"Sen..." cümlemi devam ettiremeden uzun kirpiklerinin altındaki ela gözlerine tutulu kaldım.
Yüzünü incelediğim beden yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Oldukça çıkık elmacık kemikleri dolgun pembe dudaklarıyla uyum içindeyken 1.85 görünen bedenini geniş omuzları tamamlıyordu.
İyice bana yaklaşırken gözlerine tekrar bakmaya başladım. Orda duran gizliliği görebiliyordum.
İstemsizce ağzımdan çıkan laflarla yüzünde ki tüm hatlar gerginleşti.
"Sen beni mi takip ediyordun ?" Dakikalar önce başladığım cümleyi tamamlamanın verdiği mutlulukla gözlerinin en derinindeki endişeye odaklanıp yüz hatlarından ve gözlerinden bir şeyler öğrenmek istiyordum.
Yaklaşık 5 dakika önce gördüğüm türümün bir örneğini yıllardır benimleymiş gibi hissederken titreyen bedenimi dikleştirip tek kaşımı kaldırarak cevap vermesini bekledim.
"Ben sadece şey" tarzı kelimeleri ağzının içinde yuvarlarken aniden yanımda geçip gitti.
Ağzımın içinden sessiz bir küfür edip arkasından bağırdım
"Seni unutmayacağım peşimdeki insan"
Tamamen kaybolunca cebimden paketimi çıkarıp sigarayı dudaklarımın arasına sıkıştırdım. Yaklaşık 1 yıldır içtiğim zehiri içime çekerken adımlarımı hızlandırıp o sokaktan çıkmıştım.
Saatler sonra eve geldiğimde uzun bir duş aldım. Gözlerimi her kapattığımda önüme onun yüzü geliyor ve ne olduğunu anlamadan gözlerimi kırpıştırıyordum.
Pijamalarımı üstüme geçirip kendimi yatağıma bıraktıktan sonra gözlerimi sıkıca kapattım ve sahibinin kim olduğunu bilmediğim yüzün gitmesini bekledim.
Bir müddet sonra aklıma gelen sahneyle hızla yatakta kalktım ve gece lambamı açıp ortalığı aydınlattım.
Az önce karşılaştığım insanla daha öncede karşılaşmış olabilirdim. Partiden çıktığım gün karanlıktan yüzünü tam seçemediğim kişi olabilirdi.
O günde aynı hisseleri yaşayıp arkama bakmıştım bugünde aynı şekilde olmuştu.
Masamın kenarındaki suyumdan bir yudum içip kendimi zorlada olsa uykunun kollarına bıraktım.
•••
Sabahın ilk ışıkları odama girmek için güneşliğimle savaş verirken kalkıp perdeyi tamamen çekip camı çıplak bıraktım. Kışın tam olarak ortasında istekle ortaya çıkan güneşin yanında olmaktan başka çarem yoktu.
Kendimi banyoya atıp küvetin dolmasını beklerken üstümdekileri yavaşça çıkarmaya başladım.
Aynada kendime baktığımda vücudumdaki yara izlerine gözüm takıldı. Her tarafım kırbaç izleriyle doluydu.
Başkası bu halimi görse bana acıyabilirdi. Gögsümde ve kasıklarımdaki çizgilerin elimle üzerinden geçerken hala sanki bir kez daha vurulacakmış gibi hissetmekten kendimi alamıyordu.
Göbeğimin üzerinde 3 farklı yerdeki yanık izleri incecik vucüdümü çirkin göstermekten başka birde geçmişi hatırlatıyordu.
Göbeği açık tışortları çok sevmeme rağmen giydiğimde belli bir kısım dışında bir yerin görünmemesine dikkat etmekten başka çarem yoktu.
Kendimi ılık suya bırakıp gözlerimi kapadım. Gözlerimden akan tuzlu suyun ağzıma girmesinden rahatsızlık duymayıp kendimi serbest bırakıp hıçkırarak ağlamamı sürdürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ
Romantizm"Herkesin bir umudu vardır" "Benim yok" "Umut olmadan yaşamın anlamı olmaz" "Yaşamımın anlamı olduğunu söylediğimi zannetmiyorum. "