Profesör Avalon'un Sırrı🧚‍♀️

311 28 10
                                    

Sol kanattaki büyük kulenin salonundaydı günün son dersi. Profesör Palladium'un diğer perilerle ortak olan Uygulamalı Sihir dersi normal sınıfarda işlenmiyordu. Palladium bu derste gücünü kullanıyordu bize öğretmek amaçlı ve biz de çoğu zaman onunla alıştırma yapmak için güçlerimizi kullanıyorduk. Ortak ders olduğu için sınıf oldukça kalabalıktı.

Bugünün dersinde yarım ay şeklinde olan ve büyük salonun ortasında bulunan masanın arkasında üç tane hedef tahtası vardı. Hedef tahtaları farklı uzaklıktaydılar. Büyük ihtimalle bugün güçlerimizi derste kullanma günüydü. Güçlerimi derste kullanarak öğrenmeyi çok seviyordum, bu ders için oldukça heyecanlıydım.

Palladium salona girdiğinde eşyalarını yarım ay şeklindeki masaya bırakarak etrafa uğultu yayan öğrencilere döndü. Hepimizi selamladıktan sonra vakit kaybetmeden derse başladı.

"Bugün işleyeceğimiz büyü bir teknik büyü olacak, yani Profesör Avalon'un size öğrettiği büyülerden biri. Artık Teknik Büyü dersleriniz başladığına göre Uygulamalı Sihir dersimizde de Teknik Büyüler uygulayabiliriz. Böylece Profesör Avalon'un öğrettiklerini pratiğe dökmüş olursunuz.

"Bugün size bir saldırı büyüsü öğreteceğim. Bu büyü sadece saldırmak için kullanılmıyor, doğru yerde kullanıldığında karşısınızdaki kişiye doğruları söyletme gücü de vardır."

Palladium masaya doğru yürüdü, bizden biraz uzaklaştı. Gözlerini kapatırken ellerini öne doğru uzattı ve avuçlarını birleştirdi.

"Plazma Küresi!" diye haykırdı, saniye bile geçmeden açık kahverengi saçları havalandığında ellerini açtı.

Avucunun içinde açık yeşil ve sarı tonlarından oluşan bir top duruyordu. Titrek top etrafa çok fazla enerji yayıyordu, çok güçlü bir büyü olduğu uzaktan bile hissediliyordu. Palladium bize doğru biraz yaklaştı ve daha iyi görmemiz için top olan avucunu sınıfa doğru uzattı.

"Karşınızdaki bir Plazma Küresi. Bu doğrudan isteme ile gelen bir büyüdür. Benim gibi hemen çağırabilmeniz için pratik yapmanız gerekir çünkü bu büyü güçlü bir odaklanma ister. Yani çağırmanız uzun sürse bile denemekten vazgeçmeyin, kürenin size gelmesini bekleyin. Denemek isteyen var mı?"

Palladium elindeki küreyi yok ederken Stella ayağa fırladı, elini havada heyecanla sallıyordu.

"Pekala Stella, gel bakalım." dedi Palladium elini uzatırken. "Fakat dikkatli olmalısın, bu teknik büyü olduğu için yanlış bir harf telaffuzun bile sınıfı yakmaya yeter. Laboratuvar hikayene dönüşmesin bu dersimiz de."

Herkes kahkaha atarken Stella kollarını göğsünde birleştirip sandalyesine geri çöktü. "Kararımı değiştirdim." dedi somurturken. "Sıcak zaten cildim için kötü. Başka biri deneyebilir."

Stella birden yanında oturan kahverengi kısa saçlı kıza döndü. "Amaryl sen neden denemiyorsun canım? Profesör Avalon'un dersine çok ilgilisin. Teknik Büyüler için mi yoksa yakışıklılığı gibi başka nedenlerden mi?"

Amaryl Stella'ya şaşkın ve kızgın bakışlar atmaya başladı, Palladium ise bu fikri beğenmişti. "Amaryl, seninle başlayalım." dedi elini gelmesi için uzatırken.

Salonun ortasına ayaklarını sinirden yere vura vura giden Amaryl Palladium'un yanında durdu, onun yaptığı gibi ellerini öne uzatarak avuçlarını birleştirdi.

Palladium "Ona yoğunlaş." dediğinde Amaryl gözlerini sımsıkı kapattı. "Zihnini temizle ve onu düşün. Kürenin içinde olduğunu hayal et. Küre ile başbaşasın ve gücüyle seni aydınlatıyor."

Amaryl'in saçları hafifçe dalgalanınca heyecanla gözlerini açtı, avuçları hala sıkıca kapalıydı. Sınıf olarak biz de heyecanlanmıştık, profesörün yaptığı gibi hemen olmasa da kısa sürede başarmış gibi görünüyordu.

Ejderha Cesareti ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin