Tanrının esiri🧚‍♀️

269 30 4
                                    

Derse girmemek konusunda hissettiği hislerden emin olmuştu karşılaştığı manzaranın heyecanı ile dolduğunda. Etraftaki perilerin bahçede olanlara baktığı gibi o da olanlara koridordaki bir pencereden bakıyordu ama içinde var olan duygular perilerin endişesinden ve merakından oldukça farklıydı. Duygularını saklaması gerekiyordu etrafında birileri varken ama yukarı doğru kıvrılan dudaklarına hakim olamadı.

Dersliklerin bulunduğu koridordan çıktı, hızlı adımlarla yatakhaneye giden merdivenleri tırmanmaya başladı. Herkes bahçede olanların havası ile kucaklanmışken kimse onun yatakhaneye çıktığını farketmemişti. Sonunda beklediği gün gelmişti, sonunda evine geri dönebilecekti.

Gideceği odayı çok iyi biliyordu, zaman kaybetmeden ve kimseye görünmeden odanın kapısını kibarca tıklattı. Aslında böyle bir harekete gerek yoktu fakat hemen ortalığı ayağa kaldırmak istemiyordu, biraz daha vakit geçirebilirdi buradan ayrılmadan önce.

Kapı yavaşça aralandı ama beklediği kişiyi göremedi karşısında. Yüzünde gülümseme ile biraz yana eğildi kapı aralığından kapıyı açanı görebilmek için. İlk başta görememesine şaşmamıştı çünkü kapıyı sarı saçları iki yandan toplanmış bir mini peri açmıştı. Kocaman kehribar renkli gözleri ışıl ışıl parlıyordu.

"Profesör Avalon!" diye şakıdı Chatta neşeyle. "Sizi burada görmeyi beklemiyordum. Bir şey mi oldu?"

Yüzüne her zamanki gülümsemesini yerleştirince çekik gözleri hafifçe kısıldı. "Bloom'a bir bakmak istedim."

Chatta olumlu cevabına neşe katarken kapıyı sonuna kadar açtı ve onu içeri davet etti. Bloom kucağındaki yastığa sarılmış bir şekilde oturma salonundaki tekli koltukta oturuyordu. Odaya giren kişiyi görünce hafifçe gülümsemeye çalıştı ama ayağa kalkarak karşılamadı.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu Lockette arkadaşına ama Chatta her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Normalde bir profesörün birden bire yatakhaneye gelmesi normal değildi ama Bloom'u Avalon kurtarmıştı, kontrole gelmesi normal karşılanabilirdi.

"Buraya seninle gerçek anlamda tanışmaya geldim Bloom."

Bloom söylenenlere anlam vermek için kaşlarını hafifçe çattı, yastığı yanındaki koltuğa bıraktıktan sonra yavaş hareketlerle ayaklandı. Avalon tam karşısında duruyordu artık. 

"Bir şeyler doğru değil gibi." dedi Lockette Chatta'nın kolunu sarsarken. Amore kadar güçlü olmasa da onun da his gücü kuvvetliydi, yolunu bulma konusunda bazen hislerine başvuruyordu. Şimdi ise içinde kötü bir his vardı henüz anlamdıramasa da. Chatta ise Lockette'nin endişesini yersix buluyordu.

"Her şey plana uygun ilerliyor merak etmeyin." derken çekik gözleri zafer gülümsemesi ile bir kez daha kısılmıştı. Yan tarafında bulunan mini perilere kısa bir bakış attıktan sonra karşısında duran Bloom'a doğru döndü, kibar bir hareketle reverans yaptı.

"Benim adım Adonis. Gerçekten tanıştığımıza memnun oldum."

Adonis kafasını kaldırdığında odayı saran sessizliği oldukça huzurlu buldu. Buraya geldiğinden beri bu anın hayalini kurmuştu, şimdi hissettiği duygular hayallerinin bile ötesindeydi. Bloom'un zaten kafası oldukça karışıktı ama mini periler karşılarındaki kişinin ne dediğine anlam veremiyorladı. Adonis gülümsemesini daha da büyütürken bir kaç adım geri gitti ve kollarını iki yana açtı.

Herkesin alıştığı altın renkli kanatlar tüm ihtişamı ile ortaya çıkarken Adonis gerçek kimliği gibi gerçek bedenini de ortaya çıkartıyordu, Avalon'un bedeni altın sarısı ışık hüzmesi eşliğinde kayboluyordu. Civit mavisi saçlar hızla kısaldı, kısa açık kahverengi saçlara dönüştü. Karşılarındaki kişinin boyu da kısalırken çekik gri gözleri büyüyerek altın sarısı rengine dönüşüyordu.

Ejderha Cesareti ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin