Ejderha Cesareti ✔

Suikast🧚‍♀️

Toplantı odasında hepimiz sorgulayıcı bakışlar altında eziliyorduk. Aslında benim burada olmam yerine işte olmam gerekiyordu fakat neler döndüğünü öğrenmem gerekiyordu. Tecna'nın neden Avalon'a saldırdığını, gece boyu neyin peşinde olduklarını bilmeliydim. Bayan Greta'ya kesinlikle geleceğimi ama biraz geç kalacağımı söylemiştim. Profesöre saldırma olayı sonrası hem okuldan hem de işimden olmak istemiyordum.

Tüm öğretmenler toplantı odasının büyük masasında oturmuş, karşılarındaki perilere kötü bakışlar atıyordu. Olaya ilk elden dahil olmadığım için kapının yanında olanları izliyordum. İlk önce odaya girmeme özel bir konu olduğu için izin verilmese de kızları yalnız bırakmamak konusunda ısrarcı olmuştum ve odaya girmeyi başarmıştım.

"Anlatın bakalım Bayan Tecna. Neden bir profesöre saldırdınız?"

Faragonda kibar bir ses tonuyla soru sormuş olsa da içinde fırtınalar koptuğunu biliyordum. Dün gece patlama sesi ile tüm okul ayaklanmıştı ve Avalon'u o büyük çukurdan çıkaran kişiler Faragonda ve Palladium olmuştu. Biz Avalon'un öldüğünden o kadar emin olmuştukki ona yaklaşmak, dokunmak istememiştik. Birileri onu o çukurdan çıkarana kadar öylece bakakalmıştık korkunç manzaraya.

"Nerede hata yaptığımı anlamıyorum." dedi Tecna omuzlarını düşürürken. "Üç kutsal gezegen aynı yörüngeye girdiği an dönüşmeliydi ve ben onu durdurmalıydım. Normal haline dönmesine daha vardı, bu yüzden küre ile saldırdım fakat yanına gittiğimde dönüşmemiş haldeydi. "

"Neye dönüşmesi gerekiyordu?" diye sordu Faragonda.

"Bir canavara! Kitabın anlattığına göre üç gezegen birleşince altın renkli kanatları olan biri etrafa yıkım getirecek. Dün ise altın kanatları ortaya çıktı."

"Evet, kanatlarım çıktı." dedi Avalon. Yüzünde bir çok yara izi vardı ve sol kolu sargılı bir şekilde boynuna asılıydı. Ölmemesi büyük bir mucizeydi.

"Kanatlarım çıktı çünkü siz beni kovalamaya başladınız. Kovalanınca tabiki de kaçacağım!"

"Peki çiçekler?" diye sordu Flora kibar bir sesle. "Bahçede bir günde koparılan çiçeklerin tam olarak sayısını nasıl bilebildiniz?"

"Çiçeklerin sayısını bildim çünkü koku alma duyum hakkında bir teknik büyü üzerinde çalışıyordum. Bana bu araştırmada Profesör Palladium yardım ediyor. Zamanı gelince bunu size öğretmek planlarım arasındaydı, tabi beni o zamana kadar öldürmezseniz."

"O zaman buna nasıl cevap vereceksiniz bakalım." diye ortaya atıldı Stella. "Ben sizi koridorda takip ediyorken Flora sizi bahçede gördü. Aynı anda nasıl iki yerde olabilirsiniz?"

Kısa boylu Profesör Wizgiz görünmek için sandalyesinde elini kaldırdı. "Aslında bu konu benimle ilgili. Kızılçeşme Açılış Partisi'nin olduğu gün klonlama hakkında çalışmak için burada kalmıştım hatırlarsanız. Profesör Avalon ise onun üzerinde deneme yapmama izin vermişti, aynı anda iki yerde olması bu yüzden."

"Bunu bana mantık çerçevesinde açıklayın!" dedi Tecna, olanlara anlam veremezken sinirleri artıyordu. "Kitapta yazan her şey gerçek ama hepsine bahaneler hazır. Profesör nasıl bir canavar olamaz?"

"Bu kitabın adını ben de öğrenebilir miyim Bayan Tecna?" diye sordu Faragonda sakince.

"Sirius Fasetus tarafından yazılan Evrimsel Kanatlı Canavarlar."

Birden tüm öğretmenler kahkaha atmaya başladı, her zaman ciddi olan Griselda bile kocaman gülümsüyordu.

"Bu kadar komik olan ne?" diye sertçe çıkıştı Tecna.