15. Bölüm "Destina"

1.5K 111 134
                                    

Geldim bakalım. Sende geldiysen Keyifli okumalar...💙

...

Yalın / Her Şey Sensin



◼🗝



GÜNLÜK...

8. Yaşım / 2006

Bazı anlar ve anılar vardır.

Unutmak istediklerimiz ve unutmak istemediklerimiz.
Benim elimde olsa, beşinci yaşımdan sonrasını silmek isterdim.
Çünkü unutulmayacak anılarım yoktu.

Bugün hariç...

İlk defa biri benim için, bana zarar vermeden bir hediye göndermişti.

Küçük bir oyuncak fildi, kahve gri tonlarında. Yetimhanedeki odamda bulunan yatağımın yanındaki pencerenin kenarına koydum. Bu sevimli fil oyuncağını bana gönderinin ismi yoktu, ama küçük bir not vardı.

Saraçoğlu şirketler gurubu.

Mutluydum, çünkü sadece benim içindi...

O günden sonra en sevdiğim hayvan fil olmuştu.




◼🗝




Yıpranmamış hayatlar, büyük hüzünler bekler.

Her işte bir hayır, bu işte hepsi sensin.

Yıpranmamış hayatlar, büyük hüzünler bekler.

Her işte bir hayır, bu işte hepsi sensin.



◼🗝




Anlar ve anılar

Benim günlüğümde unutulmayacak anılar yok denecek kadar azdı. Eğer şu zamanlarda günlük tutsaydım, kesinlikle unutulmayacak anılar arasına girerdi bu an.

Bir yerde kardeşim Tuna Akıncı.

Diğer tarafta benim için yabancı olan Yağız Han Saraçoğlu, diğer tarafta kendisi için yabancı olan ben.

Benim için...

Senin için...

Her şey sensin, senin için der gibi.

Mutluydum, çünkü mutlu olmam için yapılan bir sürprizdi. Beni üzmek isteyenler üzmüştü. Mutlu olmamı isteyenler için mutlu olurdum... Hayat, benim hayatım ve benim hayatım için savaşanlar.

Benim hayatım için savaşmaya gerek yoktu, ben beşinci yaşımda yenilmiştim...

Düştüm, kalmak istemedim ama kalktım, kalkmak zorundaydım.

Yüzümdeki gülümse Tuna'nın burada olduğunun gerçeğinin, her geçen zaman daha da farkına vardıkça büyüyordu.

Benim gülümsemem büyüdükçe Yağız Han'ının da gülümsemesi büyüyordu...

Gözlerim, gördüklerin hayal değil bak, beni mutlu etti sadece etmek istedi ve etti.

"Biraz daha gelmesen beni özlemediğini düşüneceğim, hadi ne bekliyorsun gelsene." dedi, Tuna da benimle aynı gülümsemeye sahipti, adımlarım Tuna'nın olduğu yere yönelirken, Yağız Han da küçük adımlarla beni takip ediyordu. Tuna elindeki pamuk şekeri bana uzatırken, al der gibi elini sallıyordu.

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin