Gölgeler Tanrısı🧚‍♀️

331 31 15
                                    

Koltukta otururken ayağımı sallıyordum sabırsızlığımı belli eder gibi. Hava kararmıştı, Alfea'ya varmamıza az kalmıştı. Küçük aracın içi pencere dolu olsa da sanki beni boğuyordu akşamın karanlığı.

Spencer çelişkili şeyler söylese de monitörlerin bir diğer tarafında oturan Brandon diğerlerinin de şehrinden çıkarıldığını söylemişti. Bizimle beraber uçan irili ufaklı araçları görüyordum ama hangisinde olduklarını bilmiyordum. Onları görmeden içim rahat etmeyecekti.

Araç Alfea ile orman arasındaki yola inince kemerimi çözüp hızla fırladım dışarıya. Okulun kapısının önünde bizim inişimizi bekleyen bir grup insan vardı. Ayaklarım okulun yeşillik dolu zemini ile buluşunca Winx kızları bana doğru koşmaya başladı, Flora hasretle boynuma atladı.

Özlediğim üç arkadaşımın kolları etrafımı sararken gözlerim diğer araçtan inen öğrencilerdeydi, tanıdık yüzler arıyordum. Gökyüzündeki tüm araçlar iniş yapmıştı ve içindeki öğrenciler inmeye başlamıştı.

Kırmızı küçük bir Kızılçeşme aracının içinde Stella göründü, Sky yürümesi için kolunu Stella'nın beline dolamıştı. Arkalarından Layla mini periler ile iniyordu araçtan.

Koşarak yanlarına gittim. "Ayağını burktu." dedi Sky bir ayağını yere basamayan Stella'yı taşırken.

Flora hemen Stella'nın kolunun altına girdi destek olmak için. "Ben hallederim."

Miusa da Stella'nın öbür koluna girip uzaklaşmaya başlayınca Sky'ın kollarına attım kendimi.

"Senin geride kaldığını sandım."

"Ben de senin geride kaldığını sandım."

Geri çekildiğimde mavi gözlerindeki ışıltı her zamanki yerini almıştı, hafifçe gülümsüyordu. Bahçede Stella'nın oturduğu yere giderken Sky'a neler olduğunu sordum, yanı başımda olduğunu hissetmek için kolumu koluna dolamıştım.

"Aracı görünce aksi yöne kaçtık." dedi yavaşça kol kola yürürken. "Araç aramıza girdiğinde sizin kaçtığınızı biliyordum. Böyle bir şey olacağını tahmin ettiğimden ana mücevheri Riven'a vermiştim ve onun hemen zindana gideceğini de biliyordum. Biz de kaçtık saklanmak için fakat Stella bir ara yanlış sokağa saptı ve birileri onu gördü. Tabiki de onu tanıdılar ve sirenleri çaldılar. Stella'yı bulduk hemen ve mağaralara yöneldik. Neyseki Timmy küçük araçlar getirmiş, sinyal yollamayı başarınca bizi almaya geldiler."

Rahat bir nefes aldım. Korktuğum şeyler olmamıştı, sağ salim hepsi geri dönmeyi başarmıştı ve görevimiz başarıyla sona ermişti. Stella'nın burkulan ayağına Flora hemen büyük bir yaprak koymuştu okulumuzun bahçesinde. Hepimiz yeniden güvenle bir aradaydık.

İki geveze peri Stella ve Chatta olanları heyecanla Winx kızlarına anlatırken Layla yanımıza geldi mini periler ile. Geri kalan Winx kızları çoktan Amore ve Chatta ile tanışmıştı, şimdi kurtulan mini periler ile tanışma vaktiydi.

İçimizden birinin daha mini periyle bağlanacağını biliyordum. Mağaralarda yürürken Tecna, Miusa ve Flora'yı kurtardığımız mini periler ile eşleştirmeye çalışıyorduk Stella ile. Hepsinin bağlanıp bağlanamayacağından emin değildim ama en azından birinin bağlanacağını hissedebiliyordum.

Mavi kısa saçlı mini peri Tecna'ya doğru uçarken Stella'ya göz kırptım. Mini perinin başındaki küçük teknolojik tacı gördüğüm an anlamıştım Tecna'nın ikizi olduğunu.

"Merhaba benim adım Digit, nanoteknoloji perisiyim." dedi ince ama bir o kadar kalın sesiyle. Erkek bir mini peri olmalıydı.

"Merhaba benim adım Tecna, teknoloji perisiyim."

Ejderha Cesareti ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin