Ejderha Cesareti ✔

Gizli işler🧚‍♀️

Kısa süre içinde sihrin tüm hayatımda yer edindiğine inanamıyordum. Geçen sene sihrin hayatımda olduğunu bile bilmeden yaşayan sıradan, dünyalı bir kızdım fakat sihir şu an hayatımın en önemli parçası oluvermişti. Birden hayatımızdan çıkıp gitmesi her şeyimizi etkilemişti. Bir kaç gündür Magix gezegeninde sihir yoktu ve kendimi oldukça eksik hissediyordum. 

Derslerin sayısında azalma olmuştu, uygulamalı dersler kısa süreliğine iptal edilmişti. Aslında hayat normal olsa da sanki yas havası varmış gibiydi okulun üstünde. Sihir kullanmadığımız dersler işlense bile ne öğrenciler ne de profesörler konuya odaklanıyordu. Faragonda Lord Darkar'ın her an saldırıya geçebileceğini düşünerek önlem aldıklarını söylemişti fakat sihir olmadan bir tanrının karşısında ne kadar direnebileceğimiz bilinmiyordu.

Charmix güçlerini kazanan peri sayısında da ani bir patlama olmuştu. Normalde ikinci sınıfların tamamı Charmix kazanamadan sonraki yıla geçiş yapabiliyordu, her peri ikinci sınıfta bu güce kavuşma şansını elde edemiyordu fakat bu sene profesörler neredeyse tüm ikinci sınıf perilerinin sonraki seneye geçmeden önce Charmix kazanacağına inanıyordu. İkinci sınıfta kazanamadan üçüncü sınıfa geçen perilerin bile bu sihirsiz dönemde Charmix kazandığı olmuştu. Taşın kasvetinin çöktüğü havada okulumuzun tek iyi haberi buydu.

Mini periler ise bizden daha kötü durumdaydı. Okulumuzda bulunan tüm perileri Palladium yanına toplamıştı ve özel bakım uyguluyordu. Her birinin gözünü açacak hali yoktu, sanki ölümcül bir hastalığa yakalanmışlar gibi öylece yatıyorlardı küçük yataklarında. Mini peri köyü ile de yerlerini belli etmemek için iletişime geçemiyorduk, oradaki mini perilere ne olduğunu bilmiyorduk.

"Olanlara hala inanamıyorum." diye sızlandı Stella derslerden sonra odamızda otururken. "Özellikle Helia'nın boş yere okuldan atılmasına inanamıyorum."

Flora Stella'yı onaylarken Tecna "Ben de Timmy'nin aptallığına inanamıyorum." diye haykırdı. "Önce Codex şimdi de Shaab Taşı. Hiç mi aklını kullanmıyor?"

"Timmy'yi suçlama." dedi Miusa halıda uzandığı yerden kafasını kaldırmadan. "Hepimiz biliyoruz ki Riven onun aklına girdi, Helia'nın sözünden çıkıp saldırı fikrini o ortaya attı. Asıl Riven'ı kovmadıklarına inanamıyorum."

Görevimiz başarısız olduktan sonra elimiz boş bir şekilde okula geri dönmüştük. Riven ve Timmy Belizarius'un adamları tarafından rehin alınmıştı. Takip eden ertesi günlerde uzmanlar yeni bir kurtarma görevi hazırlayarak Riven ve Timmy'yi kurtarmayı başarmıştı fakat Helia tüm sorumlulukları üstüne alarak okuldan atılmıştı.

"Brandon'dan duyduğuma göre Helia Riven'dan bahsetmemiş bile." dedi Stella kafasını sallayarak. "Kendi hatası olarak gösterdiği için kovulmuş ve bu oldukça saçma. Kendi hatası olsa bile okuldan kovmamalılar. Bu profesörler kovmaya çok meraklı, beni de kovdular boş yere."

"Helia'nın böylesine düşünceli davranıp yine de ceza almasına üzülüyorum." dedi Flora omuzlarını düşürerek. 

Sonraki saatlerimiz de, sonraki günlerimiz de aynı üzüntü ve sıkıntılı halimizle geçti. Haftasonu Beyaz At'a gittiğimde bile eski enerjimi bulamıyordum. Bunun sadece sihir gücü kaybından olmadığını, büyük bir taşın şehir merkezine geldiği için olduğu söyleniyordu. Tüm Magix kendini bitkin hissediyordu geri kalanlarımız gibi. Müşteriler heyecanla konuşmuyordu artık, iskeleden göle açılıp güzel havayı içine çeken kişi sayısı azalmıştı. Charlie'nin bile neşeli halinde olmadığı görebiliyordum ne kadar gülmeye çalışsa da.

Müşterilerin yaptığı en iyi şey ise bu sihirsiz ortamda dedikoduydu. Masalara servise gittiğimde kulağıma farklı farklı şeyler geliyordu, Helia'nın okuldan atılması hakkında binlerce senaryo ortaya çıkmıştı bile. Bazıları Saladin'in akrabası olduğundan tolerans göstermeyip dikkat çekmemek için kovduğunu söylüyordu, bazıları ise bilerek bu görevde başarısız olduğunu söylüyordu.