Karanlık Bloom🧚‍♀️

305 35 5
                                    

Koridorda endişe ile uçan perilerin kanatlarından düşen narin ışıltılar koridorda yürüyen diğer perilerin şaşkın bakışları karşısında süzülüyordu. Layla mini periler ile Faragonda'nın odasında kalmıştı, Winx kızları ise olabildiğince hızlı bir şekilde bahçeye ulaşmak için kanatlarını hızla çırpıyordu. 

Stella ve Bloom'un güçlerini karşılaştırması sonucu Bloom daha da çok değişmişti ve fırsattan yararlanarak Codex'i alıp bahçeye doğru gitmişti. Kızlar aynanın arkasındaki gizli kütüphaneden çıktığında Faragonda ve Griselda ile karşılaşmış, Layla'yı hem açıklama yapması hem de mini perileri güvende tutması için odada bırakarak Bloom'un peşinden uçmaya başlamışlardı. Avalon ise hala ortalıkta yoktu.

Şimdi hepsi koridordaki perilerin çeşitli anlamlar barındıran bakışları altında hızla bahçeye doğru uçuyordu kalplerindeki geç kalmış olma düşüncesini silmeye çalışarak. Son iki Codex kalmıştı mutlak galibiyete, bugün burada kaybedemezlerdi.

Bahçeye ulaştıklarında Bloom'u kanatlı kapıya yakın bir yerde havada asılı dururken buldular. Bahçede bulunan herkes Bloom'daki değişikliği ve neler olduğunu merak ediyor, şaşkınlıkla koruyucu perinin ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

"Karanlıktan bıktım artık." diye sızlandı Stella bahçeye ulaştıklarında, asasında büyük bir güneş topu oluşturmaya başladı. Stella'nın yanındaki kızlar artan sıcaklıktan dolayı bir kaç adım geri gitmek zorunda kaldılar. Akşamın karanlığını bastırmak isteyen Solaria prensesi yeni bir güneş oluşturuyordu sihri ile.

Asadan kurtulan güneş okulun üstündeki yerini alıp akşamı gündüze çevirdiğinde görüntü de daha çok netleşmiş oldu. Bloom kanatlı kapının yakının havada asılı duruyor, iki eliyle sıkı sıkı tuttuğu Codex'i gökyüzüne doğru uzatıyordu.

"Bana gel Kerborg!" diye bağırdı gür bir ses ile. "Bana gel ve efendimize bu değerli hediyeyi ulaştır."

Uzaklardan gelen kuşa benzeyen bir yaratık okuldaki perilerin görüş alanına girince Stella bir kez daha homurdandı. Sanki tüm okul toplanıp Codex'in gitmesine izin veriyor gibiydi. Avalon iksir ile gelmiyordu, Faragonda zamanında bahçeye gelse bile iksir olmadan bir şey yapamazdı, Winx kızları ise Bloom'u daha fazla oyalayamazdı.

Pes etmemeyi öğreniyordu bir peri olarak her geçen gün ve bugün de pes etmeyecekti. Okulun üstüne kocaman bir güneş kondurmuş olsa da, daha az önce Ejder Ateşi koruyucusu ile karşı karşıya gelmiş olsa da en güçlü perilerden biri olarak hala içinde sihir bulunuyordu. Asasını bir tur döndürdükten sonra Bloom'a doğru uzattı.

"Bir kez daha kaybetmeyeceğiz!" dedi Stella hem kendine hem de Winx kızlarına cesaret verir gibi. 

Gösterişli asadan çıkan küçük toplar hedefine doğru uçmaya başladı. Bloom şu an savunmasızdı, öylece Codex'in iletilmesini bekliyordu bu yüzden Stella küçük kuş görünümlü yaratığı hedef aldı, sıcaklık dolu yakıcı toplarını arkadaşı yerine ona doğru gönderdi.

Kerborg isimli yaratık ise oldukça atikti ve küçüklüğünün avantajını iyi kullanıyordu. Birbirine yakın gelen iki toptan bile zarar görmeden ustalıkla kaçmayı başardı. O kaçtıkça Stella daha da sinirleniyordu, daha da sinirle toplarını gönderiyordu.

Güçlü büyülere rağmen Kerborg Bloom'un zaferle ışıldayan sarı bakışları eşliğinde küçük vücudundan çıkan kolları ile Codex'i sıkıca sardı ve onu okuldan uzaklaştırmak üzere tekrar kol görünümlü ayaklarını çırparak uçmaya başladı. Bloom farklılaşan kalın ses tonu ile sevinçle kıkırdarken Stella gördükleri karşısında daha da sinirli bir hale bürünmüştü. Yaptığı büyülerden ziyade artık kendisi de bir güneş topuna dönmek üzereydi ve bir kaç adım arkasında duran Winx kızları onu nasıl durduracaklarını bilmiyordu. Güneş ve Ay'ın perisinin gücü duygularının şiddeti nedeniyle sınırlarını aşıyordu. Arkasında bulunan Winx kızları gibi artık bahçede duran diğer periler de Stella'ya bakakalmıştı. Evrenin iki güçlü perisi bugün okuldaki herkesin bakışlarının esiri oluyordu.

Ejderha Cesareti ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin