19: Dinner Date

2.8K 364 721
                                    

Çarşamba günü akşamında Louis gazetecilerden uzak olabileceğini düşündüğü güzel bir restoranda yer ayırtmış, bu randevuya özel kıyafetler alıp tıraş olmuş ve elinde bir buket kırmızı gülle onun kapısına dayanmıştı. Harry de dışarı çıkacaklarını bildiği için özenle hazırlanmıştı elbette. Marvin'i yine Alfie'nin evine bırakmıştı çünkü Ruth şehir dışındaydı; Beatrice'i ise işi bittiği için evine göndermişti. 

Harry'nin gülleri alıp evde bir vazoya koymasından sonra birlikte arabaya binip restorana gittiler. Yemek yerken ettikleri sohbet o kadar neşeliydi ki, Harry'nin gülümsemekten yanakları ağrımaya başlamıştı. Louis ailesinden bahsediyor, küçükken yaptığı yaramazlıkları büyük bir gururla anlatıyordu. Okulun teröristi bendim, deyip gülmüştü. Müdürü canından bezdirdiğini ve cezalar aldığını söylerken sürekli Harry'nin kıkırdamasına sebep olmuştu.

Nasıl geçtiğini bile anlamadıkları bir buçuk saatin sonunda garson onlara tatlılarını getirirken Louis elini karşısında oturan Harry'nin yanağına yerleştirmiş hafif hafif okşuyor ve onun anlattıklarını ilgiyle dinliyordu. Harry yurttaki en yakın arkadaşından bahsederken çok mutlu görünüyordu, gülümsemeyi kesememişti.

Genç garson masaya tatlı tabaklarını koyup "Başka bir isteğiniz var mıydı?" diye sorduğunda ikisi de kendi baloncuklarından çıktılar. Louis yine de elini Harry'nin yanağından ayırmayarak "Bir şey içer misin?" dedi, garsona bakmıyordu bile ama niyeti kaba olmak değildi, sadece gözlerini karşısındaki adamdan uzaklaştıramıyordu.

"Hayır, teşekkürler." dedi Harry garsona hafif bir tebessümle. Adam ufak bir baş selamıyla onları tekrar yalnız bıraktı ve Harry yeniden Louis'ye döndü. "Tatlıyı bile zor yiyeceğim."

"Ben de, ama çok güzel görünüyor. Çikolatalı şeyleri severim."

Harry "Ben de severim." dedi ve yanağındaki eli tutup kendi önüne çekti. Louis'nin bileğine bir öpücük bıraktı, aynı şekilde Louis de onun elini kendisine yaklaştırıp öptü ve tamamen tatlısını yemek için önüne döndü. "Sana bir şey sormak istiyorum."

"Sor tabi."

"Umarım aceleci davranıp seni sıktığımı düşünmezsin," dedi Louis. "Sevgilim olur musun? Yani eğer benimle olmaktan hoşlanıyorsan tamamen resmi olarak sana sevgilim diyebilir miyim?"

Harry istemsizce kocaman gülümsedi. Bu soruyu daha erken bekliyordu aslında ama Louis'nin ona vakit vermek için kendini frenlediğini biliyordu. "Çok isterim."

Louis birkaç saniye çok şaşkın göründü, ardından o da Harry gibi gülümsemeye başladı. "Rüya gibi."

"Benim için de öyle."

Birbirlerine sırıtmayı bırakamadan aynı anda çatallarını ellerine aldılar ve tatlılarını yemeye başladılar. Louis ufak bir parçayı ağzına atmadan önce "Yarın da görüşür müyüz?" diye sordu. "En azından Marvin okuldan dönene kadar bana gelirsin ve birlikte şu yapbozlardan birini yapmaya başlarız?"

"Güzel olur, yarınki duruma göre konuşuruz ben haber veririm sana. Sen gel diyeceğim ama bende Beatrice var biliyorsun."

"Yalnız olmamız daha güzel, benim evimde buluşalım."

Harry ona katıldığını belirtmek için başını salladı, yıllardır çalışanı olan Beatrice bile olsa etrafta meraklı gözler görmek istemiyordu. "Ajans konusu ne oldu, herhangi bir gelişme var mı?"

"Mahkeme süreci daha başlamadı ama ajanstan ayrıldığım haberleri basına dedikodu olarak yansıdı. Henüz haberleri doğrulayacak bir şey söylemedim, yakında açıklarım."

THERE YOU AREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin