13: I Can't

3.1K 413 1.3K
                                    

Zil arka arkaya iki kez çaldığında Harry salondaydı, kahvesini içerek telefonundaki haberlere bakıyordu. Louis'nin önceki gece sarhoş bir halde gece kulübünden çıkarken fotoğrafları çekilmiş, yine olay çıkardı başlıkları atılmıştı.

Kapının sesini duyduğu anda "Ben bakarım Beatrice," diye içeriye seslendi ve oturduğu yerden kalktı. Kahvaltı sofrasındaki Marvin'e "Geç kalıyorsun bebeğim," demeyi de ihmal etmedi.

Kapının önünde Marvin'in en yakın arkadaşı Alfie vardı. Yol kenarına park etmiş olan araba da Alfie'nin annesinindi. Harry uzaktan kadına eliyle selam verdi, ardından Alfie'ye "İçeri gelmek ister misin?" diye sordu. "Marvin birazdan hazır olur."

İki küçük arkadaş her hafta sonu birlikte yüzme kursuna gidiyorlardı. Çoğunlukla onları Harry götürüyordu ama o sabah Louis'den bir telefon bekliyor olduğu için Alfie'nin annesinin götürmesini rica etmişti.

"Burada bekleyebilirim Bay Styles."

Harry çocuğa bir şeyler söyleyemeden Marvin "Hemen geliyorum Alf!" diye bağırdı ve çantasını almak için üst kata koşuşturdu. Harry gülümsedi. Ona dakikalardır "Geç kalacaksın hızlı ye," diyor olmasına rağmen oğlu yine geç kalmayı başarmıştı.

"Ee, Alfie, nasılsın?"

"İyiyim, siz?"

"Ben de iyiyim, yorgunum biraz sadece. O yüzden bugün sizi götüremiyorum. Annene tekrar teşekkür ettiğimi söylersin."

"Söylerim ama keşke siz götürseydiniz." dedi Alfie dudak büzerek. Harry onları götürürken mutlaka içecek bir şeyler ikram eder, kurs çıkışında da gezdirirdi bu yüzden iki çocuk onunla gidip gelmeyi seviyordu.

Harry "Haftaya kurs çıkışında sizi sinemaya götürürüm, bugünü telafi ederiz. Olur mu?" deyip ona yumruğunu uzattığında Alfie sırıttı, yumruğunu onunkiyle tokuşturarak "Olur!" diye karşılık verdi.

Marvin sonunda koşa koşa merdivenden indi -tabi yine Harry'den koşma düşersin temalı bir azar işitti- ve Alfie'nin üstüne atlarcasına arkadaşına sarıldı. "Ben geldim! Gidelim."

"Kurstan sonra bizim eve gelsene, video oyunu oynarız!"

Marvin yüzünde mahcup bir gülümsemeyle babasına baktı, "Gideyim mi?" diye sordu.

Bunun ani bir teklif olmadığı, Alfie ve Marvin'in önceden bu konu hakkında konuştukları o kadar belliydi ki Harry gülmeden edemedi. "Annelerin evde olacak mı Alfie?"

"Helen annem evde."

"Tamam, ben onunla konuşurum. Gidebilirsin Marvin, ben seni oradan almaya gelirim."

"Hiç acele etme." dedi Marvin bu sefer babasına sarılarak. Parmak uçlarında yükseldi, küçük ellerini Harry'nin omuzlarına koyarak yanağını öptü. "Görüşürüz!"

"Hadi bakalım, ikinize de iyi eğlenceler."

Alfie ve Marvin arabaya doğru koşarken Harry bir kez daha Alfie'nin annesine el salladı. Araba gözden kaybolana kadar arkalarından baktı. Sonra kapıyı kapattı, Beatrice kahvaltı sofrasını toplarken o da telefonunu alarak mutfağa geçti.

Alfie'nin annesini aradı, telefonu açmasını beklerken bir yandan da dolaptan yumurta çıkardı ve bir kabın içine kırdı.

"Marvin ile birlikte kahvaltı yapmadınız mı?" diye sordu Beatrice onu bir şeyler hazırlarken görünce. Harry başını salladı, "Yedim, krepler çok güzeldi teşekkür ederim." diye cevap verdi. Daha fazla bir şey demeye fırsat bulamadı çünkü tam o sırada çağrı cevaplandı.

THERE YOU AREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin