarıp kazağının üstünden görünen mavi ışıkla oynamaya başladı. Bu ışık gerçekten hoşuna gitmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birthday || Tony Stark
Fanfictionİçindeki ateş kızın soğuk dudaklarıyla yavaş yavaş sönerken morarmış dudaklarını yavaşça ayırdığında fısıltıyla titreyen kıza doğru konuştu. "Tanrım.. Sen bana ne yapıyorsun böyle?" "Bilmiyorum... Ama ne yapıyorsam kesinlikle bu şeye devam etmeliyim...