Bu bölüm için en sevdiğim şarkıyı kullanmak istedim, fazlasıyla keyif alacaksınız. İyi okumalar.
TEOMAN-Çoban Yıldızı
........
Ben söylediği şeyi anlamaya çalışırken yürümeye başlamasıyla, tenimden içeri nüfuz eden soğuk havaya kısık sesle küfredip adımlarını takip ettim.
Elimdeki bardağı yavaşça masanın üzerinde bırakıp tedirgin bakışlarımı belki isimsizi bulabilirim umuduyla çevrede gezdirmeye başlamıştım.
Haddinden fazla büyük olan görkemli salonda şaşırmama sebep olacak bir kalabalık hakimdi. Sadece mimarlık şirketleri değil de sektördeki diğer şirketler de çağırılmıştı. Önceden iş yaptığımız firmalar da davet edilmişti aynı zamanda. Kalabalık çoğunluğu yaşlı olmak üzere genç kesimle karışmıştı. Fazlasıyla kalabalık olan salon gözlerimi almaya başlamıştı.
Toprak'la içeri kol kola girdiğimizde karşılaştığımız ilk kişi Sinan amca olmuştu. Bizi kibarca en büyük masalardan birine yönlendirdiğinde sesimizi çıkarmamış onu dinlemiştik. Yerleştiğimiz masa, konuşma yapmak için ayrılan ve arkasında küçük bir orkestranın olduğu alana yakındı.
Oturduğum için sevinmişken bu uzun sürmemiş, masaya beş dakikada bir gelen yeni insanlarla tanışmak için sürekli ayağa kalkmak durumunda kalmıştım. Benim kadar olmasa da Toprak da aynı şeye mahsur kalmıştı.
Toprak'ın evinde, masaya kazınmış taslağın üzerinde yazan şirketlerin başındaki insanların çoğuyla tanışmıştım. Üzerinde durmamız gereken insanlarla da tanışmıştım evet ama biri hariç. REDROSE Mimarlık'ın sahibi Koray Ün'ü henüz görememiştim.
Tanıştığım insanlar cidden çok tatlıydı. Hepsinin babamla ilgili mutlaka bir anısı vardı. Kısaca anlatıp eğer beni küçükken görmüşlerse ne kadar büyümüş olduğumdan falan bahsediyorlardı. Herkesle kısaca sohbet etmiştim. Şu ana kadar dikkatimi çeken bir şey olmamıştı.
Ben tüm bunları yaşarken Toprak bir anda ortadan kaybolmuş, beni bu kalabalıkla yalnız bırakmıştı. Masadaki içeceğimden bir yudum daha aldığım sırada yanımda bir beden hissettim.
"Yağmur Hanım?"
Oturduğum yere yavaşça eğilmiş bedene bakarken şaşırmıştım. Şimdiye kadar görüştüğüm kişiler arasında en genciydi. Mavi gözleri vardı. Gözünün yanındaki siyah ben farklı bir hava katmıştı yüzüne. Nedense yüzü tanıdık gelmişti. Daha önce tanışmış olabilir miydik acaba?
Gülümseyerek ayağa kalktım.
"Ben Tuna Ün. REDR-"
"REDROSE MİMARLIK. Koray Bey'in oğlu olmalısınız."
Uzattığı eli tutup cümlesini tamamladığımda küçük bir gülümseme yerleşti dudağına. Elimi yavaşça dudaklarına götürüp üzerine küçük bir buse bıraktı. Centilmen.
"Evet öyleyim."
Dersimi çalışarak geldim öyle olmalı!
"Babam rahatsız olduğu için teşrif edemedi. Onun adına buradayım. Sizi bolca tebrik ettiğini söyledi."
Gülerek elimi elinden çektim.
"Geçmiş olsun. Teşekkürlerimi iletirsiniz."
"O halde tanıştığıma memnun oldum. Size iyi eğlenceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Yağmura
Teen Fiction"Ben senin için neyim tam olarak bilmiyorum ama sen benim yapboz gibi olan hayatımda kaybettiğim ve deli gibi aradığım en önemli parçamsın." -İsimsiz "Neden her hareketin nefesimi kesiyor isimsiz?" -Kıvırcık İki genç, Toprak ve Yağmur. Çarpan ruhsuz...