1. Bölüm "Destina"

4.7K 281 407
                                    

23.09.2020, Peki sizin başlama tarihiniz...

◼🗝


    Ya ümit sizsiniz, ya ümitsizsiniz.
                              
                                          Behçet Necatigil.

       
                            
◼🗝

Sessizlik

Hissizlik, kimsesizlik, yalnızlık hangi kavramdayım bilmiyorum... Bilmekte istediğimi düşünmüyorum. 17'dimde hayatımı değiştiren kişi hayatıma girdiğinde istediğim huzuru, sessizliği, kimsesizliği, yalnızlığı bulmuştum. Bir çift mavi göz babacan tavrıyla yaklaşsa da, bir asker gibi duruyordu. Bunu anlamamak mümkün değildi! Bir başlangıç yapmıştım. Ömrümün sonuna kadar da böyle gideceğine emindim, ta ki arkamdaki kapı açılana ve karşımda simsiyah gözlerle karşılaşana kadar... Çünkü burayı bende başka kimse bilmez ve gelemezdi, geldiği taktirde hem benim hem de gelenin hayatı değişirdi...
22'ci yaşımda o kapı sayesinde ikimizin hayatının da değişeceğini hissediyordum.


◼🗝


3 AY ÖNCE / 2020 Eylül Sonları...

Yapmam gerekenler olduğunda veya yapmak zorunda bırakıldığım zamanlar da kendime verdiğim bir söz vardı. Bu yolda karşı tarafa verdiğim zarara rağmen özür dilemeyecektim. Çünkü yapmayı ben seçmiştim.

Bilerek yapılan hatalarda, özür yetkisini yitirirdi.

Bu yola girmeyi on yedimde seçtim ve hayatımı, hayallerimi buna göre yönlendirmeyi tercih etmiştim.

Oysaki hayallerim daha kurulmadan yıkılmıştı, yıkmıştı. Beş yaşımda yıkılan hayallerimi, on yedinci yaşımda tekrar kurmak için bir adım atmıştım. Ben yıkılan o hayallerimi ve kaybolmuş ruhumu bulmak için çabalayacaktım, ya da hayatın getirdikleriyle pes edecektim.

Peki.

Ben kimdim?

Kendimi tanımlamak için kimsenin açısından bakmaya ihtiyaç duymadan, kendi açımdan bakarak tanımlardım. Bu yüzden hayatla çok erken yaşta karşılaşmış bir kızdım, beş yaşında yokluğun ne demek olduğun bilmeden bizzat yaşayarak öğrenmiştim.

Her şeyin başladığı beşinci yaşım.
Ailemi kaybettiğimde beş yaşındaydım.
Acımasız hayatla tanıştığımda beş yaşındaydım.
Acıyı ilk hissettiğimde beş yaşındaydım.
Mücadele etmek zorunda kaldığımda beş yaşındaydım.
Benim lanetli beşinci yaşım.

Şimdi yirmi iki yaşımda olmam hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Çünkü benim ruhum beş yaşında kalmış, on yedinci yaşında tekrar dirilmişti.

Saçlarımı beş yaşından sonra örülmedi, en son annem ve babam gittiği gün saçım örgülüydü. Sabah annem gülen yüzüyle saçlarımı ördüğünde, bende annem kadar iyi örebilmek için annem bana saatlerce öğretmeye çalışmıştı. Yamuk yumuk ördüğüm saçlarımı babama göstermek için çok heyecanlıydım çünkü kendim bir şeyleri başardığımda heyecanlanırdım, çünkü babam bana gururla bakardı.

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin