Ejderha Cesareti ✔

Cadılar 🧚‍♀️

Karanlıktan kaçarken daha da karanlığa bürünüyordum. Ruhumu karanlıktan korumak istemiştim ama bu sefer bedenim karanlığa gömülmüştü, Darcy gözlerimi kör etmişti büyüsü ile. Kızların beni alıp götürmelerine izin verdim, bedenime sarılan kollara gözyaşlarım ile teşekkür ettim. Yürümek çok zordu. Ayaklarım bazen birbirine dolanıyordu, dizlerimin bağı çözülüyordu ama Winx beni sarmaladığı için yere düşmüyordum. Canım arkadaşlarım, bana aile olan kızlar beni bir kez daha düşmekten kurtarıyorlardı.

Odamıza bir çok kişi girip çıktı, hepsini yatağımda otururken sessizce akan gözyaşlarımla dinledim. Profesör Bittersmoke kısa sürede yaptığı iksiri getirdi bana, Darcy'nin büyüsünü etkisiz hale getireceğini söyledi.

Flora içirdi bana iksiri. Görüşüm hemen düzelmedi mucizevi bir şekilde. Tıpkı kenardan kararmaya başladığı gibi ortadan yavaşça açılmaya başladı. Sadece odaklandığım yeri görüyordum, o da aşırı derecede bulanıktı.

Hala göremesem de hemen yapmam gereken bir şey vardı, kalbimin derinliklerinde bana acı veren huzursuzluktan kurtulmam gerekiyordu. Görmeyen gözlerim Tecna'yı aradı. Bulduğum an ellerine sıkıca yapıştım. Buzun içinde kalan teni hala soğuktu, ilk dokunduğumda sıcaklık farkından aramızda bir elektriklenme olsa da ellerini bırakmadım.

"Özür dilerim." dedim, sıcak ellerimle buz gibi olmuş elini daha da sıkı tuttum. "Seni orada öyle bırakmamalıydım, ilk önce seni kurtarmalıydım. Çok bencil bir hareketti. Kendimi berbat hissediyorum."

Yüz ifadesini göremesem de bana kızgın olmadığını hissedebiliyordum, korktuğum gibi kalbinde kırgınlık yoktu. Ellerimi tutarken yatakta yanıma oturdu. Hemen sıkıca sarıldım, başımı vücuduna yasladım.

"Bu okulda zaman geçirdikçe cadılara benzedim." dedim ağlamaklı sesim ile. "Cadılar gibi yalnız hareket etmeye kalktım ama bunu yapmamalıydım. Winx olarak, takım olarak diğerlerini düşünmeliydim."

Tecna önemli olmadığını, beni affettiğini söylerken Flora da öbür yanıma oturdu yavaşça. "Endişelenme Bloom. Bu durum hepimizi etkiledi, hepimiz yanlış şeyler yaptık."

"Ben hariç!" dedi Stella, yatağın yanında dikiliyordu. "İlk dersinizi aldığınızı varsayıyorum. Beni hiç bir yere tek başıma giderken gördünüz mü mesela?"

"Ne çabuk unuttun?" diye sordu Miusa. "Bugün durduk yere kavga çıkarıp sonra odadan giden kimdi?"

Flora yanımdaki yerinden kalktı, kızlara sakin olmalarını söyledi.

"Bence de sakin kalmalıyız." diyerek Tecna da ona katıldı. "Kavga ederek Trix'i yakalayamayız. Beraber çalışmalıyız."

"Onlar nerede?" diye sordum doğrulurken, Tecna'ya sarılmasam da halla ellerini tutuyordum.

"Hala yakınımızdalar." diye açıkladı Miusa. "Mücevherlerimizde az da olsa ışık var, yani tamamen gitmediler. Herkes hazır bir durumda. Kızılçeşme öğrencileri de araçları ile okulun etrafında bekliyor."

Ayağa fırladım ama olmayan görüşüm sendelememe neden oldu. Miusa uzanıp elimi yakaladı, Tecna da öbür elimi tutuyordu.

"Biz de bir şeyler yapmalıyız." dedim dengemi bulunca. "Yatakta oturarak işe yaramayız. Diğerlerine katılmalıyız."

Flora gözlerim henüz açılmadığı için "Beklemeliyiz." derken ona dönüp "Bekleyemem!" diye itiraz ettim. "Winx olarak benim gözlerim olabilirsiniz, yürümeme yardım edebilirsiniz, beni bir köşede bırakıp onlara karşı mücadele edebilirsiniz. Bizim de hazır olmamız lazım, Codex'i korumamız lazım."

Neyse ki hepimiz Codex'in ne kadar önemli olduğunu biliyorduk. Tecna ve Miusa bana yardım ederken yemekhaneye doğru Flora ve Stella'yı takip ettik. Trix Bulutlu Kule'nin kalbinde Griffin ile karşılaşınca hem perilere hem cadılara hem de Griffin'e karşı koyamacaklarını anlayınca kaçmış, cadıların çoğu yemekhanede toplanmış yeni hamlelerini bekliyordu.