Ejderha Cesareti ✔

Kurtarma Görevi🧚‍♀️

Winx kızları ile birlikte okulun dışında birbirimize sarılarak yola bakıyorduk. Büyük bir uzay aracı okul ile orman arasına inmek üzereydi, Stella ile beni götürecekti. Aracın içinden çıkan iniş takımları yere oldukça yaklaşınca daha da sıkı sarıldık birbirimize. Ayrılmak istemiyorduk ama zorundaydık.

Araçtan uzmanlar çıkmaya başlayınca Tecna araca yöneldi, koordinatlar ve gerekli olan bilgileri alacaktı operasyonu Alfea'dan ilerletebilmek için. Hala birbirimizin kolları arasındayken Layla Faragonda'nın yanından bize doğru yaklaşmaya başladı. Üstünde Stella ve benimki gibi toprak renkli bir pantolon, asker botu ve aynı renk gömlek vardı.

Ellerini bize doğru uzatınca avucunun içinde mini perisinin ağlamaklı bir ifade ile oturduğunu gördük. "Piff'e benim için göz kulak olur musunuz? Onu tehlikeye atmak istemiyorum."

Flora omzumda duran kolunu Layla'ya uzatarak Piff'i avucunun içine aldı şefkatle. "Gözün arkada kalmasın. Ona çok iyi bakacağız."

Araçtan inen Salladin peşinde uzmanlar ve Tecna ile bize doğru gelmeye başladı. Sanırım gitme vakti gelmişti. Faragonda ve Griselda da yanımıza geldi hızla.

"Küçük bir grup daha iyi hareket etmenizi sağlayacak." dedi Salladin. "Size bu yüzden en iyi uzmanlarım eşlik edecek."

Arkasındaki uzmanlara baktım. En iyi uzmanların bizimkiler olmasına çok memnundum. Birbirimizi çok iyi anlıyorduk ve iyi bir takım olacaktık. Ayrıca hepsinin çok iyi birer savaşçı olduklarına birçok kez tanıklık etmiştim.

"Teşekkür ederim." dedi Faragonda arkadaşına. "Talebime hemen karşılık verdin, bunun için minnettarım. Sanırım artık gitme vakti."

Kızlarla son bir kez daha sarıldık. Bizim için onları bırakmak çok zordu, onlar içinse bizi göndermek zordu. Okulda güvende olacaklarından emindim ama okula geri dönebileceğimizden emin değildim. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu veya nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Aramızdan sadece Layla oraya gitmişti, o da o mağaralarda kötü işkencelere maruz kalıp ölüme terk edilmişti.

Araca binmeden önce son kez arkama baktım ve geride bıraktıklarıma el salladım. Kızlar, Faragonda, Griselda ve hatta Salladin bile el sallayarak veda etti bize. Koltuğuma oturmadan önce Sky yanıma gelip düşen gözyaşlarımı topladı uzun parmakları ile. Araca her bindiğimizde yaptığı gibi yine sarı kemerimi bağlamamda yardım etti.

Timmy ve Sky aracı verilen koordinatlara yönlendirirken Riven "Bu sefer kötümüz kim?" diye sordu.

"Bilmiyorum." diye koltuğunu çevirdi ortaya doğru Stella. "Layla'dan bir şeyler duyduk ama kim ve amacı ne bilmiyorum."

Brandon da koltuğunu çevirdi. "Biz her türlü kötülüğe hazırız. Tüm ekipmanlarımızı aldık. Hatta son model mono molekür ayrıştırıcımız bile var."

Stella koltuğunda Brandon'a doğru uzandı. "Mono manikür mü?"

"Hayır bebeğim, mono molekür. Katı nesnelerin içinde geçmemizi sağlayan süper bir alet."

Layla gözlerini devirdi. "Ah, erkekler. Hep oyuncaklarından bahsediyorlar."

"Yeni kız baya açık sözlüymüş. Bu arada tanışmadık ben Brandon."

Layla da kendini tanıtınca Sky hızla en önde monitörlere bakan koltuğunu bize doğru döndürdü. "Layla ismi tanıdık geliyor." dedi düşünceli bir ifade ile.

"Ah evet, eğer kraliyet üyelerinden biriysen duymuşsundur. Ben Andros prensesiyim."

Stella hemen lafa atıldı. "Ben de kraliyet üyesiyim ama sizin orayı hiç duymadım. Ayrıca neden daha önce söz etmedin?"